Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hava kirliliğinin halk sağlığı açısından en büyük çevresel risk olduğunu belirtiyor. Fosil yakıt temelli sanayi, ulaşım ve ısınma faaliyetleri, sonucunda atmosfere salınan kirletici maddeler havayı kirletiyor. Kömür ve doğalgaz ile karşılanan ısınma ihtiyacı, hava kirliliğinin ana nedenleri arasında yer alıyor. Buna bağlı olarak çoğu vatandaş hava kirliliğe bağlı hastalıklardan hayatını kaybederken, çoğu da hava kirliliği nedeniyle sağlık sorunları yaşıyor. Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük kentlerinden biri olan Van’da da hava kirliliği fazlaca hissediliyor. Özellikle kış mevsiminin gelmesiyle bu sorun kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Van’da özellikle kış mevsiminde kullanılan kalitesiz kömürden dolayı temiz hava almak adeta imkansız hale geliyor. AccuWeather’deki veriler Van’ın hava kalitesinin içler acısı durumunu gözler önüne sererken, konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan aktivist ve çevrecilerden de öneri ve çağrılar gecikmedi.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NE (DSÖ) GÖRE HAVA KİRLİLİĞİ HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN EN BÜYÜK ÇEVRESEL RİSK!
Konuyla ilgili Şehrivan’a görüş veren Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, özellikle kış aylarında yaşanan hava kirliliğinin kenti olumsuz etkilediğini dile getirerek, “Son yıllarda Van’da kış aylarında yaşanan hava kirliliği hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Kalitesiz kömür kullanımı, doğalgazın her yerde kullanılamaması, trafikteki araçlardan kaynaklı kirlilik gibi nedenlerle akşamüzeri sise benzer boğucu bir hava ile her karşılaşmaktayız” dedi.
HAVAMIZ KİRLENİYOR!
Özel, hava kirliliğinin azalması için önerilerde bulunarak, “Van gibi güzel bir şehirde yaşamı olumsuz yönde etkileyen hava kirliliğinin azaltılması için doğal gazın kullanımının özendirilmesi, denetimlerin arttırılması, trafikte toplu taşımanın yaygınlaştırılması özellikle bu konuda tramvayın Van için elzem bir konu. Yeşil alanların arttırılmasını öneriyoruz” diye konuştu.
VAN’DAKİ HAVA KİRLİLİĞİ ENDİŞE YARATIYOR…
Hava kirliliği ile ilgili görüşlerini Şehrivan ile paylaşan Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, hava kirliliğinin zararlarına değinerek, “Genel anlamda ilimizde bir kirlilik var. Çarpık kentleşmeden dolayı ciddi bir kirlilik var. Kışın çok ileri bir boyutta kirlilik var. Önümüzdeki günlerde çok ciddi bir sorunla yüz yüzeyiz. Astım hastaları, nefes hastası olanlar çok ciddi şekilde bu durumdan etkiliyor bu durumdan. Bunun nedeni de kalorisi düşük, yıkanmamış kömürün kullanılmasıdır. Van’a kuşbakışı bakıldığında kirlilik gözle görülür hale geliyor. Hava kirliliğinin birinci sebebi kömür. Kömür çok ciddi bir sebep. Yıkanmış temiz kömür kullanılması gerekiyor. Van’a temiz kömür gelmesi gerekiyor. Bu sorunun çözümü için kalorisi yüksek, yıkanmış kömür gelmesi lazım” ifadelerini kullandı.
VAN, KİRLİ KÖMÜRDEN TEMİZ NEFES ALAMIYOR…
Kalçık, “Van’ın birçok noktasında daha doğalgaz yok. Gelmemiş birçok yere. Doğalgaza gelen zamdan dolayı birçok dar gelirli insan tekrar kömüre, sobaya dönüyor. Bu ciddi bir sorundur. Doğalgaz ağlarının yaygınlaşması gerekiyor. Doğalgaza indirim gelmesi gerekiyor” dedi. Fosil yakıtların zararlarını anlatan Kalçık, “Van çarpık kentleşmeden dolayı çok dar bir alana sıkışmış durumda. Van sadece bir alana sıkışmış. Şehirde ciddi bir trafik yoğunluğu var. Bu trafik yoğunluğundan dolayı on binlerce aracın çıkarmış olduğu egzoz dumanı var. Bu da bir hava kirliliğine neden oluyor. Bunun da çözüme kavuşturulması gerekiyor. Küresel ısınmada en büyük tehlike fosil yakıtlardır. Fosil yakıtların yasaklanması gerekiyor. Fosil yakıtlar yasaklanmadığı sürece kuraklık olur ve bunlar baş göstermeye de başladı. Bugünkü yaşadığımız hava kirliliğinin de en büyük etkeni fosil yakıtlardır. Bütün canlılar temiz bir havayı solumalıdır. Bölgemizde göller bir bir kuruyor. Böylesi bir tehlike dibimizde. Bunun da nedeni hava kirliliği ve fosil yakıtlardır” diye aktardı.
YEŞİLİ AZ, HAVASI KİRLİ!
Kalçık, “Van’ın en temel sorunu yeterince oksijen alamayışımız. Hayatta kalmamız için oksijene ihtiyaç var. Oksijeni de ormandan, ağaçtan alıyoruz. Ormanın olmadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Ormanımız yok. Ağaçsızız. Bu büyük bir tehlikedir. Doğanın size bahşettiği sazlıklar, sulak alanlar var. Türkiye’deki Sazlıkların 5’te 1’i Van Gölü Havzasında var. Bizim sağlıklı yaşamamızın en büyük avantajıydı. Sazlıklar imara açıldı, yol açıldı, tarıma açıldı. Suların çekilmesiyle bunlar da bitti. Van’daki yeşil alan 1 metre kadar olmuş. Sağlıklı bir çevrede yaşamadığımızın kanıtıdır bu” dedi.
“CİDDİ HASTALIKLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Van’ın büyük bir tehlikenin içinde olduğunu belirten Kalçık, “Bu bir felakettir. Sadece insanlar için değil bütün canlılar risk altında. Büyük bir felaketin içindeyiz. Kanser hastalarının bu bölgede çok fazla olması, nefes hastası insanların çok olmasının temel nedeni doğaya yapılan kötülüktür. Biz doğaya ne verirsek misliyle geri veriyor. Böyle giderse Van susuzluktan yok olacak. Bu bir felaket ama bu felaketi gören yok. Hepimiz ciddi hastalıklarla karşı karşıyayız. Sağlığımız elimizden giderse bir daha kazanamayız. İnsanlık olarak bunlardan bir an önce vazgeçmemiz gerekiyor. Temiz bir çevrede yaşamanın koşullarını yaratmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
GÜNEŞİMİZİ KULLANAMIYORUZ!
Kalçık, yapılması gerekenleri de anlatarak, “Kirli kömürün mutlaka kullanılmaması, yasaklanması gerekiyor. Temiz kömür kullanılması lazım. Doğalgazın yaygınlaşması lazım. Doğalgazın ucuzlaması lazım. Egzoz dumanına çare bulunması gerekiyor. Bunun çözümü de yenilenebilir güneş enerjisi. Dünyanın en çok güneş alan şehirlerin başında Van geliyor. Biz eğer bunu enerjiye dönüştürebilirsek bütün sorunlarımız çözülür. Tek çözüm yenilenebilir enerjidir” diye aktardı.