Düzenlenen toplantıya Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, AK Parti VanMilletvekilleri İrfan Kartal ve Abdulahat Arvas, Vali Yardımcısı Sinan Aslan, Edremit Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Atıf Çiçekli, Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ, DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, kamu kurum ve kuruluş amirleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Van’ın tarih boyunca her zaman cazibe merkezi olduğu ve çevresine yön verdiğini belirterek, “Eğer biz bu kenti bugün pazarlayacaksak, bütün geçmişiyle bizim bunu dünyaya pazarlamamız lazım. Biz eski Van’ı yeniden ihya etmek istiyoruz. Yeniden çevresine ışık saçan, ticaret merkezi olan, bütün renklerin, çiçeklerin kardeşçe bir arada yaşadığı kenti özlüyoruz. Bugünkü ticari mantıkla da ilimize gelen misafirin hayal etiği, umduğu imkanları sunmak zorundayız. Yoksa ‘misafir umduğunu değil bulduğuyla yetinsin’ dersek maalesef kaybeden biz oluruz. İran’dan gelen turistin yüzde 20’si Van’ı transit geçiyor. Bunun için İran’dan ya da Türkiye’nin diğer taraflarından gelen insanların Van’da umduklarını sunmak zorundayız. Tabi ki bir taraftan da kendi yöresel ürünlerimizi de onlara tanıtacağız. İlimize gelen yabancılar, ilimizdeki kültürden, yaşam biçiminden etkilenecekler ve onlar da kısmen bizi etkileyecekler. Buna hazır olacağız. Artık sınır diye bir kavram kalmadı. Bütün sınırları etkisiz hale getiren bir teknoloji gelişti. Gelişen dünyaya ayak uydurmamız lazım. Tekrar Van’ın eski hoşgörü kültürünü egemen kılmamız lazım” dedi.
“300 bin insan göç etmiş”
Van’ın, terör nedeniyle eski kültürünü kaybettiğini dile getiren Vali Bilmez, “Biraz siyahla beyaz arasına sıkıştık. Her birimizin karşıdakini bir renge boyatmaya çalıştığına maalesef şahit oluyoruz. 2000 yılından bugüne kadar kentimizde doğmuş, büyümüş, kentin sosyal ve ekonomisine katkı sunmuş 300 bin insan göç etmiş. Bunun yerine çevremizden birçok nedenden dolayı göç etmek zorunda kalmış, işsiz, güçsüz, bir sürü sıkıntısıyla boğuşmak zorunda olan 250 bin insan da Van’a gelmiş. Eğer biz bu Van’ı tekrar eski Van yapacaksak, gelenleri kendi kentimize monte etmemiz lazım. Hakkari’den, Şırnak’tan, Ağrı’dan gelen gençlere Van’da iş bulamazsak, Van’ın problemleri katlanarak devam eder. Bunun için de kentimizde bir taraftan sanayinin, üretimin geliştirilmesi için altyapı çalışmalarımızı yapıyoruz, bir taraftan da kentimizin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini de dünya turizmine sunmaya çalışıyoruz”ifadelerini kullandı.
"Antalya, İstanbul, İzmir ve Erzurum, Vana gelen turistlere göz dikmiş"
Bu yıl beşincisi düzenlenecek olan alışveriş günleri sayesinde İran’dan Van’a yoğun bir rağbetin söz konusu olduğuna değinen Bilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Türkiye’ye gelen yabancı turistler arasında ekonomik anlamda en kaliteli turist, İran’dan gelen turisttir. Çünkü bunlar hem eğlenmeye hem de alışveriş yapmaya geliyorlar. Oysa İstanbul’a, Antalya’ya gelen turistlerin büyük bir kısmı sadece eğlenmeye geliyorlar. Onun için Antalya, İstanbul, İzmir ve Erzurum, Vana gelen turistlere göz dikmişler. Bunun için büyük gayret göstermekteler. İran’a yakın olmamızın avantajını, İran kültürünü biliyor olmanın avantajını yaşamamız lazım. Eğer biz İranlıları burada namaz kılmaya, oruç tutmaya zorlarsak, hiçbiri gelmez. Bizim ilimize gelen her insanın aradığını bulabildiği bir ortam sunmamız lazım. Bu 15 günlük alışveriş festivalimizi 15 güne değil, imkanlar çerçevesinde 365 güne yaymamız lazım. Bu anlamda bu festivale her bir Vanlının sahip çıkması lazım. Fikri, düşüncesi, inancı, etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun sahip çıkması lazım. Çünkü bu festival, kentin en büyük sorunu olan işsizliğe derman olan bir etkinlik. Van’ın hep güvenlikle, terörle anılan imajını ciddi anlamda düzelten bir etkinliktir. Artık operasyonlarla, güvenlikle anılan, göç veren bir kent değil; göç alan, insanların barış, huzur, güven içerisinde, kardeşçe bir arada yaşayabildiği, birbirinin farklılıklarına saygı duyduğu, her inancın her yaşam biçiminin özgürce yaşayabildiği bir Van’ı ihya etmemiz lazım. Çünkü Van’ın geçmişinde bu var.”
