Bölge: Burhan Ergin
Van Kahvaltısı'nın kaç yaşında olduğu sorusu ile konuşmasına başlayan Bak Hele Bak Kahvaltı Sarayı sahibi Yusuf Konak, Van'da kahvaltı kültürünün yaygınlaşmasında ve tanıtımında basının önemli bir payı olduğunu anlattı.
Davetine icabet eden gazetecilere teşekkür eden Konak, "Bugün davetimize tüm basın mensuplarının katılması benim için bir onurdur. İnanın ben çok mutlu oldum. Biz bugün Van'da kahvaltının elçisi olmuşsak, bunda sizin büyük payınız var. Bundan 15 yıl önce Merhum Aziz Aykaç, Bölge Gazetesi, Şehrivan, Prestij, Şark Yıldızı, bunlar benim ilk haberimi yapanlardır. Sonraki süreçte buradaki birçok arkadaş benim haberlerimi yaparak, biraz da bana gaz vererek beni tamamen bu sektöre bağladılar. Allah'a şükür bir evimiz vardı, onu da sattık bu işe yatırdık. Bişar Ulutaş kardeşim, bundan 15 yıl önce 'Van Evi Düşlüyor' diye bir haber yaptı. Yine Deniz Hanım, Ferit Hayva bu gazetecilerimiz sürekli bizim haberlerimizi yaptı. Van'ın kahvaltısı iyi bir noktaya gelmişse gazetecilerin çok büyük payı var" şeklinde konuştu.
"SÜTÇÜ FEVZİ'NİN EMEKLERİ UNUTULMAZ"
Van'da kahvaltının pirinin Sütçü Fevzi olduğunu söyleyen Yusuf Konak, "Van'da 'sütçü' lakabını, Sütçü Fevzi getirdi. O söz ona aittir. O varken, biz yoktuk. Ben de onun yanında çalıştım. Bizim yanımızda Şeref Şahin vardı. O dönemler bizim orada kahvaltı yapan üst düzey isim neredeyse yoktu. Atatürk, Adnan Menderes, Celal Bayar ve İsmet İnönü dışında benim kahvaltı vermediğim başbakan, cumhurbaşkanı yoktur. Hepsine kahvaltı verdim. Ama dediğim gibi bu üstatlarımız sayesinde oldu" dedi.
Kahvaltının mucidi olmadığı yönünde ağır bir eleştiri aldığını ve bunun kendisini üzdüğünü dile getiren Yusuf Konak, "1975 yılında kahvaltı ismini ilk getiren benim. Bakın yanımda Sütçü Fevzi'nin oğlu Adnan Bey de var. Aha sütçü, aha kahvaltıcı... Yalan varsa söylesin. Biz bu uğurda evimizi verdik. Ben bu uğurda her şeyimi feda ettim. Birçok ülkeye kendi masraflarımı karşılayarak gittim. 67 şehirde ödüller aldım. Van Kahvaltısı'nın guinnes rekorlar kitabına girmesi için yoğun çabalar gösterdim. Bediüzzaman Mevlidi için bin kişiye ücretsiz kahvaltılar verdim ve bunları haber yaptırmadım. Amerika'ya Valilik aracılığıyla gittiğimde, kendi masrafımı karşıladım. Van'daki bütün kahvaltıcıların kaynaşması için çabaladım. Gerek Sütçü Kenan, gerek diğerleri hepsi bizim kardeşlermizdir. Hepsine destek çıkmak lazım. Art niyetli eleştiri yapanları kınıyorum" dedi.
Kahvaltının dini, dili, ırkı olmadığını söyleyen Konak, "Ermeni vatandaşların burada kahvaltıya gelmesi, kenti dolaşması, Akdamar Adası'nı ziyaret etmesini bile eleştirenler ve içine sindirmeyenler var. Bundan rahatsız olunmaması gerekir. Bir tane Üniversitede arkadaşımız belki 12'den sonra kafayı çekince yazmış, o da biraz eleştirmiş. Ya kardeşim bize destek çıkın. Bize öneri getirin. Ben kendimi anlatmıyorum Allah şahit insanlar bizi anlatıyor. Bakın Merhum Aziz Aykaç Hacca gittiğinde Türkiyeli olduğunu söylediğinde, 'Bak Hele Bak'ı tanıyor musunuz?' diye sormuşlar. O anlattı. Yine Muşta Üniversitede Nurullah Ulutaş hocamız var, şairimizdir, Vanlıdır. O kendisi anlatıyor, diyor ben Vanlıyım dediğimde birçok kişi 'Bak Hele Bak Yusuf Konak'ı tanıyor musunuz?' diye soruyor. Bunu ben demiyorum. Demek ki insanların gönlünde yer etmişsek, ne mutlu bize. Bizim yüzümüzde kardeş gibi davranıp, arkamızda nifak sokmamız doğru değil" ifadelerini kullandı.
