Van 2011 yılının 23 Ekim tarihinde aylarca etkisi devam edecek bir depremler serisinin başlangıcı olan 7.2’lik depremle sarsıldı. Hem 23 ekim hem de 9 Kasım gibi büyük depremler Van’da yüzlerce can aldı, on binlerce insan yaralandı.
Sponsor Reklam
Sponsor Reklam
Van 2011 yılının 23 Ekim tarihinde aylarca etkisi devam edecek bir depremler serisinin başlangıcı olan 7.2’lik depremle sarsıldı. Hem 23 ekim hem de 9 Kasım gibi büyük depremler Van’da yüzlerce can aldı, on binlerce insan yaralandı. Bunun yanında yüzlerce yapı yıkılıp on binlerce yapı da hasar aldı. Aradan geçen 9 yılda Van depremin izlerini silse de o depremde hasar alan yapıların bir kısmı yıkıldı bir kısmı ise onraımlar ve başka yöntemlerle ayakta tutulmaya devam edildi.
Deprem sonrası on binlerce yeni konutun inşa edildiği Van’da, geçen süre içerisinde on binlerce yeni yapı inşa edilirken, 2010 yılı ile uygulamaya konan yapı denetim yeni inşa sürecinde sağlamlığı artırdı. Yapı denetimle birlikte kentteki yapılaşma eskiye oranla daha denetimli ve sağlam olarak inşa edilse de deprem yorgunu binaların büyük bölümü kalmaya devam etti. O depremin 9’uncu yılında Şehrivan’a konuşan uzmanlar yapıların inşa aşamasında depremden ders alınarak sağlam yapılar inşa edildiğini söylese de hasarlı olup yıkılmayan binaların çok da ders alınmadığının kanıtı olduğunu söyledi. 23 Ekim 2011 tarihinde Van’da 7.2 büyüklüğünde meydana gelen depremde 601 vatandaş hayatını kaybetmiş, 4 binden fazla kişi yaralanmıştı. Aynı zamanda sarsıntıda 2262 enkaz oluşmuştu.
Meydana gelen şiddetli depremde Hakkari, Ağrı, Iğdır, Erzurum, Kars, Muş, Bitlis, Siirt, Batman, Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi çevre iller de sallandı. Depremin hissedildiği bölgelerde binalar yıkıldı, elektrik ve telefon hatları da kesildi. Van'da 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen deprem, Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu'da meydana gelen en büyük depremlerden biri olarak kayıtlara geçti. Van depremin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen acıları da anıları da dün gibi hatırlıyor. Aradan geçen yıllarla birlikte Van yeniden ayağa kaldırıldı. Şehrivan Gazetesi olarak depremin yıl dönümünde konunun uzmanlarıyla depremden sonra neler yapıldığını, depremden ders alınıp alınmadığını, yeni yapıların depreme dayanıklılığın göz önüne alınıp alınmadığını konuştuk.
BİLMEZ: 2010 YILINI YAPI ANLAMINDA MİLAT OLARAK KABUL EDİYORUZ
Şehrivan Gazetesine açıklama yapan Van İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı İsmet Bilmez, 2011 yılında yaşanan depremi hatırlatarak, 2010 yılında ise yapı denetim yasasının uygulanmaya başladığını ifade etti. Bilmez, “Yapı denetim yasası sonrası yapılar mühendislik hizmeti almaya başladı.Depremde yıkılan binalar yapı denetim hizmeti görmemiş binalardı. Dolayısıyla bizler 2010 yılını yapı anlamında milat olarak kabul ediyoruz. Yasayla birlikte yapılar denetimden geçmeye başladı ve haliyle binaların sağlamlığı da artmış oldu.” Dedi.
