GENEL SEKRETER YALÇIN İLAÇ FM’DE
Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlaç FM’e konuk oldu.
Geçtiğimiz hafta Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’yi konuk eden İlaç FM bu sefer ise Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın’ı konuk etti. İlaç FM ve Wanhaber ortak yayınına katılan Genel Sekreter Yalçın Van Gündemi yayınında İlaç FM Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Altınkaynak ve Wanhaber Genel Yönetmeni Uğur Tunçdemir’in sorularını cevapladı. Önemli açıklamalarda bulunan Yalçın şunları söyledi...
Van ile kayseri arasındaki fark?
Van’la Kayseri’yi çok benzettim. Yapı ve coğrafya olarak çok benzettim. Keşke Vangölü Kayseri’de olsa ya da yarısı Kayseri’de olsun diye düşündüm. Siz deniz diyorsunuz. Ve bunu da kesinlikle hak ediyor. Burada yıllardır yaşanan bir terör sorunu var. Bunun dışında büyük bir deprem ve bu aralarda belediye yöneticilerinin kaynakları Van halkı için kullanmaması ya da kullanılmaması bana göre iki belediye arasındaki farkı gösterebilir. Van belediyesi olarak sadece belediye değil diğer kuruluşlarının da yaptığı destekler bizim Kayseri’ye ya da başka bir memlekete gelmez. Çok ciddi kaynaklar var. Bu kaynaklar yerinde ve acil kullanılması durumunda Van’ın şekli değişecek diye düşünüyorum.
Gelen bu kaynakları biraz açar mısınız? Sizin gelişiniz öncesi belediyenin borcu da açıklandı ve hem biz basın mensupları hem de Vanlılar buna çok şaşırdı. Bu konuyla ilgili bizleri bilgilendirebilir misiniz?
Belediyeler hem mali hazinesinden hem de İller Bankası üzerinden nüfuslar oranında büyükşehir belediyeleri devlet tarafından çok ciddi destekler alırlar. Belediyeye gelen para şu kadarını söyleyebilirim ki hemen hemen sadece personel paralarını karşılıyor. VASK ile beraber 4 bin 300 personel var. Çalışan arkadaşlar ile birebir görüştüm. Emeği ile helal çalışan arkadaşlarla çalışırız ama siyaset yapanlarla çalışmam dedim. Bu kadar çok elemanı olan belediyenin yapmadığı işi Van gösteriyor. Ancak dediğim gibi sadece belediyenin imkanları değil belediye dışındaki kuruluşlarının kaynaklarından bu il faydalanmış, destek almış ve alamaya da devam ediyor.
Şu an için şu kadar borcumuz var. Battık, çıkıyoruz demenin bir anlamı yok. Bu edebiyatları yapmak şimdi yanlış anlaşılır. Ben bu anlamda siyaset yapmayacağım. İlk günde söyledim siyaset yapacak olanlar çıksınlar lütfen. Şu kadarını söyleyebilirim Van’ın kaynakları Van için kullanılırsa, Van çok güzel bir yere gelir ve var olan borcu da kapanır.
Belediyelerin yapması gereken çalışmalar var. Yol, su, temizlik, ulaşım ve buna benzer çalışmalar. Ben 2002 yılından bu yana Van’da bir temizlik sorunu var. Halen sokaklarda ve caddeler temizlik sorunu var. İnsanlar da bu konuda çok iyi niyetli değil ya da bilinçli değil. Van olarak coğrafya olarak da dağlık bir bölgede olduğumuz için ne kadar temizlik yapılırsa yine kirlilik olabiliyor. Bununla alakalı bir çalışmanız oldu mu?
Bir şehrin temizliği o şehrin ruhunu gösterir. Bu benimde çok gözüme çarptı. Burada bir deprem yaşandı. Deprem yıkılan evlerin, mahalle arasında yer alan evlerin yıkılmasından sonra yıkılan evlerin enkazları kaldırılmamış. Buda halen kar, yağmur, rüzgarla sokaklara ve caddelere geliyor. Dün akşam Sayın Valimiz Başkanlığı’nda 3 merkez başkanı ile bir araya geldik. Bu toplantıda bu sorunu konuştuk. Ne yapıp edip bu enkazları kaldıralım, temizleyelim dedik. Vatandaş yapamıyorsa biz yapalım dedik. Cadde ve sokaklarda ya da mahalle aralarında bulunan bu enkaz kaldırılmadığı sürece bu memleketin temizliği mümkün değil. Bir şekilde hepimizin ayağı buna değiyor.
Bu arada asfaltlarda çok fazla tahribat var. Biz bir kış memleketiyiz. Her kış sonrası bu asfaltların onarılması gerekiyor. Ancak onarılacak kadar da sağlam olmayan ana caddeler var. Buralarda yeniden asfalt yapılır. Yapılacak olan bu çalışma için çöpler ortanda kaldırılabilir. Örnek olarak İskele Caddesi’nde bunun Polis Evi’nden aşağıya kadar devam eden 2 yönlü bant var. Bu bantlar hazır çimler serdik. Bunu yaparak çamura basılıp kaldırıma gelinmesine engel olduk.
