İzledikleri televizyon programı hayatlarını değiştirdi. Büyüleyici dağ manzarasına kapıldılar ve hayallerindeki evi yapmaya karar verdiler. Yıllardır Van şehir merkezinde yaşayan Melek ve Hamza Çiftçi çifti, pandemiyle birlikte kendileri için bir kaçış noktası aradı. İlk düşünceleri hafta sonları gidebilecekleri bir dağ evine sahip olmaktı. ‘Öyle büyük bir şey değil şöyle kulübe gibi şöminesi olan sıcacık bir evdi hayalimiz’ diyen Melek Çiftçi, ilk olarak bir arazi arayışına girdi. Şehirden uzak, doğayla iç içe olabilecekleri bir arsa arayan Çiftçi; “Bunun için Van merkeze en yakın ilçe olan Edremit’te arsa baktık. Fakat bir türlü istediğimiz gibi bir arazi bulamadık. Ve istediğimiz gibi bir yer bulamayacağımızı kabul edip bu işi zamana bıraktık” dedi.
EVİN YERİNİ ŞANS ESERİ BULDUK
Bir gün eşinin doğup büyüdüğü yer olan Gevaş ilçesinde gezintiye çift tesadüfen gördükleri manzaraya hayran kalırlar ve hayallerindeki evi buraya yapmaya karar verirler. “Gevaş’ı hep sevmişimdir ama burada kalıcı bir yaşam sürdürebileceğim aklıma hiç gelmemişti. Arsayı tamamen tesadüf eseri bir gezinti esnasında keşfettik. Şehir ve büyüleyici dağ manzarası bizi çok etkilemişti. Kış ayıydı, muhteşem bir karlı Artos Dağı manzarası vardı. Tüm Gevaş ayaklarımızın altında ve azıcık da Van Gölü görünüyordu” En büyük sıkıntı beğendikleri bölgenin eğimli olması ve inşaat çalışmalarının zorluğuydu. Ancak karşılarında ise vazgeçemeyecekleri bir dağ, şehir, ve göl manzarası vardı. Her türlü ihtimali göze alan çift 2 ay sonra istedikleri araziyi satın aldı ve 3 yılda hayallerindeki eve taşınmayı başardı.
“Hemen bu arsaya yapabileceğimiz evin planı üzerinde düşünmeye başladık. Arsamız eğimli olduğundan evin planını bunun üzerine şekillendirdik. Tabi plan üzerinde düşündükçe kafamızda bazı sorular belirmeye başladı. Yolun başındaydık ve ileride pişmanlıklar yaşamamak için düşünülmesi gereken her şeyi düşünmeliydik. ‘Burada küçük bir dağ evi istiyoruz ama ya ileride kalıcı olarak yaşamak istersek, ne yapacağız?’ dedi. Sonuçta evi yıkıp yeniden yapamazdık, bu nedenle de her ihtimale açık, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak daha büyük bir ev yapmaya karar verdik ve böylece küçük dağ evi konseptinden vazgeçtik”
400 METREKARELİK DUBLEKS EV
Böylece çiftçi ailesinin küçük dağ hayalinden vazgeçip toplamda 400 metrekarelik 3 katli evlerinin inşaatına başladı. Melek Çiftçi: “Evin yapımı 3 yılımızı aldı. Her yıl biraz biraz yaptık ve en son 3’üncü yılımızda evimize yerleştik. Şu an bir buçuk yıldır evimizdeyiz ve hala eksiklerimiz var” dedi.
EN ZOR SÜREÇ: MALZEME TEMİNİ
İnşaat sürecinde en zorlandıklarını alanın malzemeye ulaşım olduğunu söyleyen Melek Çiftçi yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “Bir mimarla çalışmıyorduk ve istediğimiz malzemelerin birçoğu Van’da olmadığı için temin etme noktasında biraz sıkıntı yaşadık. Özellikle evin içini yaptığımız esnada pandemi daha yeni başlamıştı ve şehir dışı seyahat yasakları vardı. Ve bizim çok acil bir şekilde şömine ustasına ihtiyacımız vardı. Şömineyi yapmadan diğer birçok şeyi yapamıyorduk. Uzun araştırmalarımız sonucunda Erzurum’da bir usta bulabildik ve onu buraya getirebilmek için izin belgesi düzenledik. Diğer bir zorlandığımız şey ise doğramalardı.
EVİN TÜM BÖLÜMLERİ MANZARA ODAKLI
Evin planında özellikle manzarayı iyi bir şekilde kullanmaya çalıştıklarını ifade eden çifti; sözlerini şöyle sürdürdü: "Evin her bölümünde farklı bir manzarayı yakalamaya çalıştık. Bu nedenle de camlarımızın olabildiğince büyük olup manzarayı çerçevelemesini istedik ama Gevaş'ta çok şiddetli fırtınalar yaşandığından bu kararımızı gözden geçirmek durumunda kaldık. Doğramaları tek parça değil de iki parça şeklinde kullandık. İki parça doğramanın da kaba görüntüsünü yumuşatmak için de doğrama camlarında karolaj kullandık. Ama hangi pencerede hangi modelde karolaj kullanacağımızı düşünmek bile çok fazla vaktimizi aldı.”
‘HAYAL ETTİĞİM EVDE YAŞIYORUM’
İzledikleri televizyon programıyla ev hayallerine başlayan Çiftçi ailesi evin dekorasyon kısmında ise Instagram ve Pinterest sayfalarından çok fazla ilham aldıklarını dile getirdi. Ağırlıklı beyaz rengin tercih edildiği evde bolca ahşap detaylar kullandıklarını anlatan Melek Çiftçi: “Ev çok fazla güneş ışığı alıyor ama buna rağmen evin daha da aydınlık ve ferah görünmesini istediğimden evin duvarlarında beyaz renk kullandık. Bana göre bir eve sıcaklık katmanın en kolay yolu evde bolca ahşap kullanmak. Evde galeri boşluğu kullanma fikri bana ait değildi. Bu fikri ilk duyduğumda pek sıcak bakmadım. Her ne kadar yüksek tavan evi daha havadar gösterecek olsa dahi bir yandan da eve bir soğukluk katacaktı. Bu nedenle bu evi nasıl sıcak bir ortama dönüştürebilirim diye düşündüm ve dekore ederken bu çerçevede dekore etmeye çalıştım diyebilirim” dedi.
‘EŞYALARIN YERLERİNİ SÜREKLİ DEĞİŞTİRİRİM’
“Doğal, ham parçalar ve bitki kullanmayı seviyorum ama olmazsa olmaz dediğim eşyam yok sanırım. Çünkü benim için burası olmuş diye bir şey yok. Eşyaların yerlerini sürekli değiştiririm, bazen çok severek aldığım şeyi bile bu buraya olmamış diye bir süre sonra kaldırabiliyorum.”
‘HERKESİN EVİNDE KENDİNİ İYİ HİSSETTİRECEK KÖŞELER OLMALI’
Evdeki en önemli noktanın kendini iyi hissettirebilecek bir köşenin yaratılmasına dikkat çeken Çiftçi; “Bence en önemli şey evin kapısından içeriye girdiğiniz anda sizi gülümsetecek, içinizi ısıtacak detayların olması. Bu detaylar kişiden kişiye değişir tabi. Ama herkese aynı şekilde iyi gelecek şeyler de var. Evin güneş görmesi, evde bitkilerin olması gibi. Bir de keyif köşesi olmalı:) Herkesin evinde kendini iyi hissettirecek bir köşesi olmalı. Bu okuma köşesi de olabilir TV köşesi de olabilir, kahve köşesi de olabilir” dedi.
MİLLİYET