Bu kapsamda Türkiye son yıllarda enerjide dışa bağımlılığını bitirecek çalışmalarını sürdürüyor.
Enerjide bağımsızlık hedefiyle başlatılan çalışmaların meyvesi yenilmeye başlanıldı.
Gabar'daki keşif alanında ise 100 bin varillik keşif Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfi olarak tarihe geçti.
3 noktada sondaj çalışmaları başlıyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu kapsamda yeni bir çalışmayı duyurdu.
Yapılan açıklamaya göre, Eylül ayında Van olmak üzere Ordu ve Rize'de de yeni sondaj çalışmalarının başlayacağı ifade edildi.
"Gabar keşfini önemli yapan unsurlardan biri dışa bağımlılık"
Arz güvenliği konusunda neler yaptığımızı kısaca anlatabiliriz. İşin özünde şunu söylememiz lazım Türkiye talebi artan nüfusu artan bir ülke. Ülkemizin sanayisi büyüyor, enerji talebi artıyor.
Sadece 7 tane organize sanayide doğal gaz varken bugün 214 sanayi bölgesinde doğalgaz kullanıyor sanayicilerimiz. Bu artan talebi karşılayacak politikalar üretmemiz gerekiyor.
Dolayısıyla temel önceliğimiz ve bu artan talebi arz güvenliğini sağlayacak tedbirler almak var. Hem Karadeniz hem de Gabar keşfini önemli yapan unsurlardan biri dışa bağımlılık.
Türkiye enerjide yüzde 70 dışa bağımlı. 50 milyon ton petrol ve petrol ürünü ithal ediyoruz.
Parasal karşılığı bunun 2022 yılında yaklaşık 40 milyar dolar. Doğal gazda 55 milyar metreküp doğal gaz ithalatımız var. Bunun karşılığı 38,4 milyar dolar.
Geçen sene çok ilginç bir yıldı. Dolayısıyla faturalar daha yüksekti. 38 milyar ton Türkiye kömür ithal etmiş. Bu dışa bağımlılığı azaltmak bizim en büyük önceliklerimizden bir tanesi.
Bundan 20 yıl önce neredeyse 0 olan rüzgar enerjisini bugün 11 bin megavatın üzerine çıkardı. Güneşte hiç kurulu gücümüz yoktu bugün 10 bin megavatın üzerinde kurulu gücümüz var.
Özellikle petrol ve doğal gazda olan bağımlılığımızı azaltmak için kendi denizlerimizde kendi gemilerimizle arama yapmaya başladık. Bütün bu aramaları kendi filomuz ve gemilerimizle yapıyoruz.
Özellikle Türkiye’de gidilmedik sahalarda arama ve üretim mekanlarına ulaşmaktı. Bu stratejinin sonuçlarını da 2020’den itibaren görmeye başladık.
Eylül'de yeni sondaj çalışmaları başlıyor
"Doğal gazı oradan çıkarıp 170 kilometre ile karaya çıkarıyorsunuz"
İnşallah Eylül ayında Van’da bir sondaj yapacağız.
Türkiye çok önemli bir coğrafyada. Bizim için önemi şu, dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervlerinin 3’te 2’si Türkiye’nin komşu ülkelerinde yer alıyor.
Örneğin Libya’da örneğin Irak’ta farklı coğrafyalarda bizim Türkiye Petrolleri’ni BOTAŞ’ı özel sektörümüzü buralarda daha aktif kullanmaya başlamamız lazım. Oradaki keşifler elbette ülkemizin hanesine yazılacak.
Petrol ve doğal gaz aramacılığı işi çok teknik ve içerisinde birçok zorluğun olduğu bir alandır. Sakarya gaz sahasında biz ilk keşfi yaptığımızda o noktadaki derinlik 2 bin 100 metre yani 2 kilometrenin üzerinde bir deniz derinliği var.
Yer yer 3 bin metrelik bir sondaj yapıyorsunuz. O doğal gazı oradan çıkarıp 170 kilometre ile karaya çıkarıyorsunuz. Bu çok kolay bir hadise değil.
Bizim temel hedefimiz şu. Türkiye’de aranmadık hiçbir yerin kalmaması lazım.
Önce 2 boyutlu sismik yaparız. Orada göze çarpan bir şey olduğu zaman 3 boyutlu sismikle biraz daha analiz yapılır. Bu aylar alan sonrasında da analizi haftalar süren çalışmalardır.
Sonrasında sondajı çok büyük maliyetler olan çalışmalara gidilir. Bu çalışmalar sonunda ekonomik değeri olan bir şey bulamayabilirsiniz.
"Hem Ordu’da hem Rize’de hedeflediğimiz sahalar var"
Önümüzdeki dönemde sondaj yapmayı planladığımız alanlardan bir tanesi Orta ve Doğu Karadeniz. Hem Ordu’da hem Rize’de hedeflediğimiz sahalar var. Geçmişte açıkçası Karadeniz de biz kuyular kazdık.
Onun dışında yeni müjde iki şekilde gelir. Bir daha önce yapılmamış bir sahada sondaj yapmanız. İki rezerv miktarının artması şeklinde olabilir.
Bu konuda kazdığımız en önemli kuyulardan bir tanesi Akdeniz sondajıdır. Önümüzdeki dönemde Van’da Hakkari’de kazmayı planladığımız arama sahalarımız var.
"Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinde önemli anlaşmaları kaleme aldık"
Sayın Cumhurbaşkanımızın körfez ziyaretinde üç ülke vardı. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinde önemli anlaşmaları kaleme aldık.
Stratejik ortaklık anlaşması imzaladık. Enerjide Türkiye’nin bu talebi artarken bütün dünya iklim değişikliğiyle mücadelede büyük bir arayış içerisinde.
Önümüzdeki 12 yıl içerisinde Türkiye’nin her yıl 5 bin megavat yenilenebilir enerjisini sisteme katması gerekiyor.
Bu anlamlardaki bu yatırım ihtiyacının hem yerli yatırımcılarla hem de dışarıdaki yatırımcılarla sağlayabiliriz.
Bu anlamda Birleşik Arap Emirliklerinden çok büyük bir ilgi vardı. İnşallah önümüzdeki dönemde temel atma törenlerine ve devreye alınmasına şahit oluruz.
"Madencilik alanında önemli bir anlaşma imzaladık"
Suudi Arabistan Maden ve Sanayi Bakanı bizi ziyaret etti. Onlarla da madencilik alanında önemli bir anlaşma imzaladık.
Bu anlaşmanın önemli unsurlarından bir tanesi kritik madenler denen dünyada herkesin üzerinde durduğu madenlerle ilgili iş birliğini içeriyor. Bunları en kısa sürede daha somut ortaklık anlaşmalarına da döndürmek istiyoruz.
Özellikle onlarında bu yeşil hidrojen rüzgâr ve güneş projelerine olan ilgisini gördük. 5 bin megavatlık bir kurulu güç hedefimiz var Suudi Arabistan’la düşündüğümüz.
Özellikle onlarında bu yeşil hidrojen rüzgâr ve güneş projelerine olan ilgisini gördük. 5 bin megavatlık bir kurulu güç hedefimiz var Suudi Arabistan’la düşündüğümüz.
ensonhaber