İskele Caddesine baktıysanız eski fotoğraflarda hep ağaçlar görürsünüz. Ak Parti dönemindeki Burhan Bey bu konuda bunu yeniden yapmak için çok çalıştı ancak bir türlü bu eski görüntü sağlanamadı. Burada acaba toprak mı çok verimli değil ya da yapılan dikimlerde bir sorun mu var?
Belediyecilik biraz ben bir anda yapayım olsun diyerek olmaz. Bu konuda hizmetleri kısa, orta ve uzun vadelere bölmek gerekiyor. Kısa vadede bir ağaç dikeyim olsun bitsin demekle olmuyor. Ağacı dikeceğiniz toprağı, iklimi, ağacın uyumu birer proje ile yapılmalı. Bu anlamda uzun ömürlü ağaçlar dikilmesi gerekiyor. Osmanlı döneminde dikilmiş ağaçlar var. Bunlar halen duruyor. Bu anlamda bu tür anıt ağaçlar dikilmesi gerekiyor. Ayrıca şehrin bugün ki araç sayısı ile 20-50 yıl sonraki araç sayı ile aynı olmaz. Bu yüzden bu anlamda biraz da ufuklu düşünmek gerekiyor.
Cadde ve sokak aralarındaki yolların durumu çok iyi değil. Burada köstebek haline gelen yollar var. Sizin de dediğiniz gibi kış memleketine yaşıyoruz. Kışın yapılan çalışmalar sonrası bu yollar ciddi hasarlar ve zararlar görüyor. Bu anlamda çalışmalarınız olacak mı? Ya da ne zaman başlayacak?
Tuz asfalta en az zarar veren maddedir. Asıl olarak belediye yasasında olan ancak çok fazla uygulanmayan bir şey var. Belediye diyor ki. Belediyenin korumak zorunda olduğu merkezler vardır. Bundan birisi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) diğeri ise Altyapı Koordinasyon Merkezi. (AYKOME) Bir merkezde olan altyapı firmalarının tamamı AYKOME’den izin almadan altyapı çalışması yapamaz. Bir elektrik hattı döşenecekse bunun projesini AYKOME’ye bildirecek. Sene başında biz şu cadde de bu kadar çalışma yapacağız diyoruz. Bunun dışında bir yerde çalışma olacaksa tüm işlemler yapılsın bitirilsin belediyede ardından asfaltını döksün. Kanun böyle. Ancak uygulamada bu yapılmıyor.
Geçen yıldan yapılan çalışmalar kapsamında bozulan yollar bu yıl halen duruyor. Normal şartlarda bu yolu bozanlar bozulma bedelini belediyeye öderler belediyede de bunun karşılığında orayı yapar. Bizde belediye olarak bu ilde altyapı çalışması yapan firmalar ile görüştük. Çalışmaların bittiği yerlerde halen kaldırım taşları ya da bozulan yolların bozuk kaldığını gördük. Bunun için bir çalışma yaptık. Önümüzdeki asfalt, kaldırım ve parke taşlarının çok daha güzel görüneceğini söyleyebilirim.
Şu an ki en büyük gündem maddesi Cumhuriyet Caddesi’ndeki park yasağı. Cadde artık araçların kiralandığı ve satıldığı galerilere dönüşmüştü. Buda Van’daki otopark sorunu ortaya çıkarıyordu. Buna olumsuz da yaklaşan var olumlu da yaklaşan var. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz? Halen bir otopark yok. Otopark olmadan burada park yasağı yapmak ne kadar doğru olur. Bir diğeri ise Cadde de parkomat olur mu?
Ben esnaf memleketinden geldim. Burada enteresan bir olay ile karşı karşıya kaldım. Şoför dedi ki, ‘Bu araçların hepsi satılık efendim’ dedi. Cumhuriyet Caddesi’ne de bakıyorum her taraf alışveriş merkezi ve caddede çok kalabalık. Bir döndüm baktım. Hakikatten çoğu aracın üzerinde satılık yazıları vardı. Buda trafik açısında ciddi bir sıkıntı. Bu anlamda bir çalışma yapılması gerekiyor.
Cumhuriyet Caddesine baktığımız zaman. Bu caddeyi kaldırıp yeniden yapmanız gerekiyor. Fakat şöyle de bir durum var. Caddelerinden tüm altyapının yer altına alınması gibi çalışmalar için en az bir yaz bununla ilgilenmeniz gerekiyor. Bu birincisi. İkincisi ise Van’a çok bunalmış ve hemen kendini dışarıya atacak duruma gelmiş. Örnek olarak Cumhuriyet Caddesi’ni yenileceğimiz diye orayı kapattığımız da esnafa iyilik mi ettik kötülük mü ettik bunu da düşünmemiz gerekiyor.
