Van YYÜ ‘Turkovac’ mucitlerini ağırladı!

Van YYÜ ‘Turkovac’ mucitlerini ağırladı!
16 Şubat 2022

Koronavirüs salgını etkilerini sürdürürken, aşı çalışmaları da tüm dünyada hız kesmeden devam ediyor. Pandemiden kurtuluşun en büyük silahı olarak görülen Covid-19 aşısı ülkeler tarafından üretimi devam ederken, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi de Türkiye’nin ilk yerli ve milli aşısı mucitlerini ağırlayarak aşının başarı hikayesi konuşuldu.

 

ŞEHİRVAN HABER: SERCAN CANSIZ-UĞURCAN DEMİR

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 40’ncı yıl etkinliğinden dolayı Mühendislik Fakültesi Konferans Salonunda yerli aşı olan Turkovac paneli düzenledi. Moderatörlüğünü Gökhan Oto’nun yaptığı panele konuşmacı olarak yerli aşı Turkovac’ı geliştiren Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ve TUSEB Türkiye Aşı Enstitüsünde görevli Dr. Musa Alkan katıldı.

 

 


 

REKTÖR ŞEVLİ, PANEL DE SAĞLIĞIN ÖNEMİNE DEĞİNDİ

Programda konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Hamdullah Şevli, “Sağlık, insan yaşantısının en konforlu ve değerli alanlarından biridir. Kuşkusuz birçok insan bunun bilincinde yaşar ancak pek çoğumuz da sağlıklı olmanın değerini sağlığımızı yitirmeye başladığımızda anlamaya başlarız. Bu çoğu zaman böyledir. Sağlığımızı yitirmeye başladığımızda yaşamımız da gözlerimizin önüne gelir ve bundan sonra daha da dikkatli bir hayat sürmek için tedbirler alır ve sağlıklı yaşamanın yollarını ararız. Tabii ki bu durum tarihin birçok demlerinde böyle devam etmiştir. Sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamanın diğer bir uyarıcı gücü ise maalesef bizleri âdeta toplumsal bir cinnete sürükleyen salgın hastalıkları olmuştur. Bizim bireysel sağlık direncimiz herhangi bir salgının ortaya çıkmasıyla birlikte toplumsal bir duyarlılığa dönüşür. Bu defa sadece kendi sağlığımızı değil ailemizin, yakınlarımızın ve çevremizin de sağlığını düşünmeye ve salgınlar hususunda daha da dikkatli yaşamaya çalışırız.” Dedi.

“TARİHTE BİRÇOK SALGIN YAŞANDI”

Tarihteki salgın hastalıklarını değerlendiren Şevli, şöyle devam etti: “İnsanoğlunun ve tabii ki tüm canlıların çiçek hastalığından domuz gribine, İspanyol virüsünden koleraya, eski çağlardaki Jüstinyen vebasından Covid-19’a kadar birçok salgınla karşı karşıya kaldıklarını görürüz. Bu hastalıkların insan üzerinde birçok sosyolojik ve tarihsel etkisi olduğu muhakkaktır. Ancak bilinen en tarihsel sonuç; hemen hemen tüm salgınların insanlık tarihinin seyrini değiştirdiğine yöneliktir. Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alarak milyonlarca insanın, birçok sevdiğimizin ve yakınımızın ölümüne sebep olan Covid-19 salgını, iki yılı aşkın bir süredir bize bu gerçeği tüm çıplaklığıyla göstermiştir. Artık hepimiz bu tarihsel farkındalığı test etmiş bulunuyoruz. Ancak tarihin kaydettiği bir gerçek daha ortaya çıkar bu süreçte. O da bizi bu salgınlardan kimin kurtaracağı gerçeğidir. Tam da bu devrede karşımıza büyük bir ordu çıkar. Doktorundan, hemşiresine, hasta bakıcısından tüm yöneticilere varıncaya kadar büyük bir sağlık ordusu var.”

ŞEVLİ’DEN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TEŞEKKÜR…

Sağlık çalışanlarının öneminden söz eden Rektör Şevli, şunları anlattı: “Biz salgın sürecinde kendimizi korumaya çalışırken onlar da bizleri iyileştirmek ve yaşatmak için kendilerini feda ederler. Gerçekten ibret alınması gereken bir hayat döngüsü var. Ancak bu döngü içinde yine gece gündüz demeden çalışan ve bu defa salgını kökünden yok etmeye çalışan bir kesim daha vardır. Onlar da salgından bir an önce kurtulmak ve insanların daha fazla acı çekmelerini engellemek için aşı ve ilaç bulmaya çabalayan bilim insanlardır. Nitekim Covid-19’un ailemizi, yakınlarımızı, bizi bizden aldığı dönemlerde keşfedilen aşılar bizlere yeni bir umut yeni bir yaşam kaynağı oldu. Aşılar sayesinde sokaklara çıkmaya, kaldığı yerden eğitimlerimize devam etmeye, kısaca insanoğlu için vazgeçilmez eylemlerden biri olan “sosyalleşmeye” yeniden dönüş imkânlarını yakaladık. Bugün burada bir araya gelmemize vesile olan da yine bu aşılardır. Yani bu aşıların mucitleri… Onlara ve tüm sağlık ordusuna ne kadar şükretsek azdır.”