“DERS ALAMIYORUZ”
Bilmez, “Yapı denetim sistemine entegre edildiği için yapılar daha güvenli yapılmaya başlandı. 2011 yılından sonra insanlar daha hassas davranmaya başladı. Ama yine de insanların ders aldığını zannetmiyoruz. Eğer insanlar ders almış olsaydı daha çok dikkatli olurlardı. Geçtiğimiz yıllarda yapılan imar çalışmaları dikkate alınsaydı, hasar gören binalar yeniden insanların hizmetine verilmezdi. Buna müsaade edilmemeliydi. Bu yüzden ders alamıyoruz. Bununla yaşamayı bilmeliyiz. Deprem bir gerçekliktir. Bunu sürekli diri tutmamız gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
BİLMEZ: ARTIK YAPILAR DEPREME DAYANIKLI OLARAK YAPILIYOR
Depremden sonra yapıların depreme daha dayanıklı yapılmaya başlandığını vurgulayan Bilmez, “Çünkü depremden önce çıkarılan yasayla birlikte yapılan yapılar mühendislik hizmeti gördü ve haliyle de depreme daha dayanıklı yapılar oldu. Planlama ve projelendirme 50 yılda bir depremlere bağlı olarak tasarlanıyor. Mühendislik hizmeti gören yapılar haliyle daha dayanıklı oluyor. Eğer tüm görevliler işlerini tam anlamıyla yapıyorsa yapılar daha dayanıklı olacaktır. Tabi bu kaçak göçek yapılan yapılar için söylenemez. Kayıt altına alınan yapılar denetimden geçtikleri için haliyle daha dayanıklı olacaktır.” Şeklinde konuştu.
“YAPI DENETİMLER İLE BİNALAR DAHA KALİTELİ BİR HAL ALDI”
Şehirde bulunan harita mühendislerinden Ahmet Günbatar Şehrivan’a yapmış olduğu açıklamalarda yapı denetim firmalarının etkilerinden şu şekilde söz etti: “Van’da yapı denetim 2011 yılının 1’inci ayında aktif hale geldi. Depremden yaklaşık 10 ay önce yani. Yapı denetim firmaları Van’da aktif olmadan önce beton firmaları her ne kadar C-25 beton gönderdiklerini, demirciler her ne kadar demirimiz hurda demir değil demiş olsalar da bunun bir kontrol imkânı yoktu. Yani herhangi bir fabrikada ne betonun ne de mirin bir testi yapılmıyordu. Fakat yapı denetimler aktif olduktan sonra bünyelerindeki laboratuvarlar ile bunların kontrolünü sağlamaya başladı ve bunu da prosedür gereği zorunlu bir şekilde yapmaya başladı. Dolayısıyla beton firmaları artık sattıkları betonun hangi tür olduğuna ve kalitesine dair farklı bir söylem içerisine giremiyor ve satılan ürünler ister istemez daha kaliteli bir hal almaya başladı. Depremde özellikle bu yapı denetimlere bağlı olan ve gerekli testleri yapılmış olan hiçbir binada herhangi bir sıkıntı çıkmadı. Yapı denetimle ile bu laboratuvar testleri ve proje denetimleri olduğu için binalar daha sağlam yükselmeye başladılar.”
“ARTIK YÜZDE YÜZLÜK BİR DENETİM SAĞLANDI”
Projesi yapılan binaların imar göz önünde bulundurularak yapılması ve inşaatlarda şantiye şeflerinin de bulunmasından ötürü artık yapıların daha güvenli bir hal aldığını ifade eden Günbatar “Bununla birlikte atık bir inşaat ustanın ellerine bırakılmıyor artık. Yani yapı denetimler sürekli bir denetim yapmak zorundalar çevre ve şehircilik müdürleri de yapı denetimleri denetleyen bir mekanizma bulunduruyor bünyesi içerisinde. Gidip yapı denetim firmasının kontrolünde olan x inşaatına bakıyorlar projede yazılı olan malzemeler ile kullanılan malzemeler birbiriyle uyuşuyor mu diye. Şayet uyuşmuyorsa bir yıla kadar yapı denetime kapatma cezası da verilebiliyor. Projede mühendis olarak görev yapan kişiler de aldıkları cezalar doğrultusunda yasaklı duruma düşüyorlar. Tüm bunlara ek olarak bir de şantiye şefleri de inşaatlardaki yerini alınca hem iş kalitesi hem de iş güvenliği açısından yüzde 100’lük bir denetim sağlanmaya başlandı. Artık yapıların imara ve arazi şekillerine uygun bir şekilde yükselmesi de bu yapı denetim sistemleri ile birleşince depremden iyi bir ders aldığımızı ve ondan önceki süreç içerisindeki eksikliklerimizi tamamladığımızı söyleyebiliriz.” Şeklinde konuştu.
ŞEHRİVAN ÖZEL: MERAL YILDIZ / ÖMER FARUK TOKTAŞ-