Hakkari ve ilçelerinde yaşanan çatışmalarda en büyük darbeyi eğitim alıyor.
MERKÜR HABER (HAKKARİ-ÖZEL HABER) CÜNEYT MARHAN
(HAKKARİ-ÖZEL HABER) Hakkari ve ilçelerinde yaşanan çatışmalarda en büyük darbeyi eğitim alıyor. Son yıllarda yaşanan Çözüm Süreci ile birlikte eğitim seviyesi de artış gösterirken, çatışmaların başlamasıyla il ve ilçelerde öğrenciler eğitim alamaz noktaya geldi. Eğitim-Sen Hakkari Şubesi Başkanı Süleyman Aşkan, yaşam güvenliğinin olmadığı bir yerde eğitimden, sağlıktan bahsedilemeyeceğini belirterek, bölgenin kalkınması, ilde eğitimin ilerlemesinin temel şartı çatışmaların son bulmasıdır dedi.
AŞKAN: “YAŞAM GÜVENLİĞİNİN OLMADIĞI BİR YERDE EĞİTİMDEN SAĞLIKTAN BAHSEDEMEYİZ”
Eğitim-Sen Hakkari Şubesi Başkanı Süleyman Aşkan, sokağa çıkma yasağından dolayı eğitimde geride olan Hakkari’nin daha da gerilettiğini ifade ederek, eğitimdeki adaletsizliğe değindi. Aşkan, “ Hakkâri çatışma sürecinin başlamasıyla birlikte, bütün bölgede olduğu gibi en çok etkilenen illerin başından ilimiz gelmektedir. İnsan hayatının güvenliği yok. Yaşam güvenliğinin olmadığı bir yerde eğitimden sağlıktan bahsedemeyiz. Bizim ilimiz eğitim kalitesi olarak zaten geri bir il. Çatışma ortamıyla birlikte bu artmıştır. Hem buraya gelen öğretmenlerin durumunda hem okulların açılmasında, hem ulaşım konusunda bir sürü eksiklik yaşandı. Sokağa çıkma yasakları, zaten eğitim öğretimin geri olduğu ilimizde iyice geriletmiştir. Nusaybin’de TEOG sınavı ertelendi. Bizim talebimiz aslında merkezde olmasa bile Yüksekova’da TEOG sınavının ertelenmesi gerekliydi. Yüksekova’da sokağa çıkma yasağı birkaç kere uygulandı. Uygulandığı günlerde öğrenciler derslere giremedi. Ankara ve İstanbul’da eylül ayında okulların açıldığı günde beri derse giren öğrenciler ile aynı anda sınava girecekler. Orda bile adaletli bir sınav sisteminin olmadığı ortaya çıkıyor. Her gün çatışmaların olduğu, sokağa çıkma yasağının olduğu ilimizde, ilçemizdeki öğrenciler ile Ankara’da Robert Kolejinde okuyan öğrenci ile aynı ayna aynı sınava giriyorlar. Burada herhangi bir adalet söz konusu değil. Burada bile telafisi mümkün olmayan şeyler yaratıyor. Bu çocuklarının geleceği belirleyen bir sınavdır.” şeklinde konuştu.
