Van Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri için tartışmalar sürüyor. Beyaz listenin 10, mavi listenin ise 9 oda kazandığı seçimde İl Seçim Kurulu tarafından beyaz listenin aldığı 1’nci grup iptal edilirken, kurullun kararı ise tartışmalara neden oldu. Adaylardan ardı ardına açıklamalar gelirken, beyaz liste adayı Zahir Kandaşoğlu da bir kez daha basın karşısına çıkarak, 19 meslek grubunda seçimlerin iptal olması için çağrılarını yeniledi.
KANDAŞOĞLU: VANLI HEMŞERİLERİMDEN YÜZ BİN DEFA ÖZÜR DİLİYORUM
Basın toplantısında konuşan beyaz liste adayı Zahir Kandaşoğlu, “Bugün çok üzülerek karşınıza çıkıyorum. Van’da ticaret, yatırım ve tüccarlık yapan vatandaşlarımız adına üzüntü yaşıyorum. Hiç kimse bu süreci hak etmemiştir. Bu tür bir olay ise hiçbir ilde yaşanmamıştır. Türkiye genelinde 365 oda ve borsa var ve hemen hemen yüzde 70’e yakını da seçimini yapmıştır. Biz ise 6 aydan beridir Van Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerini konuşuyoruz. Bu süreç zarfında ise ciddi anlamda birçok oyunla karşı karşıya kaldık ve hala da kalmaya devam ediyoruz. Bunun için de tüm Vanlı hemşerilerimden yüz bin defa özür diliyorum. Bir mecburiyetten dolayı tekrar basın karşısına çıkmak zorunda kaldık.” Dedi.
“19 MESLEK GRUBUNDA YARIŞTIK VE ONLAR KAYBETTİ”
Van Ticaret ve Sanayi Odası kentin aynısıdır diyen Kandaşoğlu, “Bu odada bulunan herkes esnaf ve tüccarlarımıza karşı sorumludur. Bu oda tüm sektörlerin öncüsüdür. Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadan esnafların haklarını savunmak zorundadır. Bunun için bu odaya yakışan hareketler yapılmalıdır. Seçimdeki tüm sorunların en büyük sebebi şuandaki yönetimdir. Çünkü bu yönetim seçimden sorunlu olan kişilerdir. NACE kodları, üye listeleri, oda içerisindeki çalışmalar ve seçim hazırlıkların tamamını bu yönetim yaptı. Bugün 500 sahte belge varsa bunun da tek sorumlusu oda yönetimi be başkanıdır. Birde madem 500 sahte belge var neden sadece 1’nci grupta itiraz ettiler. 500 tane oy seçimin kaderini değiştiriyor. Bu sayıyı neye göre hesaplıyor. 19 meslek grubunda yarıştık ve onlar kaybetti. 6 aydan beridir sahada çalışıyorduk ve kaç tane esnaftan ‘mavi grubu oy vereceğiz’ cümlelerini duydunuz. Herkes mavi listenin gitmesini istiyordu.” Diye konuştu.
“AYLARDIR USULSÜZLÜKLERİN YAPILDIĞINI SÖYLÜYORUZ”
Kandaşoğlu, cümlelerini şöyle sürdürdü: “İpekyolu seçim kuruluna verdiği dilekçede 11 oya itiraz ediyorlar ama 500 tane sahte oylardan bahsediyorlar. Birinci grupta itiraz etmesinin nedeni de oraya fazla şirket kaydırdığından dolayıdır. Bir oyla kaybedilen odalar var. Onların itirazları neden kabul edilmiyor. Kim Van halkını bu kadar rahatsız ediyorsa ben dahil olmak üzere Allah onun balasını versin. Bu bir seçimdir ve tercih meselesidir. Neden bu kadar büyük bir sorun haline getirdiniz. Aylardır usulsüzlüklerin yapıldığını söylüyoruz ama kimseye anlatamıyoruz. Bütün NACE kodlarının yerlerini değiştirdiler. Otomotiv meslek grubunda bana karşı mavi liste nasıl kazanabiliyor mu? Otomotiv içinde bulunan ailelerden biriyiz, bayi ve serviler bizde, oto sanayi sitesiyle iç içe olmamıza rağmen bu odayı kaybediyoruz. 39 tane şirketi bu odaya kaydırdılar. Bu insanların otomotivle bir ilgileri yok.”
