ŞEHRİVAN ÖZEL: ORHAN SAĞLAM-HAKAN İZGİ
Van ve çevre iller madde bağımlılığıyla ilgili çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Özellikle son yıllarda sık sık gündeme gelen madde bağımlılığı her geçen gün daha çok insanın hayatını etkiliyor. Kentteki birçok kurum ve kuruluş bağımlılıkla ilgili mücadelelerini sürdürürken, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (AMATEM) ile Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) de hem tedavi hem de eğitim için hizmet vermeye devam ediyor. Tüm bunlar yaşanırken, kentte bir yıldır hizmet veren Van Yeşilay Şubesi de madde bağımlılığıyla ilgili çalıştay hazırladı.
VAN YEŞİLAY ŞUBESİ BAĞIMLIKLA MÜCADELE EDİYOR
Toplantıda konuşan Yeşilay Derneği Van Şube Başkanı Hakan Durğun, “Yeşilay genel anlamda 5 bağımlılık alanında çalışıyor. Bir asırdır bağımlılıkla mücadele ediyoruz. Sağlıklı bir toplum için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu anlamda da önleyici çalışmalarımızı çok önemsiyoruz. Yeşilay şubesi Van’da da yaklaşık bir yıldır hizmet veriyor. Paydaşlarımızla birlikte de bu çalıştay için yaklaşık bir aydır çalışıyoruz. Yine Van Yeşilay olarak birçok önleyici çalışmalarımız var. Ancak 1 milyon nüfusu olan bir şehir için çok yetersiz. Özellikle kentteki kurumlarla yaptığımız protokoller kapsamında uygulayıcı eğitimlerde süreç içerisinde düzenliyoruz. Yakın zamanda da belediyelerle yapacağımız iş birliği protokolleri yaparak kentteki tüm kurumlarla ortak çalışmalar yapmayı hedefliyoruz.” İfadelerini kullandı.
PARİN: MADDE BAĞIMLILIĞI GERÇEĞİMİZ VAR
Madde bağımlığıyla ilgili düşüncelerini aktaran Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin, “Kentimizin kimliği söz konusu edildiğinde, maalesef olumsuz bir unsur olarak Van ya da TRB-2 bölgesi denildiğinde o kimliğin içine yerleştirilen bir uyuşturucu ibaresi var. Kent bununla bazen anılıyor. Bireyi, aileyi ve toplumu gerçekten çok derinden etkileyen, travmalara yol açan, çok önemli toplumsal sorunlara yol açan bir madde bağımlılığı gerçeğimiz var. Bunlar herhangi bir veriye dayanmayan, gerçek olan, var olan algısal düzlemdeki söylemler olarak ön plana çıkıyor. Aslında şunu söylemeye çalışıyoruz; kenti ve bireyi, toplumu ilgilendiren çok önemli bir sorun var. Konuşuluyor, dile getiriliyor fakat bununla ilgili maalesef konuyla ilgili birimler çok farklı rakamlardan söz ediyor, çok farklı bilgi düzlemlerinden söz ediyor fakat elimizde maalesef böyle bir bilgi yok.” Dedi.
VAN’DA MADDE BAĞIMLILIĞI ORANI ÇOK YÜKSEK!
Van, Bitlis, Muş ve Hakkâri’yi içine alan bölgenin sosyoekonomik yapısını değerlendiren Parin, şunları söyledi: “Ülkenin gelişmemiş dört ilinden söz ediyoruz. Madde bağımlılığının içine gömülü olduğu toplumsal yapıyı anlamak açısından önemli bir arka plandır. Bugüne kadar bu önemli sorunla ilgili yapılan çalışmaları tek tek sayabiliriz, fakat detaylı bir çalışmanın yapılmadığının altını çizmek gerekiyor. 2014 verilerine göre; Türkiye’de her 100 kişiden 3,5’i uyuşturucuyla ilgili yükümlüyken bu oran Van’da yüzde 11,4, Hakkari’de yüzde 28,7, Bitlis’te yüzde 11,4, Muş’ta yüzde 1,5 olarak paylaşılmış. En güncel veriler 2014 yılında verildiği için bu yıldan söz ettim.”
“DENETİMİN YETERSİZLİĞİ BÜYÜK ROL OYNUYOR”
Bölgede madde bağımlığının yoğunlaşmasına yol açan faktörleri açıklayan Parin, “Bölgede yapılan çalışmalarda gençlerin madde bağımlı olmasındaki en büyük yüzdenin kolay temin edilebiliyor olması oluşturuyor. Yine sosyoekonomik düzeyi düşük ailelerdeki çocuklarla da madde bağımlığı daha çok rastlanılıyor. İşsizlik oranlarının yüksekliği de bağımlılığa kapı aralıyor. Akademik düzeyi düşük çocuklar farklı alanlara yönlendirilmediğinden dolayı bu tür yollara başvuruyor. Yine bunlara bağlı olarak arkadaş çevresi de ön plana çıkıyor. Denetimin yetersizliği de bu nokta da büyük rol oynuyor. Bundan sonra atacağımız adımlar çok daha kıymetli olacaktır.”