"SPOR YAZARLARI BİLE KÖŞESİNDE BENİ YAZDI"
Van'ın tanıtımına katkı sunduğu gerekçesiyle kendisi hakkında sayısız yazılar yazıldığını, spor yazarlarının bile kendisini konu ettiğini anlatan Konak, "Bakın Vanlı yazarlarımız Rıdvan Can ve Salih Deniz spor köşesi yazmasına rağmen, beni yazıyorlar. Benim Van'ın tanıtımına katkı sunduğumu belirtiyorlar. Ben onlara da söyledim, 'Spor ve Yusuf Konak ikisi bir arada olur mu?' onlar dediler 'Abi senin yerin çok farklı'. Bakın ben 41 yıldır bu işi yapıyorum, elimden geldiğince bu kahvaltının yaygınlaşması için çabalıyorum" ifadelerini kullandı.
İskele Caddesi'nde bir kahvaltı şenliği düzenleyeceklerini anlatan Konak, "İskele Caddesi'nde 7 kilometre uzunluğunda bir kahvaltı sofrası hazırlamayı düşünüyoruz. Herkesi çağıracağız. Davulcu davulunu alıp gelecek. Gazeteci fotoğraf makinasını alıp gelecek. Âşık Mehmet Çağlari sazını alıp gelecek. Faytoncu faytonuyla gelecek. Şairimiz Mehmet Feyat sözü ile katılacak. Bişar kardeşimiz daha önce 'kitapsız'dı, şimdi kitabı yayınlandı kitabıyla gelecek. Fatih arkadaşımız başkandı, şimdi Osman Bekleyen kardeşimiz VGC Başkanı oldu. Hepsini çağıracağız. Değerlerimizin kıymetini bilelim. Birbirimizi sevelim. Sütçü Fevzi bizim için değerdir. Birkoç Kavurma, Şeref Şahin, Koçero, Kebapçı Halil. Allah rızası için birbirimize sahip çıkalım" dedi.
1975 yılında evden kaçarak İstanbul'a gittiğini ve ilk kez orada yeşil zeytin gördüğünü anlatan Yusuf Konak, "1975 yılında İstanbul'a gittiğimde orada hayatımda ilk kez yeşil zeytin gördüm. Korktum yemedim. Benim babam hayvancılık yapardı, kepenek hapına benzettim. Kayseri'ye gittim, salam sosis gördüm. Van'a döndüm. Sütçü Fevzi bana 'Ne yaptın fırtına?' dedi. Yeni işyeri açtım, hepsi bana destek oldu. O günden bugünlere geldim. Ama gazetecilerin büyük faydası oldu. Ayhan Yazlık yazdı, 'İzmir'de konak kuruldu' diye. Ben söylemedim, birileriyle konuşmuş ve benden habersiz bunu yazmış. Niye? Ben geçenlerde İzmir'de bin kişiye ücretsiz kahvaltı verdim. Bu yıl yine vereceğim. Bizi eleştirenlere gelince, onlar yine bizim kardeşimizdir. Belki de birilerinin gazına gelmişlerdir. Biz cevap hakkımızı da kullanmıyoruz. Biz hep beraber Van'ız" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Sütçü Fevzi'nin oğlu Adnan Timur ise yaptığı kısa konuşmada, "Yusuf Konak bu mesleğe bizim babanın yanında işe başladı. Sonraki süreçte Ali Asker yeni bir kahvaltı yeri açtığında babama geldi ve eleman istedi. Babam da ona, "Esgo, sana öyle bir eleman vereceğim, seni uçuracak' dedi. Çünkü Yusuf Abiye çok güveniyordu. Babam her zaman Yusuf abiye destek verdi. Biz Yusuf Konak ile her zaman gurur duyduk" ifadelerini kullandı.
Kahvaltı programı toplu fotoğraf çekinmesi ile son buldu.