Birde Türkiye gerçeğinde şöyle bir şey var. Her gelen bir şehrin belli birkaç caddesi ile oynar. Vitrin olsun diye bunu yapar. Bunlara da düşmemek gerekiyor. Biz bu caddeler biraz pansuman ya da diğer değişle biraz makyaj ile güzelleştirme yapalım. Yaptığımız projeyi halka da sunalım. Cumhuriyet Caddesi için yapılan parkları ilk etapta bir kestik. Çokta da güzel tepkiler aldık. Ancak burada sadece gidenlere bir faydamız olmaması gerekiyor. Orada yaşayan ve iş yapanlara da yardımcı olmamız gerekiyor. Bunun da en iyi yolu parkmetreden geçiyor. Biz bunu memleketimizde çok iyi oturttuk. Bunu burada uygulamak için Kayseri’deki müdürümüzü de buraya getirdik. Kendileri de gelip baktılar. Son şeklini verdik. Kısmetse ayın 23 ya da 24’ünde bunun ihalesini yapacağız. Vatandaş bir işi olduğu zaman burada belli bir süre zarfında kaldığı süre zarfında bedelini ödeyecek. Bunun ilk 15 dakikası da ücretsiz olacak.
Van’ın ana caddeleri olan 2 caddesi var. Biri Cumhuriyet diğeri ise Maraş Caddesidir. Bu 2 cadde dışında yeni ana caddeler açmayı düşünüyor muşunuz? Cumhuriyet Caddesi’ne şehir biraz sıkışmış gibi görünüyor. Cadde parka kapatıldıktan sonra diğer ara sokaklarda sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Bunun dışında esnaflar kendi araçları dışında araç park etmesin diye yollara duba bırakıyor ve yolu işgal ediyor. Bu işgaller doğru bir durum mu? Bu kaldırım önüne araçlar park edebilir mi? Yoksa bu yerler dükkan sahibinin aracının park etmesi gereken bir yer midir? Bu konudaki hak nedir?
Dükkan sahibinin orayı işgal etmesi gibi bir hakkı yoktur. Ancak bu işin bir raconu var. Bir insan akşama kadar bir dükkan sahibinin dükkanının aracını bırakıp gidiyorsa bu olmaz. Esnaf ya da dükkan sahibi de böyle düşündüğü için o zaman ben aracımı bırakayım diyor. Ya da 2 duba bırakıyor. Bunlar hiçbir şekilde doğru bir davranış değil.
Zabıtanın bununla ilgili bir çalışması var mı?
Bahsetmiş olduğumuz caddeler için bir park çalışması var. Yüksek sayıda biraz araç parkı olduktan sonra o araçlar orada durmayacak ve bizde o zaman o duba ya da sandalyeleri oraya koydurmayız. Şu anda ceza yazmak falan değil de 1 ay sonra yani ihale yapıldıktan sonra bunu bir çözüme kavuşturacağız.
Daha önce bir otopark ihalesi yapıldı. Ancak 2 belediye dönemi geçmesine rağmen bu otopark henüz bitmedi. Bu otopark yapılması durumunda şehirdeki trafikte biraz rahatlar diye düşünüyorum. Siz geldiğinizden bu yana bu otoparkı gördünüz mü ya da incelediniz mi? Bu otopark ne zaman hayata geçecek?
O otoparkın inşaatı dediğiniz gibi çok uzun sürmüş ve bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Fizibiliteleri kağıt üzerinde çok inceleyemedim. Yerinde elbette ki gördüm ve inceledim. Doğrusu bu otoparkın şehir trafiğine katkı sunacağını da düşünüyorum. Ancak Anadolu insanı otoparkın ya birinci katını kullanıyorlar ya da bodrum katını kullanıyorlar. Bu bakıma üst katlar çok fazla tercih edilmiyor. Bizde bunu biraz daha teşvik etmek için üst katların fiyatlarını biraz daha düşük tutmaya çalışacağız. Ya da esnaf akşama kadar bırakacaksa bunun için de teşvik edici çalışmalar yapacağız.
Şehir trafiğini daha çok etkileyen bizim belediye otobüsleri, halk otobüsleri ve minibüslerdir. Basın toplantısında da bunu söylemiştim. Ayın 23 ya da 24’ünde akıllı bilet denilen otomasyon sisteminin ihalesini yapacağız. Bu ihaleden sonra artık şoför arkadaşlar bilet kesmeyecek. Bu bir idari iştir. Burada şoför arkadaşların işi bilet kesmek ya da yol ortasında durmak değildir. Burada o arkadaşların işi aracı kullanmak ve trafiği rahatlatmaktır. 2 iş yapan arkadaşlar ne yazık ki trafiği tıkarlar. O dediğiniz otopark dışında bu işi yaparsa trafik daha çok rahatlar. Bunun bir de maddi durumu var. Belediye otobüsleri çok fazla sayıda zarar ediyor. Zarar ettiğini de çok farklı durumlar var. Bu sistemin aynısını halk otobüslerinde de yapmış olacağız. İnşallah iyi işler yapacağız.
Bunun dışında birde durakların yerleri ile ilgili bir çalışma yapıldı. Bazı yerlerde buna çok uyulmuyor her halde. Yeni durak yerleri ile ilgili neler söylersiniz?
