3 bin 712 kilometrekarelik yüz ölçümüyle devasa bir ekosisteme sahip Van Gölü, bölgedeki sıcaklığın ani bir şekilde düşmesinin önündeki en büyük engelleyici olarak biliniyor. Sıcaklık dengelemede önemli bir etkiye sahipVan Gölü, ani sıcaklık düşmeleri karşısında bir tampon görevi görüyor. Kış aylarında sıcak hava deposu işlevi gören göl, hava sıcaklığındaki ani değişimleri belli ölçüde tamponlayarak bölgede sıcaklığın sabit değerde kalmasını sağlıyor.
“Van Gölü sıcak hava deposu gibi işlev görüyor”
Van Gölü’nün bölgedeki sıcaklık düşmeleri karşısında bir tampon vazifesi gördüğünü vurgulayan Akkuş, “Ani sıcaklık düşmeleri özellikle bitkisel üretim açısından büyük riskler oluşturuyor. Ortam sıcaklığı hızlı bir şekilde sıfırın altına düşerse, don hadisesi yaşanmaktadır. Bu durumda da binlerce çiftçimiz zarar görüyor. Yine ani sıcaklık düşmeleriyle beraber birçok gribal enfeksiyonlar ortaya çıkıyor. Fakat Van Gölü Havzası’nda geceleri kara sıcaklıkları 5-6 dereceyken, Van Gölü’nde sıcaklık 11-12 santigrat derecedir. Van Gölü sıcak hava deposu gibi işlev görüyor. Hava sıcaklığındaki ani değişimleri belli ölçüde tamponlayarak bu bölgede sıcaklığın sabit değerde kalmasını sağlıyor” diye konuştu.
“Van Gölü kalorifer görevi görüyor”
Van Gölü’nün Van şehir merkezi başta olmak üzere etrafındaki yerleşim birimleri için kalorifer görevi görünü dile getiren Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Van şehir merkezi ve gölün etrafındaki yerleşim birimlerinde hava sıcaklığı 5-6 dereceyken, Van Gölü’nde yüzey su sıcaklığı 11-12 santigrat derecedir. Yani bu mevsimde Van Gölü etrafındaki yerleşim birimleri için kalorifer görevi görüyor. Van Gölü, sıcaklığın ani bir şekilde düşmesinin önündeki en büyük engelleyicidir.”