Teknik Direktör Yılmaz Vural, Türkiye’nin iç savaşa sürüklenmemesinin en büyük nedeninin bu toplumun ayrılmaz bir bütün olduğunu belirterek, "Benim ailemde birçok Kürt var, eniştelerim Kürt. Biz şimdi ailemize, kuzenimize silah mı çekeceğiz?” dedi.
Vanspor'un Süper Lig’de olduğu yıllarda kalesini koruyan ve şu anki yardımcı antrenörü olan Cemal Tosun'un babasının taziyesi için Van'a gelen Teknik Direktör Yılmaz Vural, İHA muhabirine Türkiye’de yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
30 yıldır Türkiye’de işin antrenörlük tarafında olduğunu ifade eden Vural, futbol geçmişi ile ilgili bilgiler verdi. Futbol için Van’a defalarca gelip gittiklerini anlatan ve futbol adamı olarak siyasetin çok dışında olduklarını kaydeden Vural, "Çünkü her yapacağımız yorum siyaseti ilgilendiriyor. Biz ülkemizi seviyoruz, insanımız seviyoruz, dolayısıyla bu topraklar hepimize yeter. Hep birlikte bu ülkenin nimetlerinden, güzelliklerinden istifade etme hakkına hepimiz sahibiz. Devlette kolay yönetilen bir kurum değil. Dolayısıyla onun da deneyim açısından yıllara ihtiyacı var, yaptığı yanlışları doğruları görmesi açısından kendi özeleştirisini yapması açısından. Artık herkes bu konuda üzerine düşeni yapmak zorunda. Şu an iyi durumda değiliz maalesef, bizde olayları takip ediyoruz. Böyle olduğuna çok üzülüyoruz. Bu ülkede bölünme lafları benim çok garibime gidiyor. Çünkü benim ailemde birçok Kürt var. Eniştelerim Kürt. Biz şimdi ailemize, kuzenimize silah mı çekeceğiz? Dolayısıyla bugüne kadar Türkiye iç savaşa sürüklenmediyse en büyük nedeni bu toplumun ayrılmaz bir bütün olduğu gerçeği var. Bunu belki teoride deneyen insanlar var, ama pratikte bunu başarmak mümkün değil. Dolayısıyla biz bir an evvel sorunların çözülüp ülkemizin maddi manevi bütün yörelerinde aynı dengede, aynı imkanları halkına sağlayacak bir ortam oluşsun istiyoruz. Umarım doğruyu en kısa zamanda siyasetçilerimiz görürler. Siyasetçilerimiz üzerine düşenleri yaparlar. Çünkü tamamen siyasi bir konu, biz halk olarak bundan mutlu değiliz. Biz halk olarak kendi adıma bu olayların sona ermesi için Türkiye’nin düzene kavuşmasını çok istiyorum” ifadelerini kullandı.
“TFF YAPILAŞMASINDA BİR MECLİS KURULSUN”
Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) yapılaşmasında bir futbol meclisinin kurulmasından yana olduğunu dile getiren Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Genel kurul diye bir meclis kurulsun, 81 vilayette bu meclise delegasyon tarzı tarif edilsin ona uygun insanlar gelip bu meclisi kurarak, Van’ın sorunlarını, Hakkari’nin, Diyarbakır’ın sorunlarını konuşabilecek hale gelsin. Şimdi futbol adamları Van’da ne gibi problemler var kimse bilmiyor. Yani bu sorunları yöre insanları anlatacak, bu sorunları çözecek olan kurumlar belli. Eğer bunları anlatırsanız, çözüm için bir neden ortaya çıkacaktır. Ben bundan yanayım, ama bu söylemler ne derece hayata geçer bilemem ama işin doğrusu bu.”
“VANSPOR’U TEKRAR CANLANDIRMAK MÜMKÜN”
Van’a olan hayranlığı ve Vanspor ile ilgili anılarını da anlatan Yılmaz Vural, Van’ı temsil eden bir takımın etrafından birleşmesi konusunda da tavsiyelerde bulundu. Vural, "Burada kaleci antrenörü ve Van’da top oynayan Van’ın çocuğu olan Cemal Tosun’un taziye için geldik. Futbol denince tabi doğal olarak aklıma Vanspor geliyor, maalesef o Vanspor yok. 1990 senesinde Bursaspor ile buraya geldik ve 3-1 mağlup olmuştuk. Yine Vanspor denince aklıma Van eski valisi Mahmut Yılbaş geliyor. Onun sayesinde o döneminde takımıydı Vanspor. Sonra küme düştü, şirketleşme sorunları çıktı, sonuçta futbol tarihinde silindi. Amatör takım olarak var mı hala oynuyor mu bilmiyorum. Van tekrar ayağa kalkmak adına Van Belediyesi’nin kurduğu bir takım tekrar profesyonelliklere çıktı. Şu anda 3’üncü ligde yarışıyor ama sonda 5’inci, düşme potasının içerisindeler. Bizim zamanımızda Van’ın nüfusu 300-400 bindi şimdi 1 milyon 100 bin. Bildiğin kocaman bir şehir oldu. Van doğasıyla, insanıyla, ekonomisiyle, gölüyle hakikaten ülkemizin çok güzel bölgelerinden bir tanesi. Burada maalesef o dönemlerde futbol denince 3-5 gün heyecanı devam eden bir olay iken, şimdi hiç kimseyi ilgilendiren olay olmaktan çıkmış. Bir futbol adamı olarak benim adıma üzücü bir şey. Çünkü istiyoruz ki biz ülkemizin her tarafında futbol o gücünü, o heyecanını, o toplum üstündeki dengelediği psikolojisinin nedeni olabilsin. Bunu yeniden başlatmak mümkün mü? Mümkün. Vanspor’un olduğu dönemlerde altında top koşturan birçok takım vardı. Ama şimdi bakıyorum bu sayı aşağılara düşmüş. Buradan da Türkiye liglerine bir sürü talebemiz olmuş, çok değerli sporcular yetişmiş. Şimdi bunu tekrar canlandırmak lazım. Van buna hazır, yeter ki burada yeniden tesisleşme olsun. Biliyorum burada Van’a bir stat projesi var. İnşallah en kısa zamanda bu hayata geçer ve futbol yeniden kendi mecrasına girer. Beklentimiz bu doğrultuda, ama buradaki yerel yöneticilerin ve halkın bu sosyal olaya çok iyi sarılması lazım. Çünkü Van’ın en önemli marka değerlerinden biri Vanspor’du, şimdi bu marka değeri yok maalesef. Kentlerin tanıtımı açısından çok önemli bir değerdir futbol. Umarım en kısa zamanda Türkiye liglerinde en üst sıralarda Vanspor’un ismini görürüz. İsmi önemli değil, yeter ki bu ili temsil eden bir futbol takımı olsun” şeklinde konuştu.
Vural, yaptığı Van kahvaltısının ardından şehrin turistik mekanlarını da ziyaret ettikten sonra kentten ayrılacak.