Şu an için henüz alışmadılar. Ancak buna da alışacaklar. Minibüsçü kardeşlerimizde Allah razı olsun bu konuya eğildiler ve bu çalışmayı yaptık. Biz minibüsçüler için bir karar almadık. Şehrin kalabalığını azaltmak ve şehir faydası için bir karar aldık. Minibüsün son durak ya da depolama alanlarını bir durak ya da 2 durak öteye aldık. Onlara doğal ihtiyaçlarını giderecek yerlerde yaptık. Bundan böyle daha rahat edecekler ve hem onlar insanları rahatsız etmeyecek hem de kendileri de rahatsız olmayacaklar. Çok fazla sayıda hem minibüsçülerden hem de vatandaştan ciddi olumlu tepkiler aldık. Ufak tefek dokunuşlar ile vatandaşın hayatını kolaylaştıracak çalışmalar yapılabiliyor. Van’da buna çok müsait.
Minibüsçülerin gelişi güzel bir şekilde araçlarını durdurup yolcu alıp indirmesi sorunu var. Bu sizinle alakalı bir çalışmamı yoksa trafiği mi kapsıyor?
Öncelikle yürüme halinde olduğu için bu trafik şube müdürlüğüne bağlı bir durumdur ama durak konusu bizim denetimimizde yer alıyor. Biz bu konuda bir araya geldik ve minibüs, otobüsçü arkadaşların temsilcileri ile görüştük. Arkadaşlar bize cep yaparsanız daha rahat yanaşırız dediler. Bizde memnuniyetle dedik ve bu konuda bir çalışma başlattık. Bu şekilde cepler kullanılması durumunda artık insanlarda rahatsız olmazlar.
Mahallelerde çöp konteyneri olmaması sorunu var. Vatandaşlar bu sorunu sürekli bize dillendiriyor. Bunun için neler söyleyeceksiniz?
Çöp konteyner işi daha çok ilçe belediyelerin işi. Bu konuda ilçe belediyelerimiz ile bir görüşme yaparız.
Şemsiyeli Sokakta bir kaldırım genişletme talebi var. Bu konuda bir çalışma yapıp bunu belediyeye sunmuşlar. Bunu da bize soruyorlar. Bu konuda bir çalıma var mı?
Esnafın istemesiyle beraber orayı kullanacak araçların da trafiğini rahat bir şekilde sağlamak adına adaletli olmamız gerekiyor. Mühendis arkadaşlarımız bu konuda incelemeler yapılıyor. Bununla ilgili bir çalışma var.
Vansesi Gazetesi’nin başlatmış olduğu 2 Nisan Dünya Vanlılar günü ile ilgili bir çalışma var. Sizde belediye olarak buna destek verir misiniz? Ya da yıl içerisinde dünya Vanlılar günü için ne tür etkinlikler yaparsınız?
Ben basın toplantısında sunum yaparken, sunum çok uzadığı için bu konuya çok değinemedim. Biz belediye olarak bir komisyon hazırladık. Bunu sayın belediye başkan vekilimize de sunduk. Bu komisyon kültür komisyonu. Kültür komisyonu olunca 2 Nisan Van’ın kurtuluş günü. Bu komisyonu Van’ın kurtuluş tarihi için kurduk. İlk olarak bunun içini dolduralım dedik. Van’ın kurtuluşunu iyice bir ele alalım dedik. Halk oyunları, skeçler, o dönemdeki eski kıyafetler ile bunu canlandıralım dedik. Bunların hepsi bir ruhtur ve bu ruhu canlandırmamız gerekiyor. İlk defa Van’la alakalı ne kadar kitap basılmışsa onları belediye olarak görelim ve prestij seviyesinde bir kitap bastıralım. İkincisi geçenlerde Van Fotoğrafçılar Derneği’nden arkadaşlar geldiler. Çok eski Van fotoğraflarını bize gösterdiler. Bir albüm var ve bunu basmak istiyoruz.
Van’la ilgili kalıcı ve basılı eser noktasında hızlı olmamız gerekiyor. İşin şuurunu verecek bilgi ve belgeleri bir noktada toplamak ya da materyalleri bir arada toplamamız gerekiyor. Yani belli ki PKK’de bir Ermeni oyunu. Benim evimde 4 bin kitap var ve bende bunları çok okurum. Ermeniler derler ki; ‘Türklerden toprak alacağımız, Kürtlerden ise can alacağımız var.’ Genel kültür olarak bu sürekli aklımda yer alır. Burada 2 Nisan’ı da görünce bunun ne kadar anlamlı olduğunu gördüm. Bana göre Türkleri, Kürtlere kırdırırsak ve buna bir örgüt katarsak adamların maksatları hasıl olur.
