Van’ın imajı için kent estetik kurulu şart!

Van’ın imajı için kent estetik kurulu şart!
22 Temmuz 2019

Kentin merkezindeki Cumhuriyet, Maraş caddelerinde önü modern görünüme kavuşturulmuş binaların sağı, solu, arka tarafı ise harabeyi andırıyor.

Nüfusu ve fiziki yapısıyla her geçen gün büyüyen Van’da en önemli konulardan birisi olan kent estetiği es geçilmeye devam ediyor. Hızlıca yapılaşan Van’da son yıllarda aşama kat edilmesine rağmen şehrin göbeğinde bile sıvasız, boyasız, sadece tek tarafı modern görünümlü binalar rahatsızlık yaratıyor. Yıllar boyudur sadece binaların görünen tarafına önem verip geriye kalanını inşaat halinde bırakan bina sahiplerinin bu politikası yüzünden kent kendisine yakışmayan bir şeklide büyümeye devam ederken, uzmanlar da vatandaşlar da artık bu keyfiliğin bitmesi gerektiğinin altını çiziyor.

 

Şehrivan Gazetesi'nden Hamit Karakuş ve Hakan İzgi'nin özel haberine göre: Van’da hala en merkezi yerlerde kötü görüntü oluşturan binalar, keyfi yapılaşmalar sürerken konuyu önemli kurum ve kuruluş temsilcileri ile görüşüp çözüm önerilerini dinledi. Daha önce defalarca gündeme getirdiği konu için uzmanlar tek çarenin Kent Estetik Kurulu’nun oluşturulması ve Büyükşehir Belediyesi ile koordineli çalışması olarak değerlendirdi. Vatandaşın da Van adına bir ayıp olarak gördüğü kent estetiğini bozan binalar için Büyükşehir’in nasıl bir politika yürüteceği bilinmezken görüş bildiren TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Barış Kartal ve Yüksek Mimar Ünsal Keser ile önemli önerilerde bulundu. Van’da ana arter, cadde, meydan, bulvar ve benzeri kentsel mekânlarda kent estetiğini bozan görüntü kirliliği yaratan uygunsuzlukların giderilmesi ve kentin fiziksel mekân kalitesinin artırılması uzun yıllardır çözüm bekleyen bir sorun olarak durmaya devam ediyor. Kentin estetiğine zarar veren sıvasız yapıların çözüm noktasında gerekli mercilerin adım atması beklenirken Büyükşehir başta olmak üzere ilçe belediyelerin konuyla ilgili kalıcı bir politika izlemesi gerekiyor. 2014 yılından itibaren Büyükşehir Belediye statüsüne geçen Van’ın, bu anlamda kötü imajı sürmeye devam ederken mevcut gidişatı ve olması gerekenleri işin uzmanları ile görüştük. TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Barış Kartal ve Yüksek Mimar Ünsal Keser ile görüştük. İşte kent estetiği ilgili görüş ve önerileri…

 

 

KARTAL: ‘KENT MİMARİSİ’ KENT ESTETİĞİNİN EN ÖNEMLİ ÖĞESİDİR

Kent estetiği kavramının kentin doğru planlanması olduğunu ifade eden TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Barış Kartal, planlı yerleşimin yanında 'Kent Mimarisi' kent estetiğinin en önemli öğesini oluşturmak olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “İlimizde maalesef böyle bir kaygıda, böyle bir planlamada, bunun arayışı da yeterli düzey de değildir. Van İlinde son zamanlarda yapılan binaların cephelerinin geçmiş yıllara nazaran daha özverili ve daha estetik kaygısı olduğunu böyle bir arayışın olduğun görmekteyiz ama tatmin edici ve yeterli düzey de değildir. Yerel yönetimler kadar biz mimarlar, yapımcı firmalarda bu kaygıyı taşımak ve estetiği doğru biçimde işlevsel olarak uygulatmak, kullanmak zorundayız.” dedi.

 

 

KARTAL: KENT ESTETİK KURULU TEKRAR KURULMALI

Kartal, Büyükşehir Belediye Başkanlığını TMMOB ve İKK olarak ziyaret ettiklerini anımsatarak, oda olarak bu kentin estetik kurulunun olması gerekliliğini kendilerine ilettikleri belirtti. Kartal, “Bedia Başkanımızın bu konuda çalışması olduğunu biliyoruz. En kısa zamanda estetik kurulu tekrar geçmiş yıllarda olduğu gibi kurulmalı ve aktif olarak hizmet vermelidir. Birçok kentte belediyede kent estetik kurullarının yapmış oldukları çok önemli görevler bulunmaktadır. Bina cephesinden, boya renginden kent mobilyasına kadar birçok konuda karar veriliyor ve uygulanıyor. Bizim de bu kurulları aktif hale getirmemiz lazım. Kentte yaşayan bu kaygıyı taşıyan tüm STK’lar kurulda etkin bir şekilde yer almalıdır.” diye ifade etti.

