VAN’DA KAÇ AFAD GÖNÜLLÜSÜ VAR?
Van genelinde AFAD gönüllüsü sayısının 18 bin 252 olduğunu ve bunların 3 bin 678’inin çevrimiçi eğitim aldığını ifade eden Müdür Vekili Eltutan, çevrimiçi eğitim alan 760 kişinin ise yüz yüze eğitim alarak Destek AFAD gönüllü ekibini oluşturduğunu ifade etti.
DESTEK AFAD GÖNÜLLÜSÜ OLMAK BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
AFAD gönüllülerinden biri olmanın ilk aşamasından söz eden Eltutan; “AFAD Gönüllülük Sistemine e-Devlet üzerinden başvuru yapılabiliyor. Kişiler e-Devlet sistemine girip ‘AFAD Gönüllüsü’ yazdığında sistem otomatik yönlendiriyor. Orada üye girişi işlemlerini bitirdikten sonra, ‘Temel Afet Bilinci’ başlığı altında birkaç zorunlu eğitim var. Zorunlu eğitimleri tamamladıktan sonra ikametini gösterdiği şehrin AFAD birimine, eğitimini tamamlayan gönüllü adaylarımızın bilgileri direkt olarak düşüyor. Bu bilgiler ışığında da bizler AFAD Gönüllüsü olan üyemizi kısa mesaj yoluyla yüz yüze hafif seviye arama kurtarma eğitimi için kurumumuza davet ediyoruz” dedi.
5 GÜNLÜK EĞİTİM
Destek AFAD Gönüllüsü olduktan sonra da belli periyotlarda saha eğitimlerinin devam ettiğini söyleyerek, gönüllülere verilen arama kurtarma eğitiminin süresi hakkında da bilgi veren Eltutan, “Bu eğitim beş günlük bir süreyi kapsıyor. Beş eğitim günü süresi boyunca eğitim alıyorlar. Ayrıca arkadaşlarımızın öğle yemeklerini de bizler burada karşılıyoruz. Burada beş gün içerisinde aldıkları yoğunlaştırılmış AFAD eğitimiyle hafif düzeyde arama kurtarma olaylarına müdahale edebiliyorlar ve AFAD ekipleriyle çalışabiliyorlar” şeklinde konuştu.
Eğitim süresi boyunca çeşitli alanlarda teorik ve pratik bir müfredat uygulandığını ifade eden Van AFAD Başkan Vekili Taner Eltutan, “Eğitimimizin ilk günü, afet farkındalık eğitimi, ekip oluşumu, enkaza giriş teknikleri, psikososyal destek gibi teorik eğitimlerle geçiyor. Ardından arkadaşlarımızı sahaya alıyoruz, arama kurtarmada kullanılan malzemelerin hemen hepsini tek tek detaylıca anlatıp kullandırtıyoruz. Arama kurtarma faaliyetlerinde önemli bir yeri olan düğümleri anlatıyoruz. Mevsim şartları elveriyorsa, Doğada Arama Kurtarma Ekibimizin de kullandığı tırmanma kulemizde tırmanma eğitimi veriyoruz. Beş günün sonunda saha eğitimlerini tamamladıktan sonra bir tatbikatla eğitimimizi bitiriyoruz” ifadelerini kullandı.
GÖNÜL BAĞI KURULUYOR
Gönüllülerle gönül bağı kurmayı ön planda tuttuklarını söyleyen Eltutan, “Burada dolu dolu bir eğitim süreci geçiriyoruz. Buraya gelen arkadaşlarımız kesinlikle ‘ben sıkıldım, bunaldım’ gibi düşüncelere kapılmıyorlar. Çünkü bizler burada gönüllülerimizle bu zamana kadar hep çok güzel bağlar kurduk. Artık il dışında ikamet ediyor olsa dahi hala bizimle irtibatını koparmayan pek çok arkadaşımız var. Yani bizim burada en çok gururlandığımız ve övündüğümüz konu resmi havayı ortadan kaldırabilmiş olmamız. Bizler burada prosedür bağı değil gönül bağı kurarak bir aile sıcaklığını yarattığımıza inanıyoruz. Bu yüzden ailemize yeni üyelerin katılmasını da gönülden istiyoruz” diye kaydetti.
“TANIDIĞIM İNSANLARI ENKAZDAN ÇIKARDIĞIM OLDU”
Van Erciş’te doğup büyüdüğünü söyleyen Eltutan, şöyle konuştu; “Tüm öğrenim ve meslek hayatım Van’da geçti. AFAD’a atandıktan sonra pek çok afet ve acil durumda da sahada görevimi yerine getirdim. Ancak aldığım eğitimlerde katıldığım arama kurtarma çalışmalarında hiçbir zaman kendi memleketimde arama kurtarma yapacağımı hayal etmemiştim. Hiç kimse bunu kendine yakıştıramaz. İnsan bir sevdiğinin öldüğünü hayal edemez. Zihniniz bunu hayal etmenize engel oluyor. Ben de hep böyle düşündüm ve hiçbir zaman memleketim olan Van’da arama kurtarma yapacağım aklıma gelmemişti. Hatta bunu tahayyül bile edemedim. Ama maalesef ben doğup büyüdüğüm o sokaklarda, arama-kurtarma faaliyetlerinde çalışıp tanıdığım insanların enkaz altından çıkarılmasına şahit oldum, hatta birkaçında ben çıkaran ekipte yer alıyordum.”
“BAŞIMIZA GELMEZ DEMEYİN; DEPREM ÜLKEMİZİN GERÇEĞİ”
AFAD Gönüllülüğüne eskisi kadar talep olmadığından söz eden Eltutan, açıklamalarını şu ifadelerle tamamladı; “Bizim başımıza gelmez dememek çok önemli. Deprem ülkemizin gerçeği, istatistiklere göre Türkiye’de yaşayan insanlar, ülkenin neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar ömürleri süresince en az iki defa depremle yüz yüze geliyorlar. Bu yüzden ‘benim başıma gelmez’ demeyin. Hazırlık yapmalıyız, daima hazırlıklı olmalıyız.”
Kaynak: WanHaber: Zehra Boğatekin Akman / Fatma Öztürk