"SİSTEM TAMAMEN ONLARIN ELİNDEDİR”
Kandaşoğlu, “Sistem tamamen onların elindedir. Kara kutu yani kare kod diye bir şey çıkardı ve bu direk bir suçtur. Seçimden önce bu sistem üzerinde ciddi çalışmalar yaptılar. Odada bir soruşturma başlatılırsa her şey ortaya çıkar. Oda başkanı seçim için 27 tane telefon alıp seçim kuruluna gönderiyor. Kare kod uygulaması için bu telefonları seçim zamanı kullanmaya başlıyor ama bize oy verecek üyelerin kare kodları okunmuyor. Biz bunu öğrenince hemen itirazlarımızı ilettik ve oy birliğiyle hakimin de kararıyla bu uygulamayı kaldırdık. Çünkü seçmenimizin yetki belgelerinin seri numaralarında harf ve sayı oynamasını olduğunu tespit ettik. Bundan dolayı yetki belgelerimiz okunmuyordu. Hatta hakime hanımın karşısında da kendi üyemizin kare kodunu okuttuk ve okunmadığına şahit olduk.”
“TÜMÜYLE İSTİFA EDİP YENİDEN SEÇİME GİDELİM”
Kandaşoğlu, “Seçime birkaç gün kala yaptığı açıklamada 19 meslek grubunu alacağını söyledi. Allah şahittir planı oydu. Eğer kare kod uygulaması yapılmış olsaydı 19 grubu da alıyordu ama yüce rabbim bu oyunu bozdu. Zamanında haberimiz oldu ve olaya el koyduk. Hakime hanımın kararıyla kare kod uygulaması iptal edildi. İnanın şuan bunları söylediğim için utanıyorum. Olayın bu kadar vahim bir durum almasını tahmin etmiyordum. Şerefimizle, namusumuzla aday olup hizmet etmek istedik. Pişman mıyız? Hayır asla pişman değiliz. Van’ı bu tür kişilerin eline bırakamayız. Van’ın ticaretinin bitmesine izin vermeyiz. Seçimin iptalini istiyor. Bakın beyaz liste olarak hazırız. Biz 30 meclis üyesi, onlar 27 meclis üyesi kazandı. Bugün istifa etmeye hazırız. Tümüyle istifa edip yeniden seçime gidelim. Samimiyeti varsa bugünden itibaren toplanıp istifa edip yeniden seçime gitmemiz için gereken adımı atar. Odaya bağımsız bir yönetim atanır. NACE kodları düzeltilsin, yetki belgeleri yeniden verilsin. Sil baştan yeniden şeffaf bir şekilde seçime gidelim. Kim kazandıysa tebrik edip olayı kapatalım. Esnafları, tüccarımızı ve halkımızı kimsenin huzursuz etmeye hakkı yok.” Dedi.
“ÖZ YEĞENİMİ BANA RAKİP YAPMADI MI?”
Mavi listenin iddialarına cevap veren Kandaşoğlu, “Bakın birkaç ailenin soyadını açıklıyor. Karaçavuşoğlu dediği isim başka yerden adaydır. Benim en yakınımdır ama Allah şahit bu seçimde bana en büyük zararı veren kişidir. Başka bir rengin yanında yer almıştır. Ben ondan da mı sorumluyum? Geçtiğimiz seçimde Kandaşoğlu ailesinden öz yeğenim Necdet Takva’nın yanında müteahhitlik grubunda benim rakibim değil miydi? Öz yeğenimi bana rakip yapmadı mı? Bugün gitmiş başka birine oy vermiş, bizimle bağlıyorsun. Kardeşim sen bu aileleri nasıl bu kirli işin içine koyarsın. Van’da bu ailelerin değeri yok mu? Bizde de isimler var ama biz söylemiyoruz. Çünkü utanıyoruz. Ben 1979 yılından bu yana Van Vergi Dairesinde vergi mükellefiyim.”