AŞKAN: “ÖĞRETMENLERİN HAKKARİ’DE KALMA SÜRESİ ORTALAMASI 3 AY”
Çatışmaların yaşandığı sürece ne eğitimin ne de sınavın bir anlamı kalmadığını söyleyen Aşkan, bölgedeki öğrenciler için farklı alternatiflerin sunulması gerektiğini belirtti. Aşkan, çatışmalar yüzünden ne öğrenciler derse tam konsantre olabiliyor ne de öğretmenler rahatça ders anlatabiliyor diyerek, “ Çatışma ortamının olduğu sürece sınavların da bir anlamı kalmıyor. Eğitim- öğretimin de bir anlamı kalmıyor. Çatışma ortamında insanlar zaten yaşamından tereddüt ediyorlar. Yaşam güvencesi olmadığı için okula giden ne öğretmenlerimiz ne de öğrencilerimiz sağlıklı bir psikoloji ile derse sınıfa girmediği için o gün anlatılan dersten bir şey anlamıyorlar. Ne öğretmen verimli bir ders anlatabiliyor ne de öğrenciler verimli bir ders anlıyor. Çatışma bütün ülkeye zarar veriyor. En büyük zararı da bizim bölgemiz ve ilimiz görüyor. Bundan dolayı eğitimdeki sirkülasyon oluşuyor. Sürekli öğretmenlerin değişmesi… Eğitimdeki başarı sürekliliğe bağlıdır. Bir öğretmen 1. Sınıftan aldığı öğrencisini 4. Sınıfta mezun ettiği zaman çok güzel yetişir. Ama bizim ilimizde maalesef her yıl binin üzerinden atanıyor ve her yıl binin üzerinde öğretmen ilimizden gidiyorlar. Öğretmenleri ilimizde kalma süresi ortalama 3 aydır. Süreklilik olmadığı için ne öğretmen öğrencileri tanıyor ne de öğrenciler öğretmene alışabiliyor. Eğitimde de devamlılık olmayınca maalesef başarı elde edilmiyor. Onun için de üniversite sınavlarında da TEOG sınavlarında da ilimiz, Şırnak ve diğer bölge illeri hep en altlarda yer almaktadır. Bundan da öğretmenlerin kalıcı olmayışıdır. Kalıcı olması yönü nedir? Çatışma süreci olmayacak ve bir de burada çalışan öğretmenler zor şartlarda gerçekleştirdiği için bu öğretmenlere ekstra bir ödeme ve ekstra bir puan uygulaması yapılması gerekir. Çünkü bu bölgede çalışmak gerçekten zordur. En azından bu konuda bir avantaj sağlanmalı ki öğretmen burada biraz fazladan kalsın.” şeklinde konuştu.
AŞKAN: “BİR OKULUN BAHÇESİNDE ANAOKULU, İLKOKUL, ORTAOKULU VE ÜNİVERSİTE VAR”
Hakkari’deki eğitim olanaklarının yetersizliğinden de bahseden Aşkan, çoğu okulda masa ve dolabın olmadığını söyledi. Hakkari’de derslik ve okul sıkıntısı olduğunu belirten Aşkan, “Sendika olarak biz köy okullarını da ilçe okullarını da dolaşıyoruz. Gittiğimiz köy okullarında gerçekten görüyoruz. Masası ve dolabı olmayan okullar var. Ama devlet özel eğitime giden bir öğrenciye 3 bin ile 4 bin arasında destek veriyor. Kendi okullarına böyle bir yatırım yapmıyor. Bizim ilimizde derslik sıkıntısı var, bina sıkıntısı var, pansiyon sıkıntısı var. Bunlar gün gibi ortada. Milli Eğitim evet yatırım yapıyor ama öğrenci mevcuduna bağlı olarak gerçekten sıkıntılı. Sıkıntıda olduğu şurada net; 4+4+4 dönüşümlerinin yapılmadığı tek il bizim ilimizdir. Hala ilkokul, ortaokul aynı binada eğitim görüyor. Oysa 4+4+4 uygulamasından sonra bu binaların hepsi ayrılması gerekir. İlkokullar ayrı binada olması lazım, ortaokulların ayrı binada olması lazım, liselerin ayrı bir binada olması lazım. Oysa çok tuhaf bir örnek vereceğim. İlimizde bir okulun bahçesinde anaokulu, ilkokul, ortaokulu ve üniversite var. Bir bahçeyi üniversite öğrencisinden anaokuluna kadar ortak paylaşıyor. Üniversitenin yüksekokulu ile bizim bir ilk ve ortaokul binası ortak bahçeyi görüyor. Düşünün 4 yaşındaki bir çocuk ile 20 yaşındaki bir genç aynı bahçeyi paylaşıyorlar. Bu zaten 4+4+4’ün en çok savunulan yönü buydu. Çocuklarının yaşıtları birbirine uymadığı için ayıracaklar, ayrı oldukları için birbirlerinden etkilenmezler. Bunu görmek yeterlidir.” ifadelerini kullandı.
