ŞEHRİVAN ÖZEL HABER: FATMA POLATCAN-ORHAN SAĞLAM
Ailesi Vanlı olan ve Rus işgali sonrası Van’ı terkedip Çukurova’ya geçen dünyaca ünlü Yaşar Kemal, ölümünün 7’inci yıldönümünde tüm ülkede anıldı ve hatırlandı. Van’dan göç ettikten sonra doğduğu, yaşadığı ve ömrünü geçirdiği tüm kentlerde sadece anmalar değil Yaşar Kemal adına önemli etkinlik, program ve buluşmalar gerçekleştirilirken Van, Yaşar Kemal’i hatırlamıyor bile. Van ile bağını hep koruyan, birçok eserinde Van’ı işleyen Yaşar Kemal, hayatta olduğu dönemde olduğu gibi ölümünden sonra da sahiplenilmezken Şehrivan, usta ismi akrabalarına, onu tanıyan isimlere, akademik çalışmalara konu eden ve edebiyat çevrelerinde yazarı hatırlatmaya çalışan isimlere Yaşar Kemal’i sordu. Görüş bildiren isimlerin tamamı Van’ın Yaşar Kemal’i sahiplenme noktasında çok ilgisiz kaldığını ifade ederken bu alamda yapılması gerekenleri anlattı.
Van’da başlayan bir hikaye bu... Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal’in hayat hikayesi. Yaşar Kemal’in anne ve babası, Rus ordusu 1915’te Van’ı işgal edince Muradiye ilçesine bağlı Ünseli (Ernis) Köyü’nden Çukurova’ya göç ediyor. Yaşar Kemal, Ünseli Köyü’nü, “Babamın, anamın, bütün ailemin köyü Van Gölü’nün kıyısındaki Ernis köyü, Ernis iskelesidir. Şimdiki adı Günseli kasabası. Günseli kasabası Van ilinin Muradiye ilçesine bağlıdır. Gölün kuzeydoğusunda Esrük Dağı’nın eteğinde, Ağrı Dağı’ndan sonra Türkiye’nin ikinci yüksek dağı olan Süphan Dağı’nın yakınlarındadır” sözleriyle tarif ediyor. Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, 1923’te Adana’da dünyaya geliyor, Van’da doğup büyümese de Van ile olan bağını hiç koparmıyor. Öyle ki Van Gölü’nün güzelliği için "Dünyada hiçbir göl, hiçbir deniz, hiçbir su, Van Gölü’nün maviliğinde olamaz" diyor. Ailesinin Adana’ya göçünü Kimsecik üçlemesinin ilk romanı Yağmurcuk Kuşu’nda anlatıyor. 1951 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan röportajla Akdamar Adası’ndaki Surp Haç Kilisesi’nin yıkımını engelliyor. Yaşar Kemal, “Ben Van’dan uzak yaşadım fakat destan, kilam ve Kürt dilinin varlığını bilinç ve beynimde hep yaşadım” sözüyle Van’a olan sevgisini ve bağlılığı anlatıyor.
YAŞAR KEMAL’İN VAN’DA YAŞAYAN YEĞENİ: VAN’I ÇOK SEVMİŞ…
Van’dan çıkıp dünyaca ünlü bir yazar olan Yaşar Kemal ve ailesi kentte kalmasa da ailenin bazı bireyleri hala Van’da yaşıyor. Bu isimlerden birisi Yaşar Kemal’in yeğeni Çetin Bayram. Hala Yaşar Kemal’in köyü olan Muradiye ilçesine bağlı Ünseli Mahallesinde yaşayan Bayram, usta yazara ve ona dair sahiplenme eksikliği ile ilgili Şehrivan’a konuştu. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Bayram, Yaşar Kemal adına Van’da çalışmaların yetersiz olduğunu belirtiyor. Bayram, ayrıca Yaşar Kemal adının yaşatılması için birkaç yere müracaat ettikleri halde olumlu dönüt almadıklarını dile getiriyor. Yaşar Kemal’in sadece bir kez Van’a geldiğini ifade eden Bayram, “Büyüklerimizin anlattığına göre, Yaşar Kemal Van’a sadece bir kere gelmiş. Ünseli’de birkaç gün kaldıktan sonra tekrar Adana’ya gitmiş. Anlattıklarına göre kaldığı sürede Van Gölü’ne bakarak kitap yazmış. Van’a sadece bir kez gelmesine rağmen Van’ı çok sevmiş, değer vermiş ve eserlerinde de yazmış” dedi.