“RAMAZAN TEMİZER’E SORUN KAÇ OY KULLANDI?”
“Benim 20’ye yakın şirketim var. Gidip bakın Zahir Kandaşoğlu önceki seçim ve bu seçimde kaç oy kullanmış, birde benim yanıma gelip odada memur olan, odaya gelip işe başladığı zaman vergi mükellefi olmayan, hiçbir işi bulunmayan Necdet Takva’ya kaç oy kullandığını sorun. Ramazan Temizer’in ismini gururuma dokunduğu için söylüyorum. İnsan biraz ahlaklı, terbiyeli olur. Van Ticaret ve Sanayi Odası üyeleri yetki belgelerini ceplerine koyarak gidip oylarını kullandı ama Ramazan Temizer okulun girişinde elinde 6-7 tane yetki belgesiyle içeri girdi, bende kendisine ayıp ettiğini söyledim. Odaya alırken hiçbir şirketinin bulunmadığını da ifade ettim. Şuanda da bir çağrı merkezinde yöneticisisin. Elindeki belgeleri sordum. Bana elindeki belgelerle oy kullanacağını sordu. Bunu odaya alırken memur olarak aldık. Gidip Ramazan Temizer’e sorun kaç oy kullandı? İşletmeleri nerededir?” ifadelerini kullandı.
“KİMSE TÜCCAR VE ESNAFI KENDİ GELECEĞİNE ALET ETMESİN”
Son olarak Kandaşoğlu, şunları söyledi: “Van’a daha fazla zarar vermek, tüccar ve esnafı daha fazla rencide etmek ne benim nede kimsenin haddine değil. Bu ilin esnafı ve tüccarı çok namuslu ve şereflidir. Kimse tüccar ve esnafı kendi geleceğine alet etmesin. Kimsenin kendi çıkarı için bu esnaf ve tüccarı bu kadar rahatsız etmeye hakkı yok. Van Ticaret ve Sanayi Odası, esnafın ve tüccarın öz malıdır. Onların verdiği aidatlarla oda yönetiliyor. Bu seçim bundan dolayı çok şaibeli oldu. İlimizin kültürüne, tarihine yakışmadı. Orada bundan sonra başkan olsak bile vicdanımız rahat etmez. Biz bu seçimin tümüyle iptal edilmesini ve hodri meydan diyoruz. Bugün kazandığımız meclis üyeliklerinden istifa etmeye hazırız. Odada şaibe, dedikodu, odanın üzerinde birçok oyun oynanmasına rağmen seçimi kazandık. Seçimden bir gün sonra adliyenin önünde adalet mücadelesi verirken, Necdet Takva Gevaş’ta Belediye Başkanın makamında 1. Grup için oy istiyor. Mahkemeden önce nasıl bir karar çıkacağını biliyormuş.”
“BU İŞTE ÇOK CİDDİ ŞAİBE VAR”
“Bu işte çok ciddi şaibe var. Necdet Takva şuanda 1. Grupta kayıtlı olan şirketlerin zorlan yetki belgelerini alıyor. Noter aracılığıyla müdür ataması yapıyor. Tüccar ve esnafa güvenmiyor. Yetki belgesini geri istiyor. Esnaf ve tüccara birçok vaatte bulunuyor. 1. Grubu almak için her şeyi yapıyor. Necdet Takva’nın hakkında acilen soruşturma açılması gerekiyor. Bu arkadaşımız işlediği suç dolayısıyla çok ciddi bir ceza almalıdır. Bu seçim acilen iptal edilmelidir. Odaya acilen görevlendirilme yapılmalı ve yeni bir sistemle, yeni NACE kodlarıyla seçime gidilmelidir. Bu tablo ilimize çok ciddi yaralar açmıştır. İl dışında yaşayan esnaf ve tüccarlarımız, ilimizde istihdam yaratan, ciddi yatırımlar yapan, İran ve diğer ülkelerden gelen yatırımcıları rahatsız ve tedirgin etmiştir. Memleketin de yatırımına çok ciddi zarar vermiştir. Bundan dolayı çok üzüntü yaşıyorum. Yetkili mercilerden bu olayı biran önce çözmelerini rica ediyoruz.”
