Doğu Anadolu Bölgesi son yılların en büyük göçünü veriyor! Van’da göç aldı başını gidiyor

Doğu Anadolu Bölgesi son yılların en büyük göçünü veriyor! Van’da göç aldı başını gidiyor
11 Nisan 2022

Türkiye nüfusu bir önceki yıla göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarken, Doğu Anadolu Bölgesi'nde nüfus azalışı devam etti. Nüfusu 23 bin 506 kişi azalan bölgede en çok Ağrı, Muş ve Erzurum göç verdi.

 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre 2021 yılında Türkiye nüfusu, bir önceki yıla göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı. The Independentturkish Şenol Bali'nin haberine göre: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Doğu Anadolu Bölgesi nüfusu 23 bin 506 kişi azalarak 6 milyon 38 bin 331'e düştü. Tunceli (83 bin 645 kişi) ve Ardahan (94 bin 932) gibi nüfus yoğunluğunun en az olduğu kentlerin yer aldığı bölgenin birçok kenti göç vermeye devam etti. Erzurum, Ağrı ve Muş göçün en çok göze çarptığı kentlerden. Hakkari, Ardahan ve Kars da nüfus kaybı yaşayan diğer iller oldu. Van ise 2011 yılından sonra ilk defa nüfus kaybı yaşadı.

https://www.gazetevan.com/resimler/files/1_1649628123.jpg


Nüfusu 234 bin 431'den 237 bin 364'e yükselen Erzincan, son yıllarda nüfusunu ilk defa artırdı. Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Malatya, Tunceli ve Iğdır'da yaşayanların sayısı arttı.

14 ilin yer aldığı bölgenin nüfusu şöyle şekillendi:

https://www.gazetevan.com/resimler/files/2_1649628136.jpg

ADNKS kayıtlarına göre, Doğu Anadolu nüfusunu 3 milyon 67 bin 232 kişiyle erkekler; 2 milyon 971 bin 99 kişiyle kadınlar oluşturdu. Bölgede Elazığ, Malatya ve Erzurum'da kadın nüfusu, erkekleri geçti.

Ayrıca, tüm kentlerde göç edenlerin başında genç nüfus geliyor. Göç edilen yerler ise sanayi, hizmet ve inşaat sektörünün yoğun olduğu İstanbul, Ankara, Kocaeli ve İzmir gibi metropol kentleri oldu.

Öte yandan bölgenin temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılıktaki artan maliyetlerin, kırsaldaki nüfusu kentlere doğru hareketlendirdiği gözlemdendi.
Uzun yıllardan sonra Van nüfusunda azalma

Bölgenin kalabalık kentlerinden olan Van'ın nüfusunda 2011 yılından yaşanan depremin ardından ilk kez azalma yaşandı. İstatistiklere göre, 2020'de 1 milyon 149 bin 342 olan Van'ın nüfusu, 2021'de 1 milyon 141 bin 15'e düştü. En son 2011 depreminden sonra büyük bir göç veren Van'ın nüfusu 2012'de düşüş göstermiş ve o tarihten sonra kent nüfusu yükselme eğilimi göstermişti. Aradan geçen 10 yıllık zaman dilimi içerisinde kentin nüfusu ilk kez eksildi.

Van, Türkiye'de net göç hızı açısından İstanbul'dan sonra en çok göç veren il oldu. Vanlılar istihdam arayışı ile sanayi kentlerine göç etmeyi sürdürdü.

"2011 yılında yaşanan depremin ardından Van ilk defa göç verir duruma düştü"

Van'daki göç hareketini yorumlayan İktisatçı Muhsin Fırat'a göre göçün temel sebebi ekonomi. "2011 yılında yaşanan depremde bir nüfus düşüşü vardı, sonraki yıllarda sürekli bir artış eğilimi gösterdi" diyen Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ekonomi burada bariz rol oynuyor. Tarım ve hayvancılığın gerilemesi ile kırsaldan da kentte bir göç var. Kırsaldan kentte olan göç devam ediyor ancak kentte de orta sınıf olarak tabir edilen kesimden dışarıya göç oldu. Böylesi bir göç karakterinden bahsedebiliriz.


