Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, inci kefalinin üreme döneminde kırsalda kaçak avcılığın engellenmesi için çok yoğun bir çalışmanın yürütüldüğünü ifade ederek, “Binlerce balığın göç ettiği Akköprü Deresinde kepçelerin çalıştığına şahitlik ettik. Bu noktada Akköprü Deresinde yaşanan bu üzücü hadisenin son olmasını ümit ediyoruz” dedi.
Dünya’da sadece Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan ve endemik bir tür olan inci kefalinin 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arası avlanma yasağı devam ediyor. Yasağın yanısıra balıkların yumurtalarını bırakmak için akın ettikleri tatlı su yataklarının da tahrip edilmemesi konusunda yetkililer titizlikle çalışıyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 17. Bölge Müdürlüğü’ne ait iş makinesi Akköprü Deresine girerek yaptığı temizlik çalışmalarına tepki gösteren Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Ülkemizdeki bütün akarsular tartışmasız bir şekilde önemlidir. Fakat söz konusu VanGölü’ne dökülen akarsular oldu mu önem iki kat artmaktadır. Çünkü bu akarsular inci kefali üreme alanlarını oluşturmaktadırlar.
Bu nedenle Van Gölü’ne dökülen akarsuları çok iyi korumamız gerekmektedir. Akarsuları korumak öncelikle fiziki habitat yapılarını korumakla başlar. Fakat bölgemizde dere ıslahı adı altında iş makinelerinin sürekli akarsularda çalıştığına şahit olmaktayız. İnci kefali son zamanlarda değeri artan ve Van’ı tanıtan bir değer haline gelmiştir. Özellikle her üreme dönemi kırsalda, dere boylarında kaçak avcılığın engellenmesi için çok yoğun bir çalışmanın yürütüldüğüne şahit olmaktayız. Bu çalışmaların amacı inci kefali katliamının önüne geçmektir. Özellikle son yıllarda yapılan çalışmalar ile inci kefali konusunda insanlarımızın duyarlılığı ve sahiplenme duygusu hiç olmadığı kadar artmıştır” dedi.
“Bu kepçenin bura da işi ne?”
Bu gün kaçak avcılığın yoğun olarak yaşandığı kırsal kesimlere gidildiği zaman jandarma, zabıta ve polis tarafından ortaya konulan koruma çalışmaları taktire şayan bir nokta olduklarının altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Fakat bazen bölgemizde öylesine trajikomik manzaralar ile karşılaşıyoruz ki insan bu kadar da olmaz demekten kendini alamıyor. Bu manzaralardan birisini 3 Haziran günü yaşadık. Bildiğiniz gibi bu sene zabıta, Doğa Koruma ve Milli Parklar ve polis tarafından yapılan koruma çalışmaları sayesinde Akköprü Deresine uzun yıllar boyunca ilk kez bu sene binlerce balık girmiş ve görsel bir şölen meydana gelmişti. Hatta ulusal ve yerel medyada “inci kefalleri şehir merkezine göç etti” başlıklı haberlere konu oldu. Fakat bu haberlerden sadece birkaç gün sonra Van şehir merkezinin içerisinde akan ve binlerce balığın göç ettiği Akköprü Deresinde kepçelerin çalıştığına şahitlik ettik. Evet, inci kefalleri şehrin merkezinden yüzlerce kilometre uzakta başarılı bir şeklide korunurken Van’ın merkezinde adeta kıyıma uğradı. Van’da yaşayan bir insan olarak inci kefalinin değerinin her geçen gün arttığı günümüzde, üreme döneminde içinde binlerce balığın bulunduğu bir akarsuda bu kepçenin burada işi ne? Diye sormadan kendimi alamıyorum. Bu durum akarsulara bakış açımızı çok geç olmadan değiştirmemizin bir göstergesidir. Özellikle Van gibi yüksek rakımda, biyolojik döngünün yavaş olduğu yerlerde, ekosistemler üzerinde oluşacak tahribatların düzeltilmesi oldukça zordur. Akarsular yüz binlerce yıllık uzun zamanlarda oluşmuş yaşayan ekosistemlerdir. Fakat yüz binlerce yılda oluşmuş bu ekosistemleri bir günde yok etmeniz mümkündür. Bu noktada Akköprü Deresinde yaşanan bu üzücü hadisenin son olmasını ümit ediyoruz. Unutmayalım ki yıkmak çok kolay fakat iyileştirmek ve geri getirmek çok zor” şeklinde konuştu.