Van-Bahçesaray kara yolunda üzerine çığ düşen minibüse, belediyeden emanet aldığı kepçeyi dağlardan indirerek müdahale eden ve ilk etapta 5 kişiyi yeğeniyle birlikte kurtaran kahraman operatör Erkan Orhan, “Keşke ikinci çığ yaşanmasaydı ve şehitlerimiz olmasaydı” dedi.
“Keşke bu kadar şehit vermeseydik”
Çığ bölgesine vardığında yapılan çalışmaların yetersiz kaldığını anlayarak hemen harekete geçen Erkan Orhan, yeğeni Harun Orhan ile yaptıkları kahramanlık herkesin takdirini topladı. Bölgeden yaklaşık 300 metre uzaklıktaki Bahçesaray Belediyesine ait emanet kepçeyle harekete geçerek karlı dağları aşıp hayat kurtardı. İHA muhabirine konuşan Erkan Orhan, yaşanan çığ felaketinde hayatını kaybedenler için çok üzgün olduklarını belirterek, “Keşke bu kadar şehit vermeseydik. Yaşanan facia için herkes seferber oldu. Yardıma katılan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyor, herkese baş sağlığı diliyorum. Olay olduğu sırada ben Ankara’dan geliyordum. Van’a yetiştim bana telefon geldi. Oğlum Ömer Orhan operatörlük yapıyordu ve bana telefon açtı. Bahçesaray’da çığ yaşandığını ve çığ bölgesine gittiğini söyledi. Bende aracıma binip çığın yaşandığı bölgeye gittim” dedi.
“Kürekle bu iş olmaz dedim”
Bölgeye vardığında kendi kendine kürekle bu işin olmayacağını söyleyerek hemen bölgede bulunan AK Parti Bahçesaray İlçe Başkanı Cumali Sabır'la görüştüğünü dile getiren Erkan Orhan, “Cumali Başkan canla başla çalışıyordu. Ona dedim ki başkanım kürekle bu insanları kurtaramayız. ‘bu dağın başında ne yapabiliriz’ söyleyince, eğer burada bir iş makinesi olursa dağdan indirelim belki bu canları kurtarırız dedim. Daha sonra yeğenim Harun’u çağırdım. Dağdan kepçe indirebilir miyiz dedim. Harun da hemen kepçenin olup olmadığını sorunca belediye ait bir tane olduğunu söyledi. Sağ olsun Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Takmaz’a gidip rica ettim. Başkanım müsadeniz varsa bu kepçeyi dağdan indireyim dedim. Bana ‘olmaz çok tehlikeli’ dedi. Ben de neye mal olursa olsun buradan indireceğiz dedim. Hemen Harun ile birlikte 200-300 metre uzaklıktan kepçeyi getirdik. Bir daha dediler ‘inmeyin, tehlikelidir’ dediler. Ben de çığın altında canlar var, canlı olarak onlara ulaşmak istiyorum dedim” ifadelerini kullandı.
“Keşke ikinci çığ yaşanmasaydı ve şehitlerimiz olmasaydı”
Hemen Harun ile işe koyulduklarını belirten Orhan, yaklaşık 20 metre derinliğe ulaştıktan sonra minibüsün bir lastiğine ulaştıklarını kaydederek, “Dolmuşun dingilini gördüm ve Harun’a bir metre bu taraftan kazıp aşağıya inelim dedim. Sonra arka kapının bir camını kırıp 4-5 arkadaşımızı sağ olarak çıkardık. O an ben çok sevindim, çok gururlandım. Dünyayı bana verselerdi, o kadar hoşuma gitmezdi. Keşke ikinci çığ yaşanmasaydı ve şehitlerimiz olmasaydı. Çok üzgünüz. Hepimizin başı sağ olsun Allah herkese rahmet eylesin” şeklinde konuştu.
"Çalışırken nefes almak bile o kadar zordu ki"
İş makinesini bizzat kullanan Harun Orhan ise herkes gibi evdeyken çığ düştüğü haberini alır almaz bölgeye gittiğini belirterek, “Orada küreklerle çalışma yaptık. Çalışırken nefes almak bile o kadar zordu ki. Çalışırken belediyenin iş makinesi gözüme takıldı. İzin alarak makineyi alıp aşağıya indirmeye çalışırken millet o kadar engel olmaya çalıştı ki her şeyi söylediler. Bunları aştıktan sonra makineyi aşağıya indirdik. Bir görevliyle birlikte çalışmalara koyulduk. Başladığımız yerde 4 metre çukur kazdık ve AFAD görevlisi içerisine girdi ve lastiğe denk geldi. Hemen etrafını açarak arka kapının camını kırarak sağ olanları kurtardık. Ondan sonra AFAD ekipleri içeri girerek hayatını kaybedenlerin cenazelerini çıkardılar” dedi.