“Bizim için çok gizemliydi”
İHA muhabirine konuşan dalış eğitmeni ve rehberi Ecz. Serkan Ök, 3 yıl önce Tahsin Ceylan tarafından görüntülenerek keşfini yaptıkları Rus yapımı Akdamar şilebinin bu kez iç kamaralarını görüntülemek için bir dalış gerçekleştirdiklerini belirtti. Dalış ekibiyle önce dış, daha sonra iç kamaralarını incelediklerini ifade eden Ök, “İç kamarada oksijen tüpü, kaptan kamarasında yer alan kaptanların ayakkabılarına kadar görüntüledik. Bizim için çok gizemliydi. Çok duygulandığımız bir dalış oldu” dedi.
“Her dalışımızda ayrı keşifler yapıyoruz”
Van Gölü’ne her daldıklarında yeni keşifler yaptıklarını dile getiren Ök, “600 bin yıl yaşında olduğu belirtilen Van Gölü’ndeki bu batık tarihi bir batıktır. Van Gölü’nün bunun gibi birçok şeyi barındırdığına inanıyoruz. Gölde batık şehirler, gemiler ve dünyanın en büyük mikrobiyalitleri var. Ekibimizle her dalışımızda ayrı keşifler yapıyoruz” diye konuştu.
“Van Gölü’nün sodalı suyunun koruyucu özelliği var”
Van Gölü’nün sırlarını ortaya çıkarmaya ve dalış etkinliklerine devam edeceklerine dikkat çeken Ök, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gemi 1958 yılında hayvan taşıdığı sırada batıyor. Bu gemi ihtilal dönemi sonrası geçişinde bir dönem yolcu taşıyormuş. İhtilalde cephane taşımacılığında da kullanılıyor. Battığı sıra sol tarafından yara alıyor ve 60 koyun burada telef oluyor. Herhangi bir insan ölümü yaşanmadı. Ölüm olmaması nedeniyle keyifli bir dalış yaptık. O günün tekne personelinin kalıntılarını, yaşadığı odaları gördüğümüzde duygusal anlar yaşadık. Van Gölü’nün sodalı suyunun koruyucu bir özelliği var. Geminin iç kısmı ve kaptan kamarası ahşaptı. Ahşap donanımlar karada olsaydı şu ana kadar çoktan çürümüştü. Gölün koruyucu özelliğinden dolayı iç kamaraları, dümeni de dahil ilk günkü gibi duruyor.”