ERBAY: NACE KODLARIYLA İLGİLİ YAŞANAN USULSÜZLÜKLERİ BİLDİRMİŞİZ
Seçimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Beyaz Liste Seçim Kurulu Başkanı Müslüm Erbay, “Mayıs ayından bu yana bir seçim süreci içerisindeyiz. Bugün tartışmalara neden olan bütün konular hakkında bir öngörümüz vardı. 13 Mayıs tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne yazı yazdık. NACE kodlarındaki usulsüzlük ve haksızlıkla ilgili ivedilikle müfettiş talebinde bulunduk. Yine aynı ay içerisinde il seçim kuruluna aynı dilekçe ile bütün gruplarda NACE kodlarıyla ilgili yaşanan usulsüzlükleri bildirmişiz ve teftiş istemişiz. Yine Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na aynı şekilde suç duyurunda bulunduk. Yine 13 Mayıs tarihinde Ticaret Bakanlığı’na aynı şekilde bu sorunları rapor etmişiz. 22 Eylül 2022 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne aynı durumu bir kez daha rapor ederek, inceleme istemişiz. Haksızlığına, hukuksuzluğa son verilmesini talep etmişiz. Yine seçime 1 ay kala, bu durumu rapor haline getirerek ilgili mercilere vermişiz.”
“ELİMİZDE 27 TANE TUTANAK VAR”
“Seçime 22 gün kala NACE kodlarındaki usulsüzlüğü tespit ederek, Gelir İdaresi başkanlığına dilekçe vermişiz. Mevzuata göre NACE kodu değişikliği, yönetim kurul kararı veya meclis kararıyla alınır. Meclise böyle bir gündem gelmemiştir. NACE kodu uygulaması Vergi Dairesi onayıyla yetmiyor. Üyeye tebligatı ile mümkündür. Bu iki konuda da usulsüzlükleri tespit ettik. Tüm yaşanan usulsüzlüklerin, tartışmaların tek müsebbibi görevini yapmayan ilgili merciler ve Van TSO’nun yöneticileridir. Bizim de elimizde birçok tutanak var. Başkalarının adına oy kullanılırken, sandık başında yakaladık. Bunları resmi bir evraktır. Elimizde bununla ilgili 27 tane tutanak var. Esnafımıza, tacirimize olan saygımızdan dolayı bu soyisimleri kamu ile paylaşmıyoruz. Mahkemede sonuna kadar bunun takipçisi olacağız ve hakkımızı arayacağız. Buna benzer çok sayıda usulsüzlük yaşanmış” şeklinde konuştu.
AVUKAT ANARAN: KAREKOD OPERASYONU YAPILDI
Zahir Kandaşoğlu'nun Avukatı Sedat Anaran ise şunları anlattı: “Şu aşamada açıkçası sahada kazanılmış bir seçimin, masa başında tartışmaya açıldığını görüyoruz. Bununla ilgili birkaç hususa değinmek istiyorum. Birkaç gün önce mavi liste başkan adayanın bizim garabet saydığımız bir açıklaması oldu. Bu anlamda kamuoyunun şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesini doğru buluyoruz. Bir karekod uygulamasından bahsediliyor ve sanki çoğumuz mağaradan yeni çıkmış da teknolojiye uzakmış gibi intiba uyandırmaya çalışıyor. Buna bir açıkçası karekod operasyonu diyoruz. Hiçbir seçim mevzuatında seçimin gerçekleştiği günle ilgili olarak alınmış farklı bir karar uygulaması mümkün değildir. Delege listesinde yer alan birçok delegemiz, eğer gerçek kişiler ise kendi kimlik numaralarıyla kullandıkları bir oy durumu söz konusudur. Eğer tüzel kişi unvanına sahip kişiler iseler, seçim yetki belgeleriyle beraber oy kullanmaları mümkün oluyor.”