AK Parti Van Millevekili İrfan Kartal ise, “Biz üç milletvekili olarak Van’ın yararına olan bütün işlerin yanındayız. Bu yönde çalışmalarımızı geliştiriyoruz. Bizim niyetimiz 2020 ve 2021 yıllarında Van’ı bir Urartu kenti olarak tekrar dünyaya tanıtmaktır. Allah’ın izniyle Van, turizmde hak ettiği yere gelecektir” dedi.
"Vanlıların inançlı, erdemli ve dürüst insanlar olduğunun da alışverişini yapmamız lazım”
AK Parti Van Mileltvekili Abdulahat Arvas da, terör olaylarının Van’ı ve bölgeyi birçok konuda geri bıraktığını dile getirerek, “İnancımız odur ki, bundan sonra bu memleket bu acıları bir daha yaşamaz. İstikrar ve güvenin olduğu bir yerde ticaret, turizm, sanayi, üretim gelişir ve kardeşhane paylaşım ve ticaret temelleri de oluşur. 14 günlük bu festivalde markalaşmış, yabancı kelimelerle ticaretimizin gelişmesi çabası içerisindeyiz. Ama biz ilkeli davranış, ahlaki erdemlik, dürüstlük, doğru davranmanın yanı sıra, gelen turistlere kadim medeniyetimizin, ilim irfan medeniyetimizin, kültürümüzün de ticaretini yapmak istiyoruz. Bizden sadece alışverişle, konaklamayla, geziyle, sokakların güzelliği ile değil, Vanlıların söz sahibi, inançlı, erdemli ve dürüst insanlar olduğunun da alışverişini yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bütün şehirlerinin güzel ve kıymetli olduğunu, ancak bazı şehirlerin ise tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, stratejik konumu ile daha fazla önem arz ettiğini vurgulayan Van TSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Faruk Biner ise, “İşte Van, ülkemizin bu koşullara sahip az sayıdaki şehirlerden biridir. Genç nüfusu, stratejik konumu, dinamik yapısı, zenginliklerle dolu geçmişi, tarihi ve coğrafi güzellikleri ile güzide kent tabirini fazlasıyla hak ediyor. Anadolu coğrafyasının en eski başkentlerinden biri olan Van, tarihin her döneminde ticaretin, sosyal yaşamın yoğun olarak yaşandığı ve geçmişte bu topraklar üzerinde kurulan devletler için stratejik öneme sahip bir kent olmuştur. Bugün bizler bu zengin mirasın temsilcileri olarak ilimizin her açıdan gelişimine katkı sunmak için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Kamu kurumlarımız, STK’larımız, iş dünyamız ile birlikte şehrimizi geliştirmeye, tanıtmaya ve daha yaşanabilir bir kent haline getirmenin gayreti içindeyiz” şeklinde konuştu.
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Genel Sekreteri İbrahim Güray da, İranlı ziyaretçilerin Van ekonomisine katkısı ve beklentileri üzerine bir yıl süren bir araştırma kapsamında 250 bin İranlıyla anket çalışması yaptıklarını anlattı. Araştırma sonucunda Van'a eğitim düzeyi yüksek turist geldiğini ifade eden Güray, turistlerin büyük çoğunluğunun Tahran kentinden geldiğini ve kaldıkları süre boyunca Van'dan memnun ayrıldıklarını söyledi.
Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ da, “Van artık güzel etkinliklerle, güzel faaliyetlerle gündeme gelsin istiyoruz. Ulusal ve uluslar arası platformlarda turizmle, ekonomiyle, ticaretle insanların hafızalarında unutamayacakları güzel anılarla dile gelsin istiyoruz” diye konuştu.
TÜİK İl Müdürü Özer Coşğun’un sunumu ile devam eden toplantı, soru cevap ile sona erdi.