Van o tarihte nasıl yakılıp, yıkılmış. İnsanlar nasıl acılar çekmiş. Bunlar görsel materyallerde birleşir ve geleceğimiz olan çocuklara iyi bir şekilde anlatılırsa o zaman 2 Nisan Kurtuluş gününü kutlamanın anlamı daha büyük olur. Japonya’da Hiroşima bombasının atıldığı yerde müze yapılmış. O gün nasıl bomba patladıysa orası halen öyle duruyor. Orayı muhafaza ediyorlar. Çocuklarını oraya götürüyorlar ve orada neler yaşandığını çocuklara çok iyi bir şekilde anlatıyorlar. Çocuklar bu şuurlar yetişiyorlar. Ne zarar verilmişse o zararlar anlatılıyor. Bizimde burada bu şuurlar bir çalışmamız yapmamız gerekiyor. Bu teklif çok yerinde bir tekliftir. Dünya dersin, Türkiye dersin bu kelimeler çok önemli değil. Önemli olan Van’ın düşman işgaline neden uğradığı ve nasıl kurtarıldığıdır. Bunun için hemen komisyon kurduk. Bizim dışımızda diğer kurumlarda bu konuda çalışmalar yapıyorlar. Bu şekilde hepimiz çalışmalar yapıyoruz.
Belediye otobüsleri üzerinde yer alan Kürtçe yazılar var. Bununla ilgili her hangi bir çalışma yapılacak mı?
Belediye otobüsleri üzerinde sadece Van Büyükşehir Belediyesi anlamı taşıyan Kürtçe yazı var. Bunun dışında her hangi bir yazı yok. İçişleri Bakanımızın da dediği gibi bizim için önemli olan hizmettir. Bu yüzden biz hizmet yapacağız. Biz ulaşımda iyi hizmet yaptığımız zaman zaten kimse o yazıya takılmaz. Bunu bir tartışma konusunu da yapmaya gerek yok diye düşünüyorum.
Kocaeli Parkımız var. Kocaeli Belediyesi ile yapılan bir dostluk kapsamında bu park yapılmıştı. Bir ara kapanması ile gündeme geldi. Kocaeli Dostluk Parkı’nın akıbeti ne olacak?
Çok güzel bir şartname hazırladık. Turizm belgeli firmaların girebileceği bir ihale yapıyoruz. Ayın 4’ünde yapılacak olan ihale ile işletmesini bulacağız. Ancak o işletme sadece orayı işletmekle kalmayacak ayrıca oranın bakımını da güzel bir şekilde yapacak.
Kayyum sonrası işçi çıkarımı oldu mu? Bundan sonra bir alım olacak mı?
İşten çıkarılanlar oldu. Bunlarda Karar Hükmünde Kararnameler (KHK) ile oldu. Ya da emniyet istihbarattan gelen bilgiler üzerine terör örgütleri ile irtibatı olanlar işten çıkarıldı. Bunun dışında sözleşmesi bitenler yıl başında sözleşmesi yapılanlar yeniden yapıldı. Ben en başta da söyledim. Çalışacak olan personel ile çalışırız biz. Ancak siyasete giren insanlar ile çalışmayız. Çıkarılması gerektiği yerde de çıkarırız.
Eski VASKİ binası altında yer alan esnaf henüz tapularını alamdılar. Bu konuda neler yapılıyor? Esnaf tapusunu alabilecek mi?
Geçtiğimiz günlerde kendileri ile görüştük. Buraya gelmeden öncede avukatlar ile birlikteydik. Burada 3 ayrı rapor var. Hafif, orta ve ağır hasarlı diye bir rapor var. Buradaki insanların hepsi mal sahipleri olduğu için kendileri ile görüştük. İnsanlar paralarını vermişler ve tapularını almışlar. Biz oradaki esnafla bir araya geldik ve çay içtik. Binada hakikatten ciddi bir hasar yok. Ancak bu sadece gözle görmekle olmaz. Burada birde 3 ayrı rapor var. Hangisinin ne olduğunu da bilmiyoruz. Ardından 6 ay geçtikten sonra buraya ağır hasarlı raporu veriliyor. Biz bunu mahkemeye taşıdık. Hasarlı olduğundan değil zaman aşımından dolayı bunun yapıldığını söyledik. Benim isteğim burayı yeniden güçlendirmek ve hizmete koymak.
Eski belediye binası ile ilgili ne tür bir gelişme var? Burada var olan esnaf ile önceki belediye yönetimi arasında ciddi sorunlar oldu. Esnaf günlerce kapısına kilit vurmak zorunda kaldı. Buradaki esnaf ile belediye arasında bir mahkeme süreci oldu. Şu an ne durumdasınız bu bina için?
Buradaki arkadaşlar ile konuştuk. Kendileri de tedirginler. Orası ağır hasarlı ve boşaltılması gerekiyor. İpekyolu kaymakamımız boşaltın diyor. Ancak boşaltmayalım derlerse de halen deprem sarsıntıları devam ediyor. Oradaki insanların başına bir iş gelirse o zaman ne olacak? Belediyenin bu anlamda haklılık payı var. Ancak belediyenin burada çözüm üretmesi gerekiyor. Belediyenin ben mal sahibiyim hadi çıkın gidin diyebilir mi elbette ki der. Ancak biz çözüm yolları arıyoruz. Burada bir çözümde bulduk. Henüz resmiyete dökülmediği için söyleyemiyorum. İyi bir müjde bekliyorlar bizde o müjdeyi vereceğiz inşallah.
