ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-UĞURCAN DEMİR
80 ve 90’lı yıllarda hem tarım-hayvancılık, sınır ticareti hem de turizmde bir çıkış yakalayan Van geçen çeyrek asırlık zaman dilimi içerisinde iki sektörden de yeterince faydalanamadı. Hayvancılıkta pozisyonunu kaybeden turizmde ise beklenilenin, sınır ticaretinde ise gerçek bir ihracat kendi olmayı başaramadı. Son dönemlerde turizm ile çıkış yapmaya çalışsa da pazarda istenilen seviyeyi yakalayamayan Van için iş dünyasındaki önemli kuruluşlardan birisinden önemli tavsiyeler geldi. Kent ekonomisinin gelişmesi için çalışmalar yürütülürken, Doğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (DOĞUSİFED) Başkanı Müslüm Erbay da Şehrivan’a mevcut durumu değerlendiren açıklamalarda bulundu. Kapıköy’de transit ve tır geçişinin olmadığına dikkat çeken Erbay, ithalat-ihracat rejiminin istedikleri konumda olmadığını ve kapının ise 24 saat esaslı çalışmadığını söyledi. Daha sonra dört ana sektörden söz eden Erbay, Yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynağı başta olmak üzere tarım, hayvancılık ve turizminin kalkınma da rollerinin büyük olduğunu vurguladı.
ERBAY “VAN VE BÖLGE İÇİN SORUN SEPETİ OLUŞTURULMALI”
Kent için bir yol haritası çizen ve bu anlamda öneriler ortaya koyan Erbay, Van’ın öne çıktığı farklı sektörler ve alanlar olduğuna işaret etti. “Van sadece Van Gölü’nden ibaret değildir” diyen Erbay, kentteki sorunlara dikkat çekti. Erbay, tarım ve hayvancılığın yapılmadığının altını çizerek, “Yünlerimizi çöpe atıyoruz. Hala ilkel tarım yapıyoruz. Biz köyden kente bir kalkınma modelini benimsediğimizi söylemiştik. O zaman köylerin hareket kabiliyetleri araştırılmalı ve ekonomiye dahil edilmelidir. TRB2 bölgesinin soyut analizini yapmalıyız. Biz burada bölgenin güçlü ve zayıf yanlarını ortaya çıkarmamız lazım. Bunları da ortak akıllar yapmamız gerekiyor. Bölgenin ticaret odaları, borsaları ve sivil toplum kuruşlarının bir araya gelip sorun sepeti oluşturmalı. Aynı şekilde kentteki ve bölgedeki sorunları teker teker yazıp sepete atmalıyız ve çözümü içinde kentteki tüm yetkililerle birlikte çalışma yürütmeliyiz. Kentteki ilk sorun çözüme kavuştuğu zaman diğer sorunlar sırayla çözülecektir.” İfadelerini kullandı.
“VAN’DAKİ ODALAR BİRBİRİNE KÜS”
Kentteki sorunların çözülmediğine işaret eden Başkan Erbay, “Van’a gelen bakanlara herkes ayrı bir sorunu dile getiriyor. Tarım bakanına hayvancılık ve tarım dışında kentte her şey soruluyor. Kent sorunun da hepimiz birlikte hareket etmeliyiz. Ancak biz sosyo-ekopolitik kuşağının siyah-beyaz fay hattı üzerinde yer alıyor olmanın dezavantajını yaşadık yaşıyoruz. Çünkü kentte herkes politik. O yüzden birlikte hareket edemiyoruz. Sorunlar büyük ve branşlaştırılması gerekiyor. Van sahipsiz değildir. Temel sorunların çözümü yapılmadığı için geriden geliyoruz. Biz de odalar birbirine küs. Peki, kentin kurumları arasında küslük olursa sorunlar çözülür mü? Bunun yapılmaması lazım, çünkü ilimize zarar veriyor.” Diye ekledi.