"Artan maliyetler tarım ve hayvancılığı geriletti"
Tarım ve hayvancılığın artan maliyetler karşısında gerilemesinin önemli bir etken olduğunu savunan Fırat, kentten göç edenlerin hayvancılık yapmak üzere metropollere ve Tekirdağ gibi illere gittiklerini söyledi: Tarım ve hayvancılıktaki maliyet artışları insanları inşaatın ve sanayinin geliştiği bölgelere göç etmeye sevk etti. Küçükbaş hayvan sayısında ciddi bir düşüş var hatta. Hayvancılık yapan insanlar bunları satarak hizmet sektörü veya inşaatlarda çalışmak üzere metropollere göç ediyor. Vanlıların göç ettiği kentler ilginçtir ki Tekirdağ bulunuyor. Tekirdağ'da iklim uygun ve arazi kiralama konusu daha elverişli olduğu için Vanlılar bu sefer hayvanlarını götürüp orada hayvancılık yapıyor.

Öte yandan İran ile sınırdaş olan ve farklı Ortadoğu ülkelerinden gelen göçmenlerin temas ettikleri ilk kent olan Van'da ikamet eden yabancı nüfus bir önceki yıla göre 920 kişi artarak 4 bin 983 kişi oldu.
https://www.gazetevan.com/resimler/files/3_1649628152.jpg

"2011 yılında yaşanan depremin ardından Van ilk defa göç verir duruma düştü"

Van'daki göç hareketini yorumlayan İktisatçı Muhsin Fırat'a göre göçün temel sebebi ekonomi. "2011 yılında yaşanan depremde bir nüfus düşüşü vardı, sonraki yıllarda sürekli bir artış eğilimi gösterdi" diyen Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü: Ekonomi burada bariz rol oynuyor. Tarım ve hayvancılığın gerilemesi ile kırsaldan da kentte bir göç var. Kırsaldan kentte olan göç devam ediyor ancak kentte de orta sınıf olarak tabir edilen kesimden dışarıya göç oldu. Böylesi bir göç karakterinden bahsedebiliriz.


"Artan maliyetler tarım ve hayvancılığı geriletti"

Tarım ve hayvancılığın artan maliyetler karşısında gerilemesinin önemli bir etken olduğunu savunan Fırat, kentten göç edenlerin hayvancılık yapmak üzere metropollere ve Tekirdağ gibi illere gittiklerini söyledi:

Tarım ve hayvancılıktaki maliyet artışları insanları inşaatın ve sanayinin geliştiği bölgelere göç etmeye sevk etti. Küçükbaş hayvan sayısında ciddi bir düşüş var hatta. Hayvancılık yapan insanlar bunları satarak hizmet sektörü veya inşaatlarda çalışmak üzere metropollere göç ediyor. Vanlıların göç ettiği kentler ilginçtir ki Tekirdağ bulunuyor. Tekirdağ'da iklim uygun ve arazi kiralama konusu daha elverişli olduğu için Vanlılar bu sefer hayvanlarını götürüp orada hayvancılık yapıyor.

"Siyasi istikrar, ekonomik istikrarı getiriyor"

Konuşmasının devamında Van'ın jeopolitik konumuna değinen Fırat, bu potansiyelin de yeterli katkıyı sağlamadığını düşünüyor. Fırat, "Sınır ticareti ile İranlı turistlerin kente gelmesi de önemli bir potansiyel. Ancak sınır ticareti de baya sorunlu, gümrük yaptırımları çok yüksek. Pandemi ve gerekli politikaların geliştirilmemesi bunu sınırlı tutuyor'' diye konuştu.

Son olarak siyasi istikrarın ekonomik istikrarı getirdiğini sözlerine ekleyen Fırat, kayyum atamaları, çözüm sürecinin bitirilmesi gibi siyasal gelişmelerin ekonomik kaliteyi düşürdüğünü ileri sürdü ve "Demokrasi işlerlik kazandığında İzmir ile Van eşitlenir" dedi.


Erzurum ve Muş kan kaybetmeye devam ediyor

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Erzurum'da nüfus azalması devam etti.

2010 yılında 769 bin 85 olarak açıklanan kent nüfusu, 2019'da 762 bin 62'ye, 2020'de ise 758 bin 279'a, 2021'de ise 756 bin 893'e geriledi.

11 yılda 12 bin 192 kişi azalan Erzurum'da en büyük sebep işsizlik olarak görülüyor. Muş'un nüfusu da bir önceki yıla göre 5 bin 889 kişi azaldı.

Göç edenlerin arasında gençlerin yoğunlukta olduğu kentte göçe temel neden olarak işsizlik gösteriliyor.

Ağrı uzun yıllardır en çok göç veren kentlerden

Ağrı nüfusu, bir önceki yıla göre yüzde 10,791 azalarak 524 bin 644 oldu. Doğurganlık hızı bakımında Türkiye'de ilk beşte bulunan kentin nüfusunun 271 bin 889'u erkek ve 252 bin755'i kadından oluşuyor.