 

PANELDE TURKOVAC AŞISINA DAVET!

Son olarak Şevli, sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi içimiz daha rahat çünkü Covid-19 virüsünden kurtulmak için güvenle yaptırabileceğimiz yerli aşımız Turkovac var. Bir yerli aşımız olduğu için mutluyuz, gururluyuz. Üniversitemiz için önemli bir buluşma olarak addettiğimiz bu panel vesilesiyle herkesi yerli aşımız Turkovac aşısını olmaya davet ediyorum. Sayın Prof. Dr. Fahrettin Koca başta olmak üzere, Bilim Kurulu Üyelerimize Sayın Prof. Dr. Serhat Ünal şahsında, aşının bulunmasındaki rolleriyle bizleri gurur kaynağı olan Sayın Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibine, aşının geliştirilmesindeki katkılarından dolayı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına ve aşının üretiminde etkin görev alan Dr. Musa Alkan’a ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunar, bu önemli panelin Üniversitemizde düzenlenmesinde katkısı olan herkese ayrıca teşekkür ederim.”

ÖZDARENDELİ: TURKUVAC ÇOK GÜZEL VE ÖNEMLİ BİR NOKTADA

Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 40. Yıl kutlamalarına katıldık. Rektörümüzün daveti üzerine değerli arkadaşlarımla panele katıldık. Aşının geliştirilmesinden fas çalışmalarından ve üretimine kadar bütün aşı ayakları burada yer alıyor. Turkuvac ile ilgili şuan geldiğimiz çok güzel ve önemli bir nokta. Yaklaşık 20 ay zarfında bu aşı acil kullanım onayı aldı. Uzun yılardan beri aşı üretmeyen bir ülkede pamdemi koşullarında bu noktaya gelmek, çok önemli bir başarı olarak görüyorum.” Dedi.

TURKOVAC’A RAĞBET MUTLU EDİYOR

Aşının kafalarda soru işareti bıraktığını ifade eden Özdarendeli, cümlelerini şöyle tamamladı: “Acil kullanım onayı aldıktan sonra bu aşının üretimi ile ilgili tabi bir takım soru işaretleri vardı. Kim üretecek nasıl üretecek gibi sorular ile karşı karşıya kalıyorduk. Şuan itibariyle seri üretime geçtik. Bakanımızın dediği gibi 81 ile Turkuvac aşısının gönderildiği ve Turkuvac aşısını bekleyen vatandaşlarımızın aşılarını olduğunu biliyoruz. O yüzden çok büyük bir mutluluk içindeyiz. Omicron varyantı ülkemizde dolaşıyor. Bunundan korunmanın yolu olarak hatırlatma dozlarının yapılması gerektiğini bütün yetkililer gibi söylüyoruz. Ülkemizde 3 farklı aşı var. Biontec, coronavac ve yerli ve milli aşımız Turkuvac var. Milli aşıyı bekleyen vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla aşılarını olabilirler.”

ÜNAL: HER BASAMAĞI KONTROL EDİLEREK AŞI ÜRETİLİR

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, “Bu aşının gelişmesinde katkıda bulunmuş biri olarak çok büyük gurur duyuyorum. Türkiye, inşallah daha başarılı işlere imza atacaktır. Aşı önce çok detaylı bir çalışmadan geçti. Geliştirdiğiniz aşı insan oğluna ilk defa verileceği için çok ince bir çalışmanın yürütülmesi gerekir. Her basamağı kontrol edilerek aşı üretilir. Öyle sanıldığı kadar kolay yapılmıyor. Bütünüyle bir iyi niyet, çalışkanlık ve ekip olarak bir araya gelme işidir.” İfadelerini kullandı.

ALKAN: BU ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI

TUSEB Türkiye Aşı Enstitüsünde görevli Dr. Musa Alkan ise, Turkovac’ın 25 yıl sonra ilk defa üretilen yerli ve milli bir aşı olduğunu hatırlatarak, “Bu önemli bir dönüm noktası. Bundan sonraki dönemde de yerli ve milli aşılarımızın üretiminin devam edeceğini düşünüyoruz. Bu önemli bir dönüm noktasıydı. Uzun yıllardır aslında Türkiye’de aşı üretiliyordu hatta ihracatı yapılıyordu. 1997 yılında bu kesintiye uğradı ve 2021 yılında tekrar Turkovac ile başlamış oldu” şeklinde konuştu.

 

DİĞER HABERLER

Copyright © 2017 İlaç Radyo Her Hakkı Saklıdır İlaç Radyo Bir Altınradyo ve Tv Yayıncılık A.Ş. Kuruluşudur