 

 

KARTAL: BELEDİYELER GEREKLİ UYARIYI YAPMALARI GEREKİYOR

Van’da bitişik nizam yapılarda kör cephelerin genelde boyasız sıvalı şekilde bırakıldığını belirten Kartal, “Belediyelerin bu konuda gerekli uyarıları yapmaları gerekiyor. İşte tam bu noktada estetik kurulları devreye girecek ve ilgili belediyeyle birlikte organize şekilde çalışarak çözüm bulunacak. Gerekirse maddi imkânı yoksa boya işlemi belediye tarafından yapılacak. Çarpık yapılaşma konusunda geçmiş yıllara nazaran mesafe kat ettiğimizi daha iyi konumda olduğumuzu söyleyebilirim. Denetimlerin artması ve ilgili belediyelerin kurulmasıyla kontrol mekanizması daha iyi çalışmaya başladı.” dedi.

 

 

KARTAL’DAN DIŞ ÇEPHE ÖNERİSİ

Dış cephe çalışmalarında mimarlar tarafından en çok önemsediğini ve tasarı aşamasında daha çok vakit harcanan konu olduğunu vurgulayan Kartal, “Yapımcı firmalar tarafından bazen ekonomik nedenler bazen başka kaygılardan dolayı cephe çalışması uygulanmamaktadır. Her binanın önünde tabelada, broşürlerde çok güzel cephe çalışmaları varken bina bittiğinde tabeladaki binadan çok farklı olduğunu görebiliyoruz. Öneri olarak ilgili belediyelerden ruhsat aşamasında cephe çalışmasının istenilmesi ve bittiğinde aynı çalışmanın uygulanması gerektiği şartı aranmalıdır. Farklı bir cephe farklı bir malzeme kullanılmışsa bununda yeniden belediyeye sunulması gerekmektedir. Yapımcı firmaların binada kaba inşaat bittikten sonra kendi isteklerine göre cephe yapmaması gerektiğini düşünmekteyim. Bu da ilgili belediyenin yaptırımlarıyla olabilir.”diye ifade etti.

 

 

KARTAL: GEREKLİ DESTEĞİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNMAYA HAZIRIZ

Son olarak Kartal sözlerini şöyle sürdürdü:“Mimarlar Odası olarak; sağlıklı yaşam çevrelerinin oluşturulması için, tüm doğal, kültürel ve mimari değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla verdiğimiz mücadeleye devam etmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyor, meslektaşlarımızın bu konuda gerekli özeni göstereceklerinden, emek vereceklerinden hiç bir şüphemiz yoktur. Mimarlar Odası Van Şubesi olarak yerel yönetimlerle ortak bir paydada birleşip yaşadığımız kentin sorunlarına dair çözüm konusunda gerekli öneri ve destekleri her zaman sunacağımızı, her türlü çalışmada etkinlikte yer almak istediğimizi belirmek isterim.” dedi.

 

 

KESER: KENT ESTETİĞİNİN KÖTÜ OLMASININ NEDENİ AÇIKLADI

Konuya ilişkin  konuşan Yüksek Mimar Ünsal Keser, kent estetiğinin sadece sıvasız yapılara sıva ve boya yapılarak çözülmeyeceğini, kentteki asıl sorunun; yapıların imarsız ve plansız bir şekilde yapılanmasından kaynakladığını belirtti. Keser, “Kentteki yapıların bu şekilde olmasının asıl nedeni, imar ve planlama eksikliğidir. Van kenti oluşturulurken kent; rant sahipleri istekleri doğrultusunda gelişmiştir. Aslında kent; kent plancıları, mimarların planladıkları belirli kural, kaide ve yöntemlere göre kanun çerçevesinde gelişmelidir. Kent plancı ve mimarların hazırladığı bu planlara riayet edilmelidir. Bu planları uygulayabilmek, uygulatabilmek de tecrübeli uygulamacılar ile yapılır. Bu bağlamda; yaşanabilir bir kent için imar planlarını uygulayabilecek deneyimli kente inanan yöneticileri ve teknik elemanların olması gerekiyor.” dedi.

 

 

“KENTTEKİ YAPILARIN ÇEVREYE VE ŞEHRE SAYGILI OLMASI GEREKİR”

Her yapının belirli kurallar ve kanunlar çerçevesinde yapılması gerektiğini belirten Keser, “Bir yapı belediyesinden yapım ruhsatı almış ise iki yıl içinde o yapı inşa edilmeye başlanmalı ve beş yıl içinde de inşaatını tamamlanması gerekmektedir. Tatbiki istisnai durumlar hariçtir. Peki, beş yıl içerisinde tamamlanması gereken yapı