Kazı, konservasyon, restorasyon, rekonstrüksiyon, işlevlendirme ve çevre düzenleme çalışmalarının yapılacağı projenin protokolünü, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray ve Van Müze Müdürü Erol Uslu imzaladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Van Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından yürütülecek olan proje, Van Müze Müdürlüğü koordinasyonunda ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Baş’ın bilimsel danışmanlığında gerçekleştirilecektir.
Projenin mali koordinatörlüğünü, Van Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı üstlenirken, teknik ve idari koordinatörlüğünü ise Van Müze Müdürlüğü yürütecektir. Farklı disiplinlerden bilim insanlarının da katkı sunacağı projeye Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Van Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü ve İpekyolu Belediyesi de paydaş olarak katılacaktır. Protokolün imzalanmasının ardından konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, eski Van şehrinin Van Kalesi’nin güneyine kurulduğunu ancak 1915 ve 1918 yılları arasında, Rus ve Ermeni çetelerinin saldırıları sonucunda Van şehrinin tamamen yıkıldığını belirtti.
“Van Kalesi’ni ve Van şehrini UNESCO Dünya Mirası listesine aldırabilmeyi temenni ediyoruz”
1915 öncesinde 100 binin üzerinde olan Van nüfusunun, çetelerin yaptıkları kıyımların ardından 7 bine kadar düştüğünü ifade eden Rektör Şevli, “Van kentinin nüfusu çok büyük oranda kıyımdan geçirilmiş; tarihi, mimari ve kültürel birikimi yok edilmek üzere tahrip edilmiştir. 2. Dünya Savaşı sırasında yıkılan Avrupa şehirlerinden olan Bologna, Varşova ve Krakov ziyaretlerimde, o şehirlerin eski görünümlerine kavuşmaları için çalışmalar yapıldığına ve gerçekleştirilen çalışmalarla bu şehirlerin eski hallerine döndürüldüklerine şahit oldum. Eski hallerine döndürülen bu şehirler bugün, UNESCO Dünya Mirası listesine alınmışlar. Bilindiği üzere; Dünya Mirası, kültürel ve fiziksel öneme sahip yerlere UNESCO tarafından verilen isimdir. Biz de Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (DAKA) destekleri ve Van Müze Müdürlüğümüzün katkılarıyla ile yapacağımız ortak çalışmayla Van şehrini, eski görünümüne kavuşturmayı, şehrin tarihi, mimari ve kültürel dokusunu yeniden canlandırmayı ve Van’a eski ruhunu kazandırmayı amaçlıyoruz. Bu amaçların gerçekleşmesi sonucunda, UNESCO Geçici Dünya Mirası listesinde bulunan Van Kalesi’ni ve eski Van şehrini, yapılacak olan kazı, konservasyon, restorasyon, rekonstrüksiyon, işlevlendirme ve çevre düzenleme çalışmaları sonucunda UNESCO Dünya Mirası listesine aldırabilmeyi temenni ediyoruz.” Sözlerini kaydetti.
“Bu projeyle tarihi yapıları tekrar orijinal durumlarına getirmeyi amaçlıyoruz”
Eski Van şehrinde Tebriz Kapı, Saray Kapı, İskele Yalı Kapı ve Paşa Kapı olarak bilinen 4 büyük ana kapının ve çok sayıda camii, külliye, medrese, kütüphane, kervansaray ve çeşme gibi mimari yapıların olduğu bilgisini paylaşan Rektör Şevli, “bu projeyle tarihi yapıları tekrar orijinal durumlarına getirmeyi ve bu tarihi yapıların anlatıldığı bir müze inşa etmeyi amaçlıyoruz. Projenin bu aşamaya gelmesinde destekleri olan DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray’a, Van Müze Müdürü Erol Uslu’ya, Sanat Tarihi Bölüm Başkanı ve aynı zamanda projenin bilimsel danışmanlığını yürütecek olan Prof. Dr. Gülsen Baş hocamıza ve projede görev alacak olan Sanat Tarihi Bölümü, Arkeoloji Bölümü hocalarına ve farklı disiplinlerdeki hocalara teşekkür ediyorum. Projenin en güzel şekilde neticelenmesini diliyorum.” İfadelerini kullandı.