“BÖLGEDE ÇOK FAZLA YERALTI KAYNAĞI VAR”
Kentin temel ana itici sektörlerinden söz eden Erbay, “Bizim 4 tane ana itici sektörümüz var. Yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynağı, tarım, hayvancılık ve turizmdir. Bizim kalkınmamızın birinci sektörü yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızdır. Bölgede çok fazla yeraltı kaynağı var. Türkiye’deki rezervlerin yüzde 65’i Van’da yer alıyor. Buralarda çıkan madenlerin fabrikaları burada kurulabilir. Aynı şekilde Kuzey ya da Güney demiryolu hattı konuşuluyor. En ucuz ticaret yolu olma hasebiyle bu yolların yapılması ve rezervlerin çıkartılaması kenti ticaret merkezi haline getirir. Bunların yapılması Karadeniz de yapılan 5 tünelin parasıdır. Biz bunların yapılmasını yıllardır istiyoruz ama ne yazık ki çözüme kavuşmuyor. Bu sorunların çözülmemesini de ekonomik sorundan dolayı olduğunu düşünmüyorum.” Şeklinde konuştu.
“KAPIKÖY’DEN YAPILAN TİCARET İÇİMİZİ ACITIYOR”
Van’ın kendi ürününü dışarıya pazarlayamadığını belirten Erbay, şunları anlattı: “Tatvan’dan sonra çatal bir ağla bizi Karadeniz’e ve Mersin ya da Hatay’a bağlayacak iki tane demir yolunun sağlı sollu olarak döşenmesini çok önemsiyoruz. Bölgesel kalkınmanın en önemli unsurudur. Van sınır kenti olması hasebiyle gelecek vaat ediyor. Ancak yıllardır Hoy tarafından Kapıköy’e gelen 65 kilometrelik yol İran hükümeti tarafından yapılmıyor. Kapıköy Sınır Kapısının şuan 8 saat esaslı çalıştığını ve günde 3,5 saat hizmet verdiğini herkes çok iyi biliyor. Bir kota kapsamında ihracat ve ithalat yapılmaz. Reel sektöre oksijen sağlayacak adımlar, nefesimizi daraltmamalı. Kapıköy’den yapılan ticaret içimizi acıtıyor. Kapıköy’de transit ve tır geçişi yok. 24 saat esaslı değil, ithalat-ihracat rejimi hiç yok. Binaların modern olması bir şey ifade etmiyor. Van olarak hiçbir ayrıcalık istemiyoruz. Diğer kentlere verilen imtiyazların aynısını kentte versinler yeterli.”
DOĞUSİFED NEDİR, NE YAPAR?
Doğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (DOĞUSİFED) Başkanı Müslüm Erbay, Türkiye'nin en büyük iş dünyası örgütlerinden TÜRKONFED çatısı altında yer alan DOĞUSİFED’in biri çok ilke imza attığını söyledi. Başkan Erbay, “26 tane bölgesel, 3 tane sektörel, 30 federasyon, 300’e yakın dernek, 20 bin iş insanı ve 40 binden fazla şirketin bünyesinde bulunduğu sivil toplum kuruluşuyuz. 2014 yılında DOĞUSİFED kuruldu. Bunun kurulma amacı ise, Doğu-Batı arasındaki ticari köprülerin kurulmasını sağlıyor. Bu sivil toplum örgütünün de bir manifestosu var. Bunu da; ‘ortak akıl uzlaşı kültürü temelinde evrensel değerler çerçevesinde ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin etrafında buluşma’ şeklinde tanımlayabiliriz.” Dedi.
“BİR KALINMA MODELİ OLMAK ZORUNDADIR”
DOĞUSİFED’in her kesime eşit derecede yaklaştıklarını ve cinsiyetçi kavramının da kaldırdıklarını belirten Erbay, 11 yönetim kurulunda 6 kadının yer aldığını vurguladı. Daha sonra kentteki bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışmaya hazır olduklarını kaydeden Erbay, “Kent için ortak payda da yer almamız lazım. Aynı zamanda bölgesel kalkınmayı çok önemsiyoruz. Bize göre; köyden kentte, yerelden ulusala doğru bir kalınma modeli olmak zorundadır. Çünkü asıl kalkınması gereken yereldir. Misal ilçelerden kalkınmadan kent kalkınmaz. O yüzden ilçedeki neyin önemli olduklarını bulmamız lazım.”