Parti binasında açıklama yapan Özay İlhan, “Ülkemizin, şehrimizin ve insanımızın dertleri her geçen gün katlanmaktadır. Siyasetteki skandallar, ekonomideki beceriksizlikler ve salgın süreci derken insanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir. Ne siyasette ne de ekonomide artık mızrak çuvala sığmıyor, beceriksizliğin bedeli yanlış politikalarla halkımıza ödetiliyor ve gelecek nesillerimize dahi fatura ediliyor. Biz Saadet Partisi olarak, insanımızın, ülkemizin, devletimizin sorunlarını konuşuyor, iktidarın yanlış politikalarını eleştiriyor ve bunların çözüm yollarını gösteriyoruz. İktidardaki arkadaşlar ise dertlere derman olmak yerine dertlerden besleniyorlar, onları bilerek büyütüyor ve derinleştiriyorlar. Her geçen gün sayıları artan mazlumlar, mağdurlar ve mahsunlar ordusu, iktidarın tutum ve davranışlarındaki akılsızlığı ve yanlışları gösteriyor. Bütün bunlar ehliyet ve liyakatin esas alınmadığı bir yönetim anlayışının doğal sonucudur. Çetelerin ortaya çıkması, mafyanın türemesi, mide bulandırıcı siyaset-medya-mafya üçgeninin oluşmasının temel nedeni işte bu yönetim anlayışıdır. Bu anlayışta olanlar ise milletin geçim derdini umursamamaktadır. Vatandaşın derdi ile dertlenmeyi külfet görenler, kendi itibarları uğruna milletimizin emeklerini israf ettiler. Kendileri ve yakınları varlık içinde yüzerken, milyonların geçim derdini görmezden geldiler ve maalesef inatla görmezden, duymazdan gelmeye devam ediyorlar. Bugün ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de; siftah yapamadan dükkân kapatan, pandemiden dolayı iflas eden yüzlerce esnafımız var. Bu caddelerde, sokaklarda işsiz gezen ve gelecek hayalini yurt dışında yaşamak üzere kuran binlerce gencimiz var. Başını yastığa koyduğunda, ay sonu nasıl gelecek, kira ve faturalar nasıl ödenecek diye kara kara düşünmekten gözlerine uyku girmeyen on binlerce insanımız var. Maalesef, geçim sıkıntısının bunalımıyla intihar edenler var. Yarınlara umutla bakması gerekirken geleceğe kaygıyla bakan gencecik kardeşlerimiz var. En büyük hayali sorulduğunda, ‘Babamın iş bulması ve borçlarımızı ödeyebilmesi’ cevabını veren yavrularımız var. Çocuğunun istediğini alamadığı için evine geç giden ve sabah okula giderken bir simit parası veremediği için hicap duyan nice ana-babalar var. İçinde bulunduğumuz bu perişan halin bir tek sorumlusu varsa, o da ülkeyi yöneten iktidardır.
"GEÇİM İTTİFAKI"NDA BİR ARAYA GELME ÇAĞRISINDA BULUNDU
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Başkanının ifade ettiği ‘Aç olarak dolaşanları buyurun, siz de doyuruverin’ sözlerinden hicap duyduğumuzu ifade etmek isteriz. İnsanımızı aç ve yoksul bırakanlar, kendileri değil mi? Kıymetli hemşehrilerim; müsterih olun, umudunuzu hiç kaybetmeyin. Biz varız. Bizler Saadet Partisi olarak insanımızın geçim mücadelesine destek olmak, insanımızı dinlemek, sesine ses olmak ve sorunlarına çözüm üretmek için hep birlikte bir “Geçim İttifakı” kuralım istiyoruz. Türkiye'nin bugünkü haline bakıp da üzülen, bunalan, yorulan ve sıkılan her bir vatandaşımıza "Geçim İttifakı"nda bir araya gelme çağrısında bulunuyoruz. Çünkü iktidarın yanlış ekonomi politikalarındaki inadı ve insanımızın derdine duyarsız kalması sebebiyle geldiğimiz noktada; sorunlar, sıkıntılar, problemler artık mutfaklardaki tencerelere dayanmıştır. Biliyoruz ki uzun zamandır giderek daha da pahalıya kaynayan hepimizin evindeki bu tencere; artık kaynamaz hale gelmiştir. Görüyoruz ki iktidar umursamasa da görmezden gelse de evlerimizdeki bu tencere; aş değil, dert pişirmeye başlamıştır. İnsanımızın çarşı-pazardan eli boş dönmek zorunda kalması nedeniyle bu tencere; artık dolmaz hale gelmiştir.
Şehrimizdeki, ilçelerimizdeki, mahallelerimizdeki bir çok hanenin ocağındaki bu tencere; artık patates-soğanı dahi bulamaz hale gelmiştir. İşte bu nedenlerle biz Saadet Partisi olarak; hayat pahalılığına, adaletsiz gelir dağılımına, üretmeyen ekonomiye, işsizliğe, ağır vergilere, itibar uğruna yapılan israflara karşı çıkarak, ‘bu tencerede artık dert değil, aş pişirmek istiyorum’ diyen tüm vatandaşlarımızı, hepimizin ortak gündemine ‘Geçim İttifakı’na davet ediyoruz. Geçim İttifakı Acil Eylem Planımız çerçevesinde hazırladığımız çözüm önerilerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum: israf ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmeli, özellikle gıda enflasyonunu önlemek öncelikli hedef haline getirilmelidir. Açlık sınırının dahi altında düşen asgari ücret yeniden düzenlenmeli ve bu ücretlerden vergi alınmamalıdır. Yeni istihdamlar vergi indirimleri ve hibelerle desteklenmelidir. Girişimcilere yönelik finansman olanakları genişletilmeli; katılım yapıları oluşturulmalıdır. Esnafımıza acilen Sicil Affı getirilmeli, yeni ve bembeyaz bir sayfa açmaları kolaylaştırılmalıdır. İş kurma ve iş yapabilme süreçleri hızlandırılmalı, bunaltıcı bürokratik engellerin tamamı kaldırılmalıdır. Kredi kartı faiz oranları düşürülmeli; yerli malı ürünlerde vade sayısındaki artışlar teşvik edilmelidir. Bankaların pos cihazı komisyon oranları sıfırlanmalı ve para akışlarındaki gecikmeler kaldırılmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz, internet ve iletişim giderleri gibi sabit giderlerden alınan vergiler azaltılmalı ve uzun vadede kaldırılmalıdır. Esnaf ve sanatkarlarımızın küçük ölçekli işlemlerde yaşadıkları kısa dönemli ödeme aksaklıklarının giderilmesi için ivedilikle bir fon oluşturulmalıdır” dedi.
İHLAS HABER AJANSI