“Eski Van şehrinin canlandırılmasının tarihe, turizme ve dolayısıyla ekonomiye de katkılar sunacağını düşünüyoruz”
“Eski Van Şehri’nin Canlandırılması Birinci Etap Projesi”nin çok paydaşlı ve çok kapsamlı bir proje olduğunu belirten Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, “projenin paydaşlarıyla birçok kez bir araya geldik. İnşallah bu proje bittiği zaman, tüm paydaşlarımızla hem Van’a hem de bölgeye önemli bir katkı sunmuş olacağız. Eski Van şehrinin canlandırılmasının tarihe, turizme ve dolayısıyla ekonomiye de katkılar sunacağını düşünüyoruz. Projenin her aşamasında destek olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hamdullah Şevli’ye, Müze Müdürümüz Sayın Erol Uslu’ya ve proje bilimsel danışmanımız Sayın Prof. Dr. Gülsen Baş’a teşekkür ediyorum.” Dedi.
“Van 7 bin yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır”
Van’ın 7 bin yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve 1915 olayları öncesine kadar adeta bir açık hava müzesi olduğunu söyleyen Müze Müdürü Erol Uslu, bu süreçten sonra Van’ın kaderine terkedildiğini kaydetti. Uslu, bu projenin hayata geçirilmesiyle birlikte Van’ın, eski tarihi ve kültürü canlandırılacak ve şehir UNESCO Dünya Mirası listesine girmek için yeni bir ivme kazanacaktır ifadelerini kullandı.
“Bu kadim kentte bugün bilinen maddi kalıntıların büyük bir bölümü Ortaçağ ve Osmanlı dönemlerine aittir”
Projenin hayata geçirilmesi için yapılacak olan çalışmalar ve amaçlar hakkında ayrıntılı bilgi veren proje bilimsel danışmanı Prof. Dr. Gülsen Baş; “projenin hedefi, Van’ın ve bölgenin kültürel belleğine dair önemli izler barındıran Eski Van şehrini, yıllarca maruz bırakıldığı her tür tehdide açık ve kendi haline terkedilmiş görünümünden kurtararak Türkiye’nin önemli tarihi, kültürel ve turistik cazibe noktalarından biri durumuna getirmektir. 20. yüzyılın başlarından yeni kentin kurulmasına kadar geçen tarihi süreçte pek çok kültürün iz bıraktığı bu kadim kentte bugün bilinen maddi kalıntıların büyük bir bölümü Ortaçağ ve Osmanlı dönemlerine aittir. 1915 Ermeni ayaklanmalarının neden olduğu yıkım ve tahribat sürecinde büyük bir kısmı enkaza dönüşen ve terk edilen şehrin bugünkü kent alanına taşınması hızlanmış ve Eski Van şehri, kaderine terkedilmiştir.” Dedi.
“Kültürel değerler her tür olumsuz faktörün etkisinden kurtarılarak koruma altına alınacaktır”
Proje kapsamında kentin hâlihazırda taşıdığı sorunsalların çözüleceğini belirten Baş, “kentin dokusu içinde günümüze ulaşan mimari yapılarda, koruma disiplinine ilişkin evrensel ilkeler doğrultusunda, doğru ve yerinde bilimsel müdahalelerde bulunulacak, bu kültürel değerler her tür olumsuz faktörün etkisinden kurtarılarak koruma altına alınacaktır. Restorasyonu ve rekonstrüksiyonu tamamlanarak ayağa kaldırılan yapılarda yeniden işlevlendirmeye gidilerek (Müze, satış birimleri, sergi mekânı, turizm danışma ofisi, kazı evi, kafe v.b) bu yapılara kültürel ve turistik bir artı değer kazandırılacaktır. Koruma altına alınan yapılar arasında kentin özgün yol güzergâhları da kullanılarak yürüme yolları belirlenecektir. Bu yollara yerleştirilecek yönlendirme ve bilgilendirme levhaları ile bugüne kalan boyutlarıyla kent dokusunun doğru biçimde algılanması sağlanacaktır.” Bilgilerini paylaştı. Prof. Dr. Gülsen Baş, yapılması planlanan bütün bu çalışmaların Eski Van’ın korunarak geleceğe taşınmasının yanında toplumun kültürel bilinç seviyesini ve farkındalığını arttırma noktasında da önemli bir etkisinin olacağı düşünülmektedir şeklinde sözlerini tamamladı.
ŞEHRİVAN GAZETESİ