Van’da ciddi bir dilenci sorunu var. İnsanlar bu anlamda ciddi sorunlar yaşıyor. Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe bizim ilçemizde dilenci yok dedi. Büyükşehir olarak sizin bu konuda bir çalışmanız var mı?
Doğrusu ben geldiğim memlekette buna çare buldum. Bunu takip ederek, dilenci, seyyar ve dükkanlar önüne çıkarılan mallar ile ilgili çalışmalar yaptık ve barışık çözümler bulduk. Ancak doğru bu Suriyelilerden sonra iş biraz değişti. Suriyelilerden çok bu yerli dilenciler daha çok arttı. Bu acayip bir hal aldı. Bu sadece belediye, emniyet ve vatandaşın işi değil. Ancak burada vatandaşın üzerine büyük iş düşüyor. Trafik ışıklarında duran dilenci cam vurduğunda siz ona bir şey verirseniz onu alan dilenci oradan artık gitmez. Burada iyilik yapmış olmayız, aksine şehre kötülük etmiş oluruz. İnsanlar bu dilencilere yardım etmediği zaman bunları bir ihtiyacı da varsa belediye, aile sosyal müdürlüğüne, valiliğe ve diğer yerlere müracaat edecekler. Biz bunu Kayseri’de yaptık. Çokta güzel karşılıklarını aldık.
Büyükşehir Belediyesi ve diğer merkezi belediyelerin halk ekmek uygulaması yok. İlçe belediyelerde olmasına rağmen merkez özellikle de büyükşehir böyle bir uygulaması yok. Bunu için neler söylersiniz? Ekmek ile ilgili bir zaman durumu olur mu? Bunun dışında ekmeğin pahalı olması durumunda merdiven altı üretimler var. Bunun için çalışmalarınız var mı? Bunlarla ilgili neler söylersiniz?
Ekmek farkı bir olaydır. Van’da da bir lavaş geleneği var. Van’da her sokakta bir lavaş ekmek yapan ve bunların yanında da normal bir fırın var. Halk ekmeği açmak demek buradaki tüm insanların da ekmeğiyle oynamak demektir. Belediyeci ticaret yapmaz. Belediye yapılan işi denetler. Bizde ekmekçiler ile görüşeceğiz ve gerektiği yerlerde kaliteli ekmek için kendilerini yardımcı oluruz. Bizim bu söylemimize karşılık alamazsak o zaman çıkar halk ekmeği açarız. Halk ekmek fabrikası açmak bir belediye için zor değil ancak. Burada fabrikada üretilen ekmek dışında bir lavaş ve tandır kültürü var. Bunu da yok etmek gibi bir niyetimiz yok.
Van Büyükşehir Belediyespor ile ilgili çalışmalarınız oldu mu? Bu anlamada stadyum için ne tür bir çalışmanız var?
Biz bu şehrin üst ölçekli planlamasını yaparken en başta şehrin stadyumu nereye yapılacak diye düşünüyoruz. Yeni ve büyük bir stadyum yapılsın ve yerine yapılsın deniliyor. Ancak yeni ve büyük bir stadyum yerine sığmıyor. Vali bey huzurunda projeleri konuşuyorduk. Büyük bir proje buraya ne yazık ki sığmıyor. Yeni stadyum için 3 yer var. Arkadaşlarımız bu konuda da çalışmalar yapılıyor. Eski stadyum yerini de ferdi sporlar için kullanabiliriz. Stadyumun durumu böyle şu anda böyle duruyor.
Zeve Şehitliği ile ilgili bir çalışmanız olacak mı?
Şehitliği gidip gördüm. Orada da çok harabe var. Burada sadece belediye değil diğer tüm çevredeki halkada işler düşüyor. Orası bir şehitlik olduğu için orada çalışmalar yapılmalıdır. Bunun dışında orada bir yol sorunu var. Bunun içinde bir çalışma olacaktır. Bugüne kadar burası sahipsiz kaldıysa neden kaldı bilemiyorum. Ancak dediğim gibi burası bir şehitlik bu yüzden de herkesin buraya sahip çıkması gerekiyor. Burada bulunan mahalleleri burada çalışma yapabilir. Mademki biz varız bu iş bize yakışır diyorum.
Kayyum atamasından sonra Genel Sekreterliğe Mehmet Yaşar geldi. Ardından Kayseri’den ithal genel sekreter geliyor denilmeye başlandı. Bu tepkiyi verenler sizi tanımadan bu tepkiyi verdiler. Mustafa Yalçın Van’ın çehresine bir imza atacak mı? Bu anlamda Van’a katkısı ne olacak?
