Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, şehir yaşamı çerçevesinde insanların birbirlerini ikaz etmeleri ve aradaki iletişimin güçlü tutulması gerektiğini belirterek, “Sadece belediye modern bir şehir yaratmıyor, koyduğumuz çöp kutusunun kenarına çöpü atarsan belediye ne yapsın? Sen de çöp kamyonu gezdiği saatlerde çöpü indir. Altı saat öncesinde indirdiğin zaman kedi dağıtıyor, köpek dağıtıyor, bir sürü sıkıntı yaşıyorsun. O zaman şehirde yaşıyorsak bu iletişimi sağlamamız lazım. Birbirimizi ikaz edeceğiz, birbirimizi uyaracağız, işte en kolayı ‘yazın cezayı’, cezayla olmaz bu, cezayla bir yere varamayız.” dedi.
Makamında görüştüğümüz Vali Bilmez, her çözümün Ankara’dan beklenmeyeceğini, çoğu sorunun kent sakinlerinin el birliği ederek çözebileceği sorunlar olduğuna dikkat çekti.
SAYAÇ KONUSU
Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından sayaçların direklere çıkarılmasının görüntü kirliliğine yol açtığı yönündeki şikayetleri cevaplayan Vali Bilmez, “Kayıp kaçak oranı yüzde 70’lerin üzerindeydi. İşleri bu noktaya getirdi. Helal haram konusunda çok hassas bir toplumuz ama ne yazık ki elektriğe gelince çok daha farklı davrandığına maalesef şahitlik ediyoruz. Eğer ben başkasının kaçak elektriğinden dolayı pahalı elektrik kullanıyorsam bunun günahı vebali onadır. Sayaçların direğe çıkması bu bölgede yaşanan bir çıkmazın sonucudur. Doğru bir şey değildir, normal bir şey de değildir, ama çaresizlik ve tükenmişlik yeni çözümlere seni mecbur ediyor.” dedi.
SU ABONELİĞİ
Vali Bilmez, kentteki elektrik abonesi sayısından yola çıkarak, yaşanan su aboneliği problemine de dikkat çekti.
Elektrik abonesi olan evde su aboneliğinin de olması gerektiğini ifade eden Vali Bilmez, “Bu kentte 380 bin elektrik abonesi var, normal şartlarda benim su abonesi de bu kadar olmalı. Para ödüyor ödemiyor o ayrı bir şey, benim su abonem 150 bin. 400 bin olması gereken su abonesi bu şekilde. Bir evde elektrik abonesi var, su abonesi de olması lazım. Birebir örtüşmeyebilir ama en fazla yüzde 10 fark eder.” diye konuştu.
SU PARASI GELMEYİNCE…
Belediye su harcamasının karşılığını almayınca hizmette de sorun yaşadığını belirten Vali Bilmez, şunları söyledi:
“Şimdi Malatya Belediyesinin nüfusu 800 bin. Bizim neredeyse 1 milyon 150 bin civarında. Malatya benim 10 katı su parası topluyor. Su parası toplayamadığımda hizmet vermekte de zorlanıyoruz. Ben buna inanıyorum; abone yapsa suyu daha az tüketir, para ödemese bile ben elektrik parası daha az ödeyeceğim. Şu an 225 milyon benim dönemde elektrik borç parası geçmişini ödedik, kredi çektik, hala 90 milyon bir borç var VEDAŞ’ta. İşte 60 milyon faizidir, 30 milyon eski belediyelerden, köylerden gelen borçtur. Bunlar bizden cayır cayır kesiliyor. Benim su hizmeti verebilmem için abone olması lazım. Köylü gelip ‘bizim köyde şebeke bozuldu, tamir edin’ diyor. ‘Muhtar köyde kaç hane var?’ diye soruyorsunuz, diyor ki ‘100 hane var.’ Bir bakıyorum 5 abone yok! 100 hanenin olduğu köyde 100 abone olur, zaten köyde kuruşla abone parası alıyoruz, bizim tarifemiz köyde 2 liradır, 50 kuruştur, o da ödeyen hiç yok. Ama abone yoksa bu sistem nasıl çalışır? Yani bu kentte yaşıyorsak, o suyu istiyorsak bedelini ödememiz lazım, abonemizi yapmamız lazım. İki Van’a yetecek su var, ama su yukarı evlere gitmiyor. Şimdi abone olmayınca, herkes hor kullanınca bu sefer buna kaynak dayanmıyor ki...”
“CEZAYLA BİR YERE VARAMAYIZ”
Şehir yaşamında iletişimin ve kurallara uymanın önemine değinen Vali Bilmez, sözlerine şöyle devam etti:
“Onun için kentimizi güzel yapacağız, vatandaş olarak sorumluluklarımızı yerine getireceğiz, kamu kurumlarından da belediyelerden de bekleyeceğiz, talep de edeceğiz. Belediye hayrına bu hizmeti yapmıyor, bu onun görevidir, sorumluluğudur. Ama bizim de sorumluluğumuz var, biz de o kurallara uyarsak ben inanıyorum daha güzel bir şehir hep birlikte yaratacağız. Sadece belediye modern bir şehir yaratmıyor, koyduğumuz çöp kutusunun kenarına çöpü atarsan belediye ne yapsın? Sen de çöp kamyonu gezdiği saatlerde çöpü indir. Altı saat öncesinde indirdiğin zaman kedi dağıtıyor, köpek dağıtıyor, bir sürü sıkıntı yaşıyorsun. O zaman şehirde yaşıyorsak bu iletişimi sağlamamız lazım. Birbirimizi ikaz edeceğiz, birbirimizi uyaracağız, işte en kolayı ‘yazın cezayı’, cezayla olmaz bu, cezayla bir yere varamayız.”
“SORUNLARI KENDİMİZ ÇÖZEBİLİRİZ”
Elbirliği edildiğinde sorunların üstesinden gelmenin zor olmayacağını ifade eden Vali Bilmez, şu mesajı verdi:
“Bazı sorunlarımızda Ankara’nın desteğini istiyoruz ama emin olun şu anda yaşadığımız sorunların büyük bir kısmı kendi çözebileceğimiz sorunlar. Herkes evinin önünü temizlerse sokak tertemiz olur. Adam minibüse biniyor, tıklım tıklım dolu, ondan sonra şikâyet ediyor, ya, doluysa sen binme! Onun için biz karar aldık, minibüsçüye ceza yazıyoruz ama ayakta binene de ceza yazma kararı aldık. Sen de suçlusun! İşte diyebilir, ‘acelem var, gitmem gerekir’, acelen varsa o zaman ona göre yola daha erken çık. Biz de araç sayısını artıralım, mevcut kooperatifin aracının daha çok ring yapması lazım, eleştiriyi kabul ediyorum ama bizim de kendi yaptığımızla ilgili aynaya bakmamız lazım.”
Prestij Haber: Adil HARMANCI