İSMİNİN YAŞATILMASI İÇİN ATILAN ADIMLAR KARŞILIKSIZ KALDI…
Bayram, Vanlıların Yaşar Kemal’in Van’ı çok sevmesine rağmen kentte yeterince değer görmediğini vurguluyor. Yaşar Kemal adının yaşatılması için birçok yere başvurduklarını belirten Bayram, “Yaşar Kemal Van’ı bu kadar sevmesine rağmen maalesef Van’da yeterince değer görmüyor. Biz Yaşar Kemal adının yaşatılması için birçok kez çeşitli adımlar atsak da bunlar çözüme kavuşmadı. Ünseli’nin adının Ünseli Yaşar Kemal olarak değişmesi için başvurduk, imza topladık ama bırakılmadı. Bir tane okul yapılmıştı, okula Yaşar Kemal adının bırakılması için başvurduk, görüştük ama bırakılmadı. Bunların hiçbiri yapılmadı” diye konuştu.
YAŞAR KEMAL MÜZESİ İÇİN ÖNERİ: TOPRAK BİZDEN YAPMASI ONLARDAN
Yetkililerin harekete geçmesi halinde Ünseli’de Yaşar Kemal adına yapılacak herhangi bir şey için yer tahsis edeceğinin altını çizen Bayram, “Yaşar Kemal adına her şey yapılabilir. Kütüphane açılabilir, Yaşar Kemal Vakfı açılabilir, müze gibi bir yer açılabilir, Yaşar Kemal adı bir mahalleye, sokağa ya da okula verilebilir. Ünseli Van Gölü’ne bakan çok güzel bir mahalledir. Ben bu mahallede Yaşar Kemal adının yaşatılmasını çok isterim. Ben şu anda da hazırım, yapmak isteyen olursa toprağımı veririm. Yetkililer bana yardımcı olurlarsa bahsettiğim müzeyi açmak istiyorum. Müzede Yaşar Kemal’in eserleri sergilenir. Toprak benden yapması onlardan” şeklinde konuştu.
YAZAR ŞEYHMUS DİKEN: VAN, YAŞAR KEMAL’İ SAHİPLENMİYOR
Diyarbakırlı Yazar Şeyhmus Diken, Van’da sadece Yaşar Kemal değil kente mal olmuş başka isimlerinde sahiplenilmediğini belirtiyor. Geçtiğimiz haftalarda Van’a gelen ve Yaşar Kemal üzerine önemli değerlendirmeler yapan Diken, Şehrivan’a yaptığı açıklamada Yaşar Kemal ile ilgili olarak: “Maalesef sadece Van’da değil bizim coğrafyamızda entelektüellerine yazar ya da başka alanlarda çalışanlara yönelik sahiplenme konusunda yetersizlik var. Gördüğüm kadarıyla Van’da bu durum ziyadesiyle var. Sadece Yaşar Kemal değil Ruhi Su’ya, Van’ın çok önemli Dengbeji Gazin’e de yeterli bir sahiplenme yok. Oysa Yaşar Kemal sadece Türkiye’de değil dünya edebiyatında marka olmuş bir edebiyatçıdır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde çok ünlü yayınevlerince kitapları başka dillere çevrilip basılmıştır. Uluslararası çok prestijli ödüller almıştır. Bu kadar önemli ve ünlü bir şahsiyetin Vanlı olmasına rağmen Van’ın yılın birçok gününde Yaşar Kemal adına önemli işler yapması gerekirken, maalesef adı bile daha doğru düzgün bir yere verilmemiş” diye aktardı.