 

En sert iklime sahip ve Türkiye'nin uzun yıllardır kişi başına milli gelirin de en düşük olduğu ili olan Ağrı'da gençler işsizlikten dolayı metropol kentlere göç vermeye devam ediyor. Avrupa'nın farklı ülkeleri de son dönemlerde Ağrılıların göç ettiği yeni adresler oldu.
https://www.gazetevan.com/resimler/files/4_1649628187.jpg

Ağrılılar artık sadece metropollere değil, Avrupa'ya da göç etmeye başladı Ağrı Barosu Başkanı Mehmet Salih Aydın, kentten dışarıya birkaç yıldır düzenli olarak devam eden göçün temel nedeni olarak işsizliği işaret etti. Ağrılı gençlerin artık sadece metropollere değil, Avrupa'ya da göç ettiğini belirten Aydın; "En başat neden ekonomi; ancak kan davaları gibi etkenler de var. İnsanlar önce köyden şehre, sonra şehirden metropollere ve Avrupa'ya gidiyorlar. Ağrılılar Meksika'yı geçip Kanada'ya gidiyorlar. Gidenlerin yaş grubu da 25-30 arasında" dedi.


https://www.gazetevan.com/resimler/files/6_1649628334.jpg

"Sermaye de gençler de kentte gelecek görmüyor"

Kentte istihdam oluşturacak alanların az olduğunu, ayrıca kırsalda tarım ve hayvancılığın gerilediğini ifade eden Aydın, şu ifadeleri kullandı: Kentte istihdam yok. Ne insanlar ne de sermaye burada gelecek görmüyor. Bu yüzden yatırımlar da yok denecek kadar az. Son 3-4 yıldır tekstil üretimine dönük yatırımlar yapılmaya başlandı.5 bin istihdam hedefleniyordu ancak şu an bin beş yüz civarında. Öte yandan tarlalar boş, üretime dayalı bir politika yürütülmüyor. Kırsalda hayvancılık yapanlar çoban bulamıyor. Örnekte görüldüğü gibi konfor olayı da var. Özellikle gençler rahatlık istiyorlar.

En çok göç veren kentlerin başında gelen Ağrı'da nüfus bir önceki yıla göre 10,791 azaldı. Diyadin Kaplıcaları gibi kentteki potansiyelden faydalanılamıyor Aydın, Diyadin ilçesinde bulunan kaplıcaların taşıdığı potansiyele dikkati çekerek, istihdam yaratacak zenginliklerden faydalanılamadığını savundu: Kentte bulunan Diyadin Kaplıcalarından yeterince istifade edilmiyor. Başka bölgede olsa, bir şehri doyururdu. Örneğin taşıdığı potansiyel itibarıyla Afyon'daki kaplıcalardan çok daha zengin; ancak yatırım ve tesisleşme sorunundan ötürü verim elde edilemiyor. Keza bununla ilgili seracılık da yapılabilir ancak bu da kısıtlı düzeyde. Lokal bazı yatırımlardan söz edebiliriz sadece. Yatırımlar devlet eliyle veya desteğiyle yapılırsa çok daha etkili olur. Kentin diğer zenginliklerinden de şimdilik fayda elde edilemiyor.

Erzincan'da yıllardan sonra artış

Malatya, Bingöl, Bitlis, Elazığ gibi Erzincan da nüfusu artan kentlerden. Son yıllarda sürekli olarak göç veren kentin 2020'de 234 bin 431 olan il nüfusu, 2021'de 237 bin 364'e yükseldi. Türkiye'de nüfus yoğunluğu en az olan 3'üncü il Erzincan'da, bu durumun nedeni olarak hayata geçirilen yerel ekonomik kalkınma paketlerinin istihdamda yarattığı etki gösteriliyor.

Türkiye'de herkes kendi memleketinde yaşasaydı illerin nüfusu nasıl olurdu?

Herkes doğduğu yerde yaşasaydı; Erzurum; 1 milyon 893 bin 946 kişi ile Türkiye'nin en kalabalık 9'uncu kenti olacaktı.

https://www.gazetevan.com/resimler/files/5_1649628210.jpg

 

DİĞER HABERLER

Copyright © 2017 İlaç Radyo Her Hakkı Saklıdır İlaç Radyo Bir Altınradyo ve Tv Yayıncılık A.Ş. Kuruluşudur