Ben büyükşehir belediyesinde 22 yıl genel sekreterlik yaptım. Bu 22 yılı içinde 5 yılda VASKİ’nin karşılığında KASKİ’de çalıştım ve 2 yılda genel müdürlük yaptım. Büyükşehir belediyesinin 22 yıllık kahrını çekmiş ve hizmet etmiş birisiyim. 22 yıl önce Kayseri neydi, şimdi nedir? Herkes bunu iyi kötü bölüyor. Böyle olunca benim başkanım ve bakanımız Mehmet Özhaseki Bey Sayın İçişleri Bakanımıza Mustafa beyi doğuya gönderin demiş. Önce Diyarbakır ilk olarak konuşuldu. Ardından olmadı eşimde sen görevden kaçmazsın dediğinde de ben sayın başkanım o zaman Van olsun, Van’ı istiyorum dedim. Hemen ertesi akşam İçişleri Bakanımız çağırdı kendisi ile görüştük ve ertesi sabah Kayseri aldım ve ardından buraya geldim. Çokta ani gelişen bir durum oldu.
Benim buraya gelme konusunda bir gönüllüğüm vardı. Tabi büyüklerimizin teklif ve ısrarı var. Benim buraya gelme konusunda maddi anlamda hiçbir artım yok. Yani gönüllü geldim. Orada maaşım neyse burada da aynı oldu. İnsanların ömründe çok az fırsatlar olur. Bu fırsat dünyayı hedeflediyse dünyayı, ahireti hedeflediyse ahireti kazandırır. Bana dediler ki hizmet ver. Ben ne Mehmet Yaşar’ı tanıtım ne Van’ı doğru düzgün tanırım. Buda benim Van’a ilk gelişim. Hem belediyede uzun yıllar hem de 5 dönem aynı belediye başkanı ile çalışmak güzel bir şeydir. Bugüne kadar Mehmet Özhaseki ve ben ekibi olarak hiçbir zaman yanlış bir şeye imza atmadık. Sürekli hizmet ürettik. Fakat iyi bir yere geldi Kayseri.
Burada iyi bir hizmet var denildiğinde de hemen çıkıp geldim. Ancak ben burada şunu anlamadım. Kimi görsem siz İstanbul Belediye Başkanını tanıyorsunuz bize otobüs isteyin. Kayseri’den arıtma isteyin, Konya’dan şunu isteyin deniliyor. Bunu istemek bir Vanlının gücüne gitmiyor da bir beynin gücüne de mi gitmiyor. En önemli şey beyin gücüdür. Ben arkadaşlara söyledim. Ben burada siz yokmuşsunuz gibi davranamam. Ben burada sadece siz orkestra şefiyim. Ben burada 3 yıldır büyükşehir olan belediyeye 22 yıllık büyükşehir tecrübelerimi paylaşacağım. Bunu da hep birlikte yapacağız.
Biz arkadaşlarla şu anda şunu yapıyoruz. Özellikle Mehmet Yaşar Bey ile iyi çalışıyoruz. Bütün toplantılarda şunu söylüyoruz. Biz bir kere belediye olarak kurumsallaşmalıyız. Kurumsal hizmetleri öne çıkarmalıyız ve yanlış birileri varsa onları çember dışına bırakmalıyız. Bunun dışında belediye kaynaklarını vatandaşa daha iyi bir şekilde aktarmalıyız. Bunun dışında seçimde kim kazanır, kim aday olur. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz büyükşehir belediyesini kurumsallaştırırsak iyi işler yaparız. Arkadaşlarımızda bunun farkındalar ve buna göre çalışıyorlar.
Vangölü kirliliği ile ilgili çok büyük sıkıntılar var. İldiğiniz gibi birçok ilçenin de göle sınırı var. Bu anlamda sorunlar var. Vangölü’nde bir arıtma sistemine ihtiyaç var. Bu artırma ve kirlikten kurtarma adına neler yapılacak?
Vangölü ile ilgili şu andaki arıtma tesis yüzde 30 ile çalışıyor. Geriye kalan yüzde 70 ise göle akıyor. Bunu temizlenmesi falan çok güç görünüyor. Ancak bu artıma tesisin yeni baştan yapılması gerekiyor. Arıtma tesisi için IPA2’den bir destek alınması ila yapılması daha önce hedeflenmiş. Biz buna arkadaşlar ile baktık. 2017 yılında çalışmaları başlayacak. 2 yıl sonra temel atılacak denemesi yapılacak yapımı tamamlanacak derken 2019’dan sonra 7 yıl beklenmesi gerekiyor. Ben bunu gördüğümde Vahap Beye böyle bir şey olmaz dedim. Vangölü’nün buna zamanı yok.