“TÜRKİYE’DE YAPILAN HİÇBİR SEÇİMDE KAREKOD UYGULAMASI YOKTUR”
“Karekod uygulaması için gece yarısı alınan 27 tane telefon ilçe seçi kuruluna, buradan da sandık kurulu başkanlarına dağıtılması söz konusudur. Bu durumun hiçbir delege ile paylaşılmaması bile suç intiba eder. Seçim zamanında alacağınız böyle bir kararı rahatlıkla öbür delegeler ve başkan adaylarıyla alabileceğiniz halde, bunu paylaşmamanız asıl şaibeyi uyandırır. Dolasıyla böyle bir uygulamanın olduğunun farkına vardığımızda bunu ilçe seçim kurulu başkanıyla paylaştık. Türkiye’de yapılan hiçbir seçimde karekod uygulamasıyla ilgili bir durum söz konusu olmamıştır. Diğer renklerde yarışan başkan adaylarının da itirazıyla bu telefonlar toplatıldı. 27 adet telefon oda tarafından alınarak sandık kurulu başkanlarına götürülmesi ilginç oluştur.”
“TOPLAMDA 30 TANE İTİRAZIN BİR TANESİ KABUL EDİLMİŞ”
Avukat Sedat Anaran, cümlelerini şöyle sürdürdü: “İlçe seçim kurulu başkanlıklarının resen araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı, yani bunu belki 7-8 defa tekraren defaten duymuşsunuzdur. Mevzuatta ilçe seçim kurulu başkanlıklarının yapabileceği resen bir araştırma yoktur. Dolayısıyla zaten bu sebeple İpekyolu İkinci İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın vermiş olduğu karar hatalıdır. Fakat şöyle bir husus var. İlk etapta seçim sonrası yani 22 Ekim Cumartesi günü seçim sonuçlandıktan sonra, seçime yapılmış olan toplamda 30 tane itiraz vardır. Bu itirazların tamamı sadece bir grup tarafından yapılmamıştır. Yani bunun içerisinde bizim temsil ettiğimiz beyaz grup, sarı grubun yine çok da önemli olduğunu düşündüğümüz itirazları mevcuttur. Yine hakeza mavi grubun da itirazları vardır. Toplamda 30 tane itirazın bir tanesi kabul edilmiş, 29 tanesi reddedilmiştir. Reddedilme gerekçeleri tamamıyla makbu ve klişedir.”
“YETKİ BELGESİ ALMAMIŞ OLAN FİRMALAR VAR”
“Seçim kurulu başkanlıklarının yapabileceği resen bir araştırma olmadığı dolayısıyla delil getirme yükümlülüğünün başvurucuya, yani itiraz edene ait olduğudur. Ama her ne hikmetse 198 nolu kararda İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı resen bir araştırmaya girerek seçimin iptaline yönelik bir hüküm kurmuştur. Dolayısıyla verilen bilgiler de yanlıştır. İpekyolu ikinci ilçe seçim kurulunun yapmış olduğu araştırmada 7 tane şirkete ilişkin olarak bir inceleme söz konusudur. Yani beyaz grupla, mavi grup arasındaki oy farkı dokuzdur. Normal şartlarda 7 gruba ilişkin incelemeden sonra ilçe seçim kurulu başkanı bu esasa müessir bir değişikliği gerektirmediğinden ret sebebi verilmelidir. Bu aşamada ilçe seçim kurulu başkanlığı resen bir incelemeye girerek ki sahte olduğu vurgusu da yok bu arada. Hiç oy kullanmamış. Yani seçim yetki belgesi almamış olan firmalar var. Dolayısıyla siz hiç seçim yetkisi belgesi almamış olan firmaya, bu firma sahte yetki belgesi kullanmıştır diyemezsiniz. Yani bu hem kişisel verilerin korunması kanunu, hem özel hayatın gizliliğini itibar edebileceği gibi aynı zamanda bu şirketlerin ticari hayatlarını da bitirebilecektir. Dolayısıyla bir tespitiniz olmaksızın yapabileceğiniz bu iddia tamamıyla yapmış olduğunuz şaibeli işlemlerin üstünü örtme çabasıdır.”
500 TANE SAHTE OY İDDİASI VAR!
Anaran, “500’e yakın yetki belgesi kullandığını söyleniyor. Mavi grubun yapmış olduğu itirazların tamamı sadece kaybetmiş olduğu gruplara ilişkindir. Yani seçim yetki belgeleriyle ilişkili eğer varsa bir şaibeli durum bu başka gruplarda gerçekleşmemiştir diye bir iddiaları var. Sadece kaybettiğimiz gruplar da vardır. Dolayısıyla bu iddiayı şaibeli hale getiren durum da budur. 500 tane yetki belgesinin basıldığına ilişkin bir itirazınız ki kesin kabulünüz var. Yani kullandığı ifade tamam tamamen o şekildedir. Kesin kabuğu şeklinde. Bunun ilçe seçim kurulu başkanlığı tarafından araştırılmasını istiyorsunuz. İlçe seçim kurulu başkanlığı toplamda 14 oya ilişkin bir netice veriyor. Fakat sizin 500 iddianız var. Yani bunun sebebi ancak kendi yazıcınızdan alabileceğiniz 500 tane oya ilişkindir. Başka da bir açıklaması yoktur. Yani bu hukuk mücadelesi şu an başlamadı. Seçimden sonra başlamadı. Seçimden 6 ay evvel başladı. Beyaz Grup adayının buna ilişkin açıklamaları yok ama biz 6 ay evvel bu durumun yaşanabileceğine ilişkin olarak aslında hem Ticaret Bakanlığı'nı, hem Türkiye Odalar Borsalar Birliği'ni hem ilçe seçim kurulu başkanlığını hem de Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nı bilgilendirdik. Nace kodlarına ilişkin aykırılıklar, yapabilecek olan seçim yetki belgelerindeki usulsüzlüklere ilişkin aslında asıl iddia bizim iddiamız. Ama gelinen aşamada şunu görüyoruz. Bir insanın hem bu işin faili hem de mağdur olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla biz bu mağduriyeti, hukuki mücadelemizi ilerleteceğiz.” Diye ekledi.
“SEÇİM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDECEĞİZ”
Anaran, son olarak cümlelerini şöyle tamamladı: “Seçimlere kaldığımız yerden devam edeceğiz. Varsa bununla ilgili başkaca bir iddia, dediğimiz gibi Sayın başkan adayımızın anlattığı gibi bununla ilgili eğer bir çalışma yapılabilecekse, bütün gruplar için bir çalışma yürütülsün. Eğer sahte yetki belgelerine de ulaşılırsa bunun tespiti, kronolojik incelemelerle çok daha kolaydır. Onu da özellikle anlatmak istiyorum. İlçe seçim kurulu başkanlıklarının bir belgeye sahtedir, değildir deme yetkilileri de bulunmamaktadır. Yani bu sadece ilçe seçim kurullarına ait bir görev değil. Aynı zamanda mahkemeler ve savcılıklar da bunu yapamıyor. Yapabilme yöntemi şudur; ancak kriminolojik incelemeler gönderebiliriz. Yani orada tutturmuş tarih aynı şey aynı. Yani bunu kendi printerınıza, yazıcınıza soracaksınız. Dolayısıyla biz dediğimiz gibi eğer şu aşamada sahada kazanılmış olan bir zaferin masa başında tartışılması hoşumuza gitmiyor. Kaldığımız yerden, hukuk mücadelemize ve seçim çalışmalarına devam edeceğiz.”
ŞEHRİVAN GAZETESİ