“KEŞKE KÜTÜPHANEYE YAŞAR KEMAL İSMİ VERİLSEYDİ”
Van’da Yaşar Kemal adına nelerin yapılabileceğine değinen Diken, “Van’da çok güzel bir kütüphane yapılmış. Keşke o kütüphaneye Yaşar Kemal adı verilseydi ya da Türkiye’nin birçok kentinde edebiyat müzeleri var. Van’da da Yaşar Kemal adına bir edebiyat müze kütüphanesi yapılıp hayata geçirilebilir. Yaşar Kemal’in adı bir meydana, caddeye, parka verilebilir. Yaşar Kemal’in köyü olan Ünseli’de Eski Van Evi yapılabilir. Yaşar Kemal Evi olabilir. İlla Van’ın içinde olması şart değil. Ünseli’de mutlaka Yaşar Kemal Evi’nin olması gerekiyor. Yaşar Kemal adına kültür ve kongre merkezi açılabilir. Yaşar Kemal’in doğum ve ölüm yıl dönümünde onun adına paneller, sempozyumlar düzenlenebilir. Önce Vanlılar bu sahiplenmeyi yapmalı ve kendi yazarına sahip çıkmalı. Yoksa dışardan birileri gelip bunu yapmaz. Bizim de elimizden ne gelirse yaparız. Bunu ben Van’daki söyleşimde de dedim” dedi.
PROF. DR. ZEKİ TAŞTAN: YAŞAR KEMAL KÜLLİYATINDA VAN VE YÖRENİN YERİ ÇOK FRAKLI
Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Taştan, Yaşar Kemal’in Van’ı işlediği eserlerini anlatarak sözlerine şöyle başladı: “Yaşar Kemal’in külliyatında Van’ın ve yörenin yeri farklı ve zengindir. Yazarın birçok eserinde olduğu gibi Demirciler Çarşısı Cinayeti ve Yusufçuk Yusuf adlı romanları da bu hayatı yansıtan örnektirler. Yusufçuk Yusuf’ta Vanlı bir ailenin yaşam öyküsü nakledilirken gelenek ve göreneklerin katı bir şekilde devam ettiği görülür. Bir Ada Hikâyesi’nde Van’dan Baytar Cemil’i anlatan Yaşar Kemal, otobiyografisinden hareketle yazdığı Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı ve Kanın Sesi adlı üçlemesinde de ailesinin Van’dan Adana’ya yaptıkları göçü ve göçün izlerini geniş ve etkili bir şekilde anlatır. Kimsecik adını verdiği üçlemede, göç etmelerine rağmen Van’a dair duyarlılığının ve acı bir göçün derin izlerini âdeta yaşamışçasına nakleder. Yaşar Kemal’in yazılarında, diğer romanlarında ve bazı eserlerinde Van’ın yeri ve önemi ayrıdır.”
TAŞTAN: YAŞAR KEMAL KÜLLİYATI BİNBİR ÇİÇEKLİ BAHÇE’DİR
“Karıncanın Su İçtiği’nde Müküslü Fakiye Teyran’a Ağrı Dağı Efsanesi’nde Ahmede Hanî’ye genişçe yer ayıran Kemal, bölgede yaşayan Meme Alan, Siyabend ü Hece, Evdale Zeynikeve gibi Kürt destanlarından da haberdardır. Bu anlamda Kürt tarihine ve kültürüne ayrı bir önem veren Yaşar Kemal, Türk-Kürt kardeşliğini Malazgirt’le başlayan bin yıllık bir geçmişe dayandırır. Anadolu’daki farklı kültürlerin bin yıl boyunca birbirini beslediklerini söyleyen Yaşar Kemal, bu hamuru “Bin Bir Çiçekli Bahçe” olarak idealize eder. Bu vesileyle Yaşar Kemal’in hikâye, roman ve denemelerinde Çukurova başta olmak üzere Anadolu coğrafyası, kültürü ve folkloruyla oldukça zengin bir içerikle yansımıştır. Diğer bir deyişle Yaşar Kemal’in külliyatı Bin Bir Çiçekli Bahçe’dir.”
