Van vaka artışındaki yerini korurken, tedbirsizlik koronavirüs vakalarını da arttırıyor. Yapılan çağrılara, yasaklara rağmen maskelerini takmamaya başlayan, düğün, taziye gibi buluşmalara katılan halkın büyük çoğunluğunda testler pozitif çıktı. Vakaların tırmanışa geçmesiyle birlikte kışın yaklaşması ise tedirginliği iki katına çıkardı. Valilik ve bağlı kurumlar artışı yeni tedbir ve önlemler ile önleme çalışırken ilgili sivil toplum kuruluşları, dernekler ve bazı siyasi partiler de öneri ile mücadelenin etkin sürmesi için çağrılar yapıyor. Bu anlamda kentteki patlamanın önüne geçilmesi için çeşitli çağrılar ve çalışmalar devam ederken, Van’ın en işlek sokaklarından olan Urartu Sokaktaki vatandaşların bekleyişi tedirginlik yaratıyor. Normalleşme sürecinden sonra yükselişe geçen koronavirüs vakaları kentin en çok konuşulan konusu olmaya devam ederken Van’da korona hastalarının tedavi altına alındığı SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi İpekyolu Ek Binası (Eski İstanbul Hastanesi) önündeki bekleyiş tedirginlik yaratıyor. Hastane sokağında her gün yüzlerce hasta Covid-19 şikayeti ile gelirken, bunun yanında hasta yakınları, temaslı isimler sokakta akşama kadar vakit harcıyor. Neredeyse her gün cenazesinin de eksik olmadığı sokakta pozitif vakalar, yakınlarının bulunması civardaki tüm kesimleri tedirgin ederken ortak talep olarak bu sokakla ilgili özel önlemler alınması gerektiği şeklinde öne çıkıyor.
SOKAKTAKİ HERKES TEDİRGİN
Pandemi hastanesi olması hasebiyle çok yoğun şekilde kullanılan SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi İpekyolu Ek Binası’nın olduğu sokak ve bağlantılı sokaklarda vaka sayısının artışı, ölümler tedirginliği her geçen gün biraz daha üst seviyeye çıkarıyor. Alanda defalarca çağrı yapılmasına rağmen tedbir sıkıntısı yaşanırken civardaki esnaflar da durumdan yana şikayet dile getiriyor. Aylardır tedirginlik içinde kepenk açıp kapatan esnaf bu noktada riskin yüksek olduğunu vurguluyor.
ESNAF ÇÖZÜM İSTİYOR
Bu isimlerden birisi olan Erdoğan Eczanesi yetkilisi olan Reşat Nuri Erdoğan da sokaktaki riskin yüksek olduğunu vurgularken Şehrivan aracılığı yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi, “Cadde şu an hasta yakınlarıyla doludur, hastanenin altında bulunan kahvelerde oturan hasta yakınları, yukarıdan hapşıran covid hastasının, hastalığına yakalanma oranı çok yüksek, bunları bilmelerine rağmen oturmaları tamamen bilinçsizlik. Bu da haliyle sokakta bulanan vatandaşlar ve esnaflar için büyük risk taşıyor. Pozitif hastanın yakını da pozitiftir. Bizimle birlikte burada bulunan herkes risk altında haliyle burada çalışan insanlarında aileleri de risk altında buna bir çözüm bulunması gerekir. Birincisi kahve sandalyelerin oradan kaldırılması gerekir, hastane yönetimi, hasta yakınlarına bilgi verdiği zaman oraya toplu değil tek tek gelmeleri lazım. Bunun dışında burada toplanılması yasaklanmalı, çünkü bu kadar kalabalığın içinde pozitif vaka olmaması imkânsız diyebilirim.” İfadelerinde bulundu.
DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİRKEN DİKKATSİZLEŞİYORUZ
Vatandaşlardan Yakup Güleri, Şu anda pandemi süreci içindeyiz ve evim Eski İstanbul Hastanesi’nin az ilerisinde, koronavirüse yakalanan hastaların yakınları da pozitif vaka diye sayılıyor. Bunların evlerinde 14 gün beklemesi gerekirken sabahtan akşama kadar hastanenin önünde çay kahve içip bulaş riskini artırıyorlar. Buradan evine ya da işine giden insanlara da bulaştırıyorlar, zaten riskli bir dönemdeyiz daha dikkatli olmamız gerekirken daha da dikkatsizleşiyoruz. Evet, babası, annesi veya en yakını virüse yakalanmış olabilir, bu çok acı bir durum ama başka insanlarda aynı acıyı çektirmemiz lazım. Hastanenin önünde onlarla temasta bulunmayan bir kişi beklese dahi bu bulaş riskinin önüne geçilebilir. Ciddi anlamda bu cadde virüs caddesi buradaki esnaf, halk ve iş yerleri büyük tehlike altındalar.” Dedi.
SOKAĞIN DURUMU ENDİŞELENDİRİYOR
Koronavirüs hastalarının bu cadde de durmasının olumlu ve olumsuz yönlerine değinen esnaflardan Tahir Ertaş, “Pandemi süreci boyunca iş yapamayan esnaflar var. Yasaklar kalktı ama buradaki esnaf halen zor durumda işte tamda bu yüzden hastane önünde bekleyen hasta yakınları bu esnaflardan alışveriş, yemek vb. ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Esnaf artık para derdine dönmüş, sağlık unutuldu diyebilirim. Bu durum tam tersi bizi daha da endişelendiriyor. Hastane önünde oturan hasta yakınları bizi korkutuyor. Bu caddeye derhal önlem alınmalı. Çünkü hasta yakınları bulaş riskini artırıyor. Yetkililer ise bu gibi şeylere önlem almıyor. Hatta milletvekillerimizi ise sadece bakanlar geldiğinde medya da görebiliyoruz.” Diye konuştu.
“VİRÜSÜN TAM İÇİNDEYİZ, KAYGIDAN ÇOK KORKU VAR”
Pandemi hastanesinin şehir merkezinde olmaması gerektiğini dile getiren esnaflardan Şefik Dikyol, “20 yıllık esnaflık hayatımda böyle bir sıkıntıyla karşılaşmadım. Süreç zor esnaf ve halk zaten mağdur durumda bir de bu hastanenin burada olması işi daha da zorlaştırıyor. Bazen dükkânımı kazançsız kapatıp eve gidiyorum. 2 aydır kira paramı bile kazanamıyorum, çünkü müşterilerim pandemi hastanesinden dolayı dükkâna gelmez oldular. Benim gibi mağdur olan birçok esnaf var. Ben bile sabah işime geldiğimde endişeleniyorum. Birde akşam çıkıp eve gittiğim zaman daha farklı korkularım oluyor. Aileme virüs bulaştırma imkânım var. Dükkânım bu hastanenin yanında olmasa da aynı kaygılar içinde olurdum. Ama şu an virüsün tam içindeyiz, kaygıdan çok korku var. Hasta yakınları her gün dükkânlarımızın önünde oturuyor. Gerçekten artık psikolojimiz kaldırmıyor. Yetkililerden ricam bu hastanenin derhal şehir dışına taşınması gerekiyor.” Diye ekledi.
“YETKİLİLER BU CADDEDE NELER YAŞADIĞIMIZI BİLMİYOR”
Şehrivan’a konuşan esnaflardan Yusuf Bayat, hastanenin önünde hasta yakınlarını gördükleri zaman iş yapma heveslerinin de kalmadığını aktararak şunları söyledi: “Sabah iş yerimize geldiğimiz zaman caddenin içinde bağırmalar çağırmalar bizi psikolojik anlamda çok etkiliyor. Artık bu işin maddi kısmını bir kenara bıraktım. Ne satış yapmak ne de müşterinin gelmesini istiyoruz. Kendi sağlığımız için gerekli gerekli tedbirleri almamıza rağmen bu hastane bizim için çok büyük risk teşkil ediyor. Yetkiler bizim bu cadde de neler yaşadığımızı bilmiyorlar. Her akşam eve gittiğimizde nasıl korkularla gittiğimizden haberleri yok.”
ŞEHRİVAN ÖZEL - MERAL YILDIZ/ORHAN SAĞLAM
