İpekyolu ilçesinde dengbejlik ve divanhane kültürünün yaşatılması amacıyla kurulan divanhanede, yok olmaya yüz tutmuş asırlık gelenek sürdürülüyor. Aşkları, hüznü, acıyı ve gidenin ardından yakılan ağıdın sözlü edebiyatla seslendirme biçimi olan dengbejlik, konservatuvar öğrencilerinin seslendirilmesiyle yaşatılıyor. Kurulan divanhanede bir araya gelen gençler, seslendirdikleri kılamlarla (şarkı) eski geleneklerini yaşamanın mutluluğunu yaşıyor.
İHA muhabirine konuşan dengbej İsmail Seyranoğlu, bölge kültürünün önemli sembollerinden biri olan bu geleneği yaşatmaya çalıştıklarını belirtti. Dengbejliğin geniş bir kültür olduğunu ifade eden Seyranoğlu, “Ailemizde çok dengbej vardı. Özellikle dedem ünlü bir dengbejdi. Bana da bu kültür ondan geçti. Kürtlerin yazılı edebiyatı yoktur. Hep sözlü edebiyat vardır ve bu eserleri de sadece dengbejlerde görebiliyoruz. Örneğin biz bunu ‘Mem-u Zin’ ve ‘Kela Dimdim’ gibi eserlerde görebiliyoruz. Dengbejlik geniş bir kültür ki bunu anlatmaya söz yetmez. Kendi kültürümüzü her yönüyle dengbejlik eserlerinde bulabiliriz” dedi.
Dengbejliğe gönül verdiğini ve bu konuda kendisini geliştirmeyi hedefleyen konservatuvar öğrencisi Beritan Yılmaz ise “Bölgemizin kültürü olan bu dengbejliğin yok olduğunu düşünmüştüm. Televizyon programlarında dengbejlik kültürünün tam olarak yansıtıldığını düşünmüyorum. Asıl dengbejlik böyle bir divanhanede eserleri seslendirmektir. Günümüzde dengbejliğin kültür biçimi yok oldu ve modern bir hal aldı. Yoksa dengbejlik hala var ki okuyoruz ve okuyacağız” diye konuştu.