“ÜNSELİ’DE ANILMASI YAPILABİLİR”
Taştan, Ünseli’de Yaşar Kemal adına kültür evi ya da müze açılabileceğini ifade ederek, “Yaşar Kemal üzerine üniversitemizde dört lisans, üç lisansüstü çalışma yapılmış, akademisyenler ve öğrencilerimiz tarafından birçok yazı yayımlanmıştır. Ancak Yaşar Kemal’in ilk Nobel adaylarından biri olduğu, Türk ve dünya edebiyatındaki yeri, Van’ı tüm dünyaya tanıtması ve Türkiye genelinde altmıştan fazla lisansüstü çalışmanın yapıldığını düşündüğümüzde kendi memleketinde bu kadar çalışmanın yeterli olmadığını ifade ederek çuvaldızı kendimize batırmamız gerekir. Bu vesileyle konuyla ilgili birden fazla sempozyum ve çalışmalar yapılmalı, Yaşar Kemal ve eserleri bütün yönleriyle tartışılmalıdır. Diğer taraftan ailesinin, doğal olarak Yaşar Kemal’in eski köyleri Ünseli’nde bu anlamda bir kültür evi ve müze oluşturulabilir. Mesela, Yaşar Kemal genellikle her yıl dönümlerinde Adana’da doğduğu köyde anılıyor. Yetkili kurumlar nezaretinde Ünseli’de de anılması sağlanabilir. Bu Yaşar Kemal ve anısına saygı olduğu gibi Van’ı tüm dünyaya tanıtan bir yazara vefa borcu olarak görülmelidir” dedi.
VAN EDEBİYAT MAHFİLİ YAŞAR KEMAL ADINI YAŞATMAK İSTİYOR
Van Edebiyat Mahfili Başkan Yardımcısı Muhammed Yılmaz ise Şehrivan aracılığı ile yaptığı değerlendirmede Yaşar Kemal’in Van’a olan bağlılığına değinerek şunları söyledi: “Türk edebiyatının üstadı Yaşar Kemal bizim de Van Edebiyat Mahfili olarak çok önemsediğimiz bir yazar. Türk edebiyatına katkılarının yanı sıra Türk edebiyatı yazarlarına, Dünya edebiyatı yazarlarına da öncü olmuş bir isim. Her şeyden evvel bir okur grubu olarak kendisini okumaktan büyük keyif alıyor, yaşadığımız topraklardan çıkmış bu değere olabildiğince sahip çıkmayı borç biliyoruz.” Dedi.
“YAŞAR KEMAL BİR KÜLTÜRDÜR”
Yılmaz ayrıca, “Vanlıların Yaşar Kemal'i sahiplendiğini düşünmüyorum. Sahiplenme aşaması önce sahip olana karşı bir bilinç oluşturmakla başlar. Öncelikle bizim Yaşar Kemal bilinci oluşturmamız lazım. Kültür bir halkın kişiliği, medeniyet ise tören giysisidir. İlki olmayınca ikincisi bir sirkteymişiz hissi verir. Yaşar Kemal bir kültürdür, bu kültür içeresinde yoğrulmamız gerekiyor. Yaşar Kemal'e sahip çıkarsak inşa oluruz, yola gireriz. Böyle bir değer şehrin dört bir yanında anılmalı ve sahip çıkılmalı. Yaşar Kemal Van adına çok önemli bir değer. Ve biz de Van Edebiyat Mahfili olarak bu değeri elimizden geldiğince yaşatacak, koruyacak bir yol izleyeceğiz” şeklinde konuştu.
GENÇ GAZETECİ YAŞAR KEMAL ÇALIŞMASI İLE ÖDÜL ALDI
Öte yandan yeni dönemde gündem olmayan Yaşar Kemal ile ilgili çalışmalar yapan isimler de dikkat çekmeye başladı. Vanlı gazeteci Adnan Deniz’in Yaşar Kemal ile ilgili yaptıkları röportaj Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler yarışmasında 1’inci oldu. Deniz, bu ödülü aldığı için çok mutlu olduğunu belirterek Yaşar Kemal’i konu alan da bir kitap yayınladı. O isim Yaşar Kemal ile ilgili olarak: “Yaşar Kemal’in ismi Van’da ara ara gündem oluyor ama bu son zamanlarda bu artmaya başladı. Özellikle Yaşar Kemal’in 2015 yılında vefatının ardından ismi ön plana çıktı. Yaşar Kemal’in vefatından sonra kitap satış oranında da büyük bir patlama oldu. İnsanlar vefat ettikten sonra kıymetleri biliniyor. Yaşar Kemal de öyle. Yaşar Kemal de diğer değerler gibi öldükten sonra maalesef değeri bilindi. O yüzden Yaşar Kemal Van’ın çok büyük bir değeridir. Hem Van’da hem Türkiye’de hem dünyada değeri biliniyor ama Van’da özellikle son 2 yıldır bunun çok güzel yansımalarını görüyoruz. Yaşar Kemal adının bir yerlere verilmesi için çalışmalar yürütülüyor.” Dedi.