Ben bakan bey ile görüştüm. Bu projeye 52 milyon avro para koymuşlar. Bunun yüzde 18’i belediye tarafından, yüzde 12’si çevre bakanlığı tarafından verilecek. Bunlar hesaplandığı zaman 60 trilyon lira yapıyor. Bunu yaptığımız zaman zaten Avrupa Birliği’ne çok ihtiyaç kalmıyor. İller Bankasından kredi çekeriz ve 2 yılda biz bu artırma tesisi yaparız dedim. Çevre İl Müdürlüğü 2013 yılında güzel bir proje hazırlamış. AB projesine göre çok daha güzel. Biz bu proje ile ihaleye çıkarız ve 2 yıl içinde bunu tamamlarız. 2 yıldan önce de bir artırma tesisi yapılmaz zaten. Bu bakımda bunu böyle söyleyince kafa daha yatkın geldi. Bizim AB ile uğraşma konusunda başımız çok ağrır. Benim bu anlamda birinci içim zaten artıma tesisidir.
Şehirdeki kirlilik ve daha önemlisi çöp sorunu ne olacak?
Çöp diye bir çevre kurulu kurulmuş. 2 meclis üyesi de oraya ortak olmuşlar zamanında, bugünde yazısı geldi. En kısa zamanda ihale edeceğiz ve eski çöp alanı olan vahşi alanın düzeltilmesi diye bir çalışma yapıyoruz. Burada bir ön açıcı yol için çalışmalarımız devam ediyor.
Van’da bir kent meydanı olacak mı? Bu kentin henüz bir meydanı yok.
Doğrusu şu. Hep Kayseri diyorum ama kusura bakmayın. Ben yaptığım işi anlattığım zaman daha iyi anlarsınız. Kayseri’de biz bu işe başladığımızda şehir meydanının işgal edildiğini gördük. Şehrin en meydanında eski bir postana meydanı, onun yanında tekel binası ve buna benzer birçok bina vardı. Bunun arkasında da yine birçok bina vardı. Biz bunların hepsini yıktık. Tertemiz oldu. Orada çok güzel bir meydan yaptık. Ancak bizim bunu yapmamız çok zaman aldı. Burada olur mu elbette ki olur ancak çalışmamız gerekiyor.
Burada şu yanlıştır. Vilayet binasını yıkalım ve orası meydan olsun diyoruz. Sadece bunu yapmak yetmiyor ki Orada bir balık heykeli var. Bizim oraya pergel ayağını koyup 500 metrelik bir çember çizip bir meydan yapabiliriz. Sadece valilik binasını yıkarak bunu yapamayız. Rus Pazarına kadar buralar yıkılıp meydan yapılır. Burada insanları da mağdur etmeden bunu yapacağız. Bu anlamda bir projemiz var. Bu dediğim kısımdaki bu binaların tamamının yıkılması gerekiyor. Bu anlamda bir çalışmamız var.
Yer altı çarşısı var. Bu size göre nasıl bir yatırımdır? Bunun için neler düşünüyorsunuz?
Bizim çocukluğumuzda Kayseri’de de bir yer altı çarşısı yapıldı. İnsanlar orada dükkan almak için bir birlerini kırıp geçtiler. Hatta benim babam esnaftı ve orada bir dükkan alamdı. Zamanıyla değerlendirirsek orası o tarih için önemli bir yatırım olabilir. Ancak bugün için derseniz ben oradaki dükkanları yer yüzüne alırım. Ardından trafiği alta veririm ve orada çok güzel bir meydan olur. Rus Pazarı’nın diğer tarafından yer alan ve belediye arsası olan bölüme de bu alttaki dükkanları alırım. İşte o zaman orası meydan olur.
Van’ın bir tanıtım sorunu var. Van’ın tanıtımı konusunda uzlaşma olmadığı için Van adına ciddi bir tanıtım olmuyordu. Bu süreçten sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz? Van’ı dışarıya nasıl tanıtabiliriz?
Biz Kayseri’de Erciyes Dağına 275 milyonluk bir yatırım yaptık. Halen Erciyes’in tanıtımı tek tük yapıyoruz. İnşaat durumda ve kötü durumdayken turist buraya gelmez dedik ve tanıtım yapmadık. Siz burada bir peynir tanıtımı yaparsanız ve insanlar peynir için buraya gelip peynirciler çarşısına gitseler. Ne görürler Allah aşkına? Peynirin yanında deri, ciğer ve sakatat satılıyor. Bunu göstermemek, göstermekten çok daha iyi olur. Bunun dışında Saray’a gittik. Kapıköy’de temizlik yaptık 30 kamyon çöp toplanmış. Geçen hafta gittim yine aynı. Bunun nesini göstereceksiniz. Oraya bir minibüs koymuş ve üzerine lokanta yazmış. Biz bunu nasıl tanıtalım. Orada güzel bir sınır kapısı yapıldıktan sonra güzel bir tanıtım yapabiliriz. Turist geldiğinde bunları görürse ne yapacak?
Şu trafiği önce doğru düzgün bir hale getirelim. Biraz önce saydığımız caddeleri kullanışlı hale getirelim. Yeşilliği yapalım. Deniz ulaşımını daha güzel bir hale getirelim. Ondan sonra Van Kalesi etrafında güzel bir çalışma yapalım. Bu müzeyi artık açalım. Bunların hepsi yapıldıktan sonra tanıtım yaparsak bence daha güzel işler yaparız diye düşünüyorum.