27 Eylül Pazar günü saat 15.30 sıralarında Çaldıran Eğitim AŞ'ye ait bir kreş ve kız yurduna ait yemekhaneye polisler tarafından baskın düzenlendi. Konuyla ilgisi olmayan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Ekipleri tarafından uzun namlulu silahlar ve zırhlı araçlarla yapılan ve şube müdürü Ateş TAFLI tarafından bizzat yönetilen okul baskınının, alınan duyumlar üzerine kaçak deri toplandığı gerekçesiyle yapıldığı belirtildi.
Herhangi bir resmi belge veya savcılık kararı göstermeyen polislerin hali şüphe uyandırdı. Okul yetkilileri ve avukatlar olmadan kuruma giren 3 KOM personeli hukuksuz bir şekilde çevrede arama yapmaya başladı. Bu hukuksuz durum, polislerin kuruma suç unsuru vb. yerleştirerek yeni bir kumpas hazırlığında olabileceği şüphesini akıllara getirdi. İzinsiz arama yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulunuldu. POLİSLER HUKUKSUZLUKLARINI İTİRAF ETTİ Avukatlar ve okul yetkililerinin olay yerine gelmesiyle herhangi belge gösteremeyen polisler dışarı çıkarıldı. Sonrasında okul yetkilileri tarafından yemekhane ile ilgili belediyeden ve zabıtadan alınan gerekli tüm belgelerin ibraz edilmesi ile görevliler bir süre ne yapacağını şaşırdı. Avukatların nezaretinde çevreyi kontrol eden ekipler, olumsuz hiçbir durum ile karşılaşmadı. Bunun üzerine "okul ile ilgili adli ve idari hiçbir olumsuz duruma rastlanmamıştır" şeklinde tutanak tutan ekipler aramanın hukuksuz olduğunu da itiraf etmiş oldu. Ekipler 17.30 sıralarında okuldan ayrıldı. OKUL YETKİLİLERİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU Kanunsuz aramaya büyük tepki gösteren veliler ve okul yetkilileri, çocuklarının Anayasa ile korunan eğitim hakkının gasp edildiğini belirterek, sahte ihbarı yapan, hukuksuz talimatı veren ve uygulayan kişiler ile ilgili adli mercilere başvurduklarını belirtti. CEVAP BEKLEYEN SORULAR Van'ın en önemli eğitim kurumlarından olan Çaldıran Eğitim Kurumlarına yapılan baskın pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi. Birinci olarak görevliler ihbar var demelerine rağmen herhangi bir savcılık kararı vb. belge göstermedikleri gibi, avukatların itirazı üzerine duyum aldıklarını söylemeleri büyük bir çelişki oluşturdu. Bu, akıllara ihbarın, baskına gelen polislerce yapılmış sahte bir ihbar olduğu sorusunu getirdi. Arama esnasında görevliler usulsüz bir şey olmadığını kendileri belirterek bu da olayın bir algı ve iftira operasyonu olduğunu gösteriyor. İkinci ve en önemli soru, yetkililere gelen ve okul görevlilerine gösterilmeyen ihbarın konusu neydi ki yerel polis ya da asayiş polisi gelmesi gerekirken, uzmanlık gerektiren ve ihtisas şubesi olan (kaçakçılık rüşvet yolsuzluk ihale ve örgütlü suçlara bakan) KOM şubesi ve hatta şube müdürü Ateş TAFLI'nın bizzat gelmesinin sebebi neydi? Son olarak basit bir araştırma ile Belediye veya ilgili kurumlardan öğrenilebilecek bir ihbara, hiçbir araştırma yapılmadan zırhlı araçla baskına gidilmesi ne kadar normal. Konu ile ilgili pek çok soru var. Ancak net olan tek şey var, bu baskın, baskını yapanların başını çok ağrıtacağa benziyor.