ÇEVRECİLER VAN GÖLÜ İÇİN SES YÜKSELTTİ
Türkiye’nin en büyük gölü konumunda yer alan Van Gölü, son dönemde endüstriyel, hayvansal ve biyolojik atıklar, kanalizasyon ve evsel atıklarla gündeme gelmeye devam ediyor. 1 milyondan fazla insanın havzasında yaşadığı Van Gölü'ndeki kirlilik için çözüm arayışları devam ederken, korunması ve temiz tutulması içinde çağrılar ardı ardına geliyor. Van Gölü'nü kirlilikten kurtarmak ve gelecek nesillere daha temiz bir şekilde bırakılması için devreye alınan yeni artıma tesisi ve hız kesmeden sürdürülen dip çamur temizliğine rağmen Van kirlilik gündemini konuşmaya devam ediyor. Bir taraftan koruma önlemleri bir taraftan da kirlilik tehlikesi ile cebelleşen göl her geçen gün gündemdeki yerini daha da artırırken Van’a ve Van Gölü’nü dair yaptığı açıklamalar ve çağrılarla gündeme gelen ÇEVDER, ülkenin farklı illerindeki ekolojistleri kentte topladı. Bir çok ilden temsilcinin katılımıyla Hakkari ve Van’ı ziyaret eden çevreciler, kent ve göl ile ilgili izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı.
ÇEVRECİLER, VAN GÖLÜ’NÜN KİRLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ!
Ekolojistler adına açıklamalarda bulunan Doğa İçin Sanat Derneği Başkanı Göksen Ezeltürk, “Ağırlıklı olarak İstanbul’dan ve ülkemizin farklı illerinden gelen Doğa ve Yaşam Savunucuları olarak bizler, Türkiye’nin en doğusundaki ekolojik sorunların boyutlarını yerinde görmek ve incelemek için 6 gündür Hakkari ve Van çevresinde bulunmaktayız. İlkini Pazar günü Hakkari’de gerçekleştirdiğimiz basın açıklamamızın ikincisini Van’da sizlerle yaparak edindiğimiz izlenimleri sizlerle ve doğaya duyarlı herkesle paylaşmak istiyoruz.
Bildiğiniz gibi, ülkemiz özellikle son 20 yıldır her yeni gün yeni bir talan projesi ile karşı karşıya kalmakta, ülkemizin doğası, rant uğruna acımasızca talan edilmektedir.”
İNSAN SAĞLIĞI RİSK ALTINDA…
Ezeltürk, cümlelerini şöyle sürdürdü: “Bu talan projelerinin en büyük destekçisi ise, İnşaat enerji ve madencilik odaklı yerli ve yabancı sermayenin önünü açmak için sayısız düzenleme yapan siyasi iktidardır. Bölgenizde geçirdiğimiz ve çevreyi incelediğimiz yaklaşık bir hafta boyunca Saros, Kazdağları, İkizköy, İkizdere veya İliç gibi ülkemizin sayısız noktasında karşımıza çıkan rant odaklı tahribatın ve çevre kirliliğinin Hakkari’de ve Van’da da çok ciddi boyutta olduğunu gördük. Maalesef tespitimize göre sayısız endemik bitki ve hayvan türlerinin yok olma tehlikesi taşıması bir yana, başta insan olmak üzere tüm canlıların yaşamı için olmazsa olmaz değer taşıyan Zap suyu ve Zilan’ın ve Van Gölü’nün kirliliği nedeniyle bugün ve yakın gelecekte bölgede yaşayan insanların sağlığı da büyük risk altındadır”
“KOKU BİZLERİ DEHŞETE DÜŞÜRMÜŞTÜR”
Ezeltürk, “Van Gölünün atıklar yüzünden giderek kirlenmesi nedeniyle bazı noktalarında yaydığı koku bizleri dehşete düşürmüştür. Özellikle Zap suyunun madenler nedeniyle kirliliği, taş ocaklarının yarattığı toz bulutları, Hakkari’nin çok yakınındaki çöplerin kokusu ve yaydığı zehirli gazlar ve tabii bir dünya harikası olan Van Gölü’nün atıklar yüzünden giderek kirlenmesi nedeniyle bazı noktalarında yaydığı koku bizleri dehşete düşürmüştür. 4 mevsim ekolojik temelli ÇED raporları hazırlanmadan, endemik türler hesaba katılmadan, yeterli kapasiteye sahip filtreleme ve arıtma sistemleri kurulmadan işletmelerin çalıştırıldığı görülmektedir. 1 milyon 200 bin kişinin yaşadığı Van gölü havzasındaki plansız yapılaşma Van Gölünü tehdit balçığa dönüştürmektedir” dedi.
VAN GÖLÜ İÇİN KORUMA KANUNU ŞART!
Her gün 46 bin 400 metreküp yani 4 bin 500 kamyon dolusu atığın Van Gölü’ne döküldüğünü belirten Ezelltürk, şunları kaydetti: “Van Gölü’nde yapılan dip çamuru temizliğinin ve balçığın gölün bir noktadan bir noktaya taşınmasından ibaret olduğu söylemek isterim. Aslında sadece algı yaratmak işlevi taşıdığı, 150 metre derinliğinde 500-600 metre genişliğinde yapılan dip temizliği çalışmasının hem tekniğine hem de amacına hizmet etmediği, büyük bir yatırımla yapılmış olan mevcut biyolojik arıtma tesisinin ise çalıştırılmadığı bilgisi bizler için şok edici olmuştur. Çıkan çamurun gölün kenarına dökülmesi, dipte kalmasından daha büyük bir çevre felaketidir. İvedilikle Van Gölü için koruma kanunu çıkarılması ve hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
“TAHRİBAT KABUL EDİLEMEZ”
Ezeltürk, son olarak sözlerini şöyle tamamladı: “Doğa ve Yaşam Savunucuları olarak bizler, ülkemizin Doğu, Batı, Kuzey veya Güney hiçbir bölgesinde böylesi bir tahribatı kabul etmeyeceğimizi ve hangi coğrafyada olursa olsun kamuoyunda farkındalık yaratmak adına inceleme ve etkinliklerimizi şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de sürdüreceğimizi, bunun anayasamızın 56. Maddesinden aldığımız hakkımız ve sorumluluğumuz olduğunu, çevre temelli talepleriniz doğrultusunda bölgenizdeki STK’lar ve yerel inisiyatifler ile her türlü işbirliğine her zaman hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz. Ülkemizde ekolojik bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmak adına bir ilk olan bu ziyaretin sürekli ve örgütlü bir dayanışmayı beraberinde getirmesini dileriz”
BAŞKAN KALÇIK, VAN GÖLÜ’NÜ BİR KEZ DAHA GÜNDEMİNE ALDI
Van Gölü ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Van Çevre Derneği Yönetim Kurulu (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, “Türkiye’nin farklı illerinden gelen ekoloji dostlarımızla birlikte Van Gölü’nün kirliliğine dikkat çekmek için bir araya geldik. Bölgemizde yaşanılan tahribatlara karşı serzenişlerimiz devam ediyor. Ülkenin farklı yerlerinden gelen arkadaşlarımız ise sesimize ses olmak için buraya geldiler. Bu arkadaşlarımızla birlikte Hakkari ve Van’da yapılan doğa tahribatlarını not aldık. En büyük değerimiz olan denizimiz kirletiliyor. Kötü şekilde denizimiz kirletiliyor. Temizlik için yapılan dip çamuru ise daha çok kirletilmeye neden oluyor. Buradan çıkarılan çamurun, sahile dökülmesi ise büyük bir vahşettir. Büyük miktarda çıkarılan çamur analiz edilmeden Van Gölü’nün etrafına dökülüyor. Bir kez daha bu konuyu ve kirliliği gündeme getirmek için toplandık.” Şeklinde konuştu.
“VAN GÖLÜ VE CANLILAR YOK OLUYOR”
Gölün 150 metre ilerisinde yapılan temizlik çalışmalarını yorumlayan Kalçık, şunları söyledi: “Van Gölü’nün en büyük sorunu bu çamurun çıkarılmasıdır. Biz bu konuda hem fikiriz. Ancak dünyada yapılan teknikle yapılması gerekiyor. Önce dip çamurun nerede olduğunu ve ne kadar olduğunu tespit etmeleri lazım. Buradaki çalışmalar ise dünyadan uzak çalışmalardır. 100 yıldır akan pislik sadece 150 metreden ibaret değildir. Milyonlar buraya harcanıyor. İskele, Tuşba ve üniversite civarında oturanlar kokudan dolayı camlarını açamıyorlar. Bu sene bir temiz hava kokusu alamadık. İskelede kocaman bir park var ama bomboş. Kokudan dolayı kimse bu parka gelemiyor. Van Gölü’nün korunması için hep birlikte ses çıkarmalıyız. Van Gölü’nün artık gerçekten korunması lazım. Bu tür çalışmalarla Van Gölü ve içerisindeki canlılar yok oluyor.”
VAN GÖLÜ İÇİN AÇIKLAMALARDA BULUNAN İMZACI KURUMLAR:
DOĞA İÇİN SANAT DERNEĞİ (DİSDER), VAN ÇEVRE VE TARİH ESERLER KORUMA DERNEĞİ (ÇEVDER), HALKEVLERİ EKOLOJİ GRUBU
MUNZUR ÇEVRE DERNEĞİ, MUĞLA ÇEVRE PLATFORMU
HAKKARİ CİLO DAĞCILIK VE DOĞA SPORLARI KULÜBÜ
KAZDAĞLARI İSTANBUL DAYANIŞMASI, ZİLAN EKOLOJİ PLATFORMU
DOĞA ANADOLU ÇEVRE PLATFORMU, HAKKARİ DERNEKLER FEDERASYONU
TÜRÇEP BATI KARADENİZ ÇEVRE PLATFORMU, TOPLUMSAL EKOLOJİ GRUBU
DOĞU BEYAZIT İŞİNSANLARI DERNEĞİ, İKLİM ADALETİ KOALİSYONU
YEŞİL YAŞAM İNİSİYATİFİ, TÜRÇEP ÇEVRE PLATFORMU
BURHANIYE ÇEVRE PLATFORMU (BURÇEP), YEŞİL SOL İKLİM ÇALIŞMA GRUBU
MALATYA ÇEVRE PLATFORMU (MALCEP), DEŞTİN ÇEVRE EĞİTİM KÜLTÜR VE DAYANIŞMA PLATFORMU
