Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kentte bir ilk olarak, trigeminal nevralji hastalığı gerçekleştirilen operasyonla tedavi edildi. Elektriksel uyarı şeklinde tarif edilemeyecek kadar yüksek ağrıya neden olan ve halk arasında ‘ani şiddetli yüz ağrısı’ olarak bilinen trigeminal nevralji hastalığı nedeniyle kişilerin ruhsal sorunlar yaşadığı belirtiliyor. SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Algoloji (Ağrı) Uzmanı Dr. Mustafa Kurçaloğlu tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyonlar sonucunda, hastalık nedeniyle yaşam kalitesi etkilenen hastalar tedavi ediliyor.
İHA muhabirine konuşan Algoloji Uzmanı Dr. Kurçaloğlu, trigeminal nevralji hastalığının kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirtti. Kişinin yemek yeme ve su içme gibi fonksiyonlarını bozan hastalığı tedavi ettiklerini ifade eden Dr. Kurçaloğlu, “Trigeminal nevralji hastamıza ameliyathanede skopi eşliğinde girişimsel bir işlem yaptık. Trigeminal nevralji yüz bölgesinin duyusunu taşıyan sinirlerin özellikle 50 yaşından sonra başlayan ve elektrik çarpar tarzda ağrı oluşan bir hastalıktır. Yaklaşık 10 bin kişide bir görülen nadir bir hastalıktır. Fakat bu hastalık olduğu zaman, hastanın yaşam kalitesini oldukça etkilemektedir. Hastaların yemesini, içmesini, elini, yüzünü yıkamasını, konuşmasını dahi olumsuz etkileyen bir hastalıktır” dedi.
Hastalığın yüzde 80 oranında ilaç tedavisiyle geçtiğini ancak yüzde 20’lik oranında ise ilaçların fayda etmediğini dile getiren Kurçaloğlu, trigeminal nevralji hastalığının Van’da ilk kez, Türkiye’de de sayılı yerlerde tedavi edildiğini söyledi. Hastalığın tedavisiyle ilgili bilgi veren Kurçaloğlu, “Yüzdeki sinirlerin beyin sapına girmekteyken, bu siniri özel bir iğneyle yakalayıp, yakarak bu hastaları tedavi etmekteyiz. Bu tedavi şekli biraz riskli bir işlemdir. Türkiye’de ise sayılı yerlerde yapılan bir işlemdir. Bu işlemi de ilk defa Van’da yapmış bulunmaktayız” diye konuştu.
Kentte birçok kişinin hastalıktan dolayı şehir dışına gittiğini dile getiren Kurçaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şikayeti olan hastalar nereye başvuracaklarını bilmiyorlar. Hastaneye gelmiyorlar, gelseler bile ilgili hekime başvurmuyorlar. Şehir dışına ya da yurtdışına gidiyorlar ve sonuç olarak tedavi de olamıyorlar. Bu noktada da bu hastaların bize başvurmalarını ve boş yere şehir dışına gitmelerine gerek yok.”
