Avrupa Birliği Başkanlığı ile sivil toplum sektörünün desteklediği ‘İşitme Engelli STK’ları Birlikte’ projesinin dördüncü çalıştayı Van’da gerçekleşti. Ramada Otelde düzenlenen ve 4 gün süren çalıştaya Türkiye’nin 7 bölgesinden 14 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri katılım sağladı. Dört gün süren çalıştayda Toplumsal Haklar ve Araştırma Derneği Başkanı Süleyman Akbulut tarafından ‘Savunuculuk, engelli hakları, hak temelli bakış açısı nedir? BM Engelli Hakları Sözleşmesi, izleme, raporlama ve kurumsal kapasite güçlendirme konularında eğitimler verildi.
Çalıştay sonunda bir açıklamada bulunan VİED Genel Koordinatörü İlkay Gökdere, çalışmanın Türkiye’deki işitme engelli ve sağır bireyleri temsil eden derneklerin sorun ve çözüm önerilerini öğrenmek için yapılan önemli bir çalışma olduğunu ifade ederek, “Çalışmanın sürdürülebilir olup, kurulan işitme engelli STK’ları birlikte platformunun daha da büyütülerek, ülkedeki tüm işitme engelli ve sağır derneklerini kapsaması için çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin yedi bölgesinden bir araya gelen işitme engelliler, çalıştay sonunda birlikte hareket etme kararı aldılar. Avrupa Birliği Başkanlığının ve sivil toplum sektörünün desteklediği çalışma ile Van’da üç defa buluşan ve üçer günlük eğitimler yapan STK’lar, ayrıca kurumsal kapasitelerini ve savunuculuk yönlerini güçlendirdiler. Çalışmanın son gününde kamu kurumları ile bir araya gelen sağır ve işitme engelli STK’lar, sorun ve çözüm önerileri için fikir birliğinde bulundular” dedi.
“Sivil toplum kuruluşlarına savunuculuk alanında kapasite kazandırmaya çalıştık”
Toplumsal Haklar ve Araştırma Derneği Başkanı Süleyman Akbulut ise 4 periyot şeklinde gerçekleşen çalıştayda, her periyotta farklı bir eğitim konusunun ele alındığını dile getirerek, “Çalıştaya katılan sivil toplum kuruluşlarına savunuculuk alanında kapasite kazandırmaya çalıştık. Son toplantıda derneklerimiz ortak çalışma kararı aldılar. Özellikle işitme engellilik üzerine çalışan örgütler bir araya gelip, işitme engelli bireylerin haklarını kazanmaları için ortak faaliyet yürütecekler ve bunu kamuoyuyla işbirliği içinde yapacaklar. Bu toplantımıza Van’daki bazı kamu kuruluşlarının temsilcileri de katıldı ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu” ifadelerini kullandı.
“Van’da korona virüsü riski görmedik”
Sosyal medyada özellikle korona virüsü ile ilgili paylaşımların yanlış olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Avrupa’da, İran’da salgın var ama çok şükür Türkiye’ye gelmedi. Bu tür durumlarda alınacak tedbirler özellikle yakın temastan kaçınmaktır. Bu anlamda Van’da risk görmedik. Bu normal bir grip için bile geçerli. Van’da da zaten bu gözetiliyor. Tedirginlik ve korku oldu ama geldik, gayet güzel bir şekilde çalışmamızı da yaptık. Van’ın güzel imkanlarından faydalandık. Söz konusu virüs salgını ise insanlar uçaklarla İstanbul’a da geliyor. Türkiye’nin başka yerinde ne kadar risk varsa, burada da o kadar var. Tabi ben belli kurallara uyulduktan sonra çokta risk olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar gelsinler Van’ın tarihi güzelliklerini görsünler. Bu konuda hiç de sıkıntı duymamaları gerektiğini söylüyorum” diye konuştu.
“Van’ın olumsuz şeylerle anılmasını istemiyoruz”
VAHATUDER Başkanı Abdullah Tunçdemir de, Van’ın Türkiye’nin en güzel illerinden biri olduğunu ve son zamanlarda sosyal medyada oluşturulan olumsuz havayı hak etmediğini vurgulayarak, “Van tarihiyle, doğa güzellikleriyle, kültürüyle ve inanç turizmiyle çok geniş bir potansiyele sahip. Van’ın olumsuz şeylerle anılmasını istemiyoruz. Van’ın böyle anılmaması lazım. Sınır kenti olabiliriz, ülkede veya dünyada virüs olabilir, savaş ve deprem de olabilir. Biz bunu dönem dönem gördük. Bunları çok abartmamamız lazım. Bunlar sosyal medyada yapılan paylaşımlarla çok abartıldığını söylüyorum. Bugün turizm sektöründe veya esnaf olarak çalışan binlerce kişi var. Bunları göz ardı etmememiz lazım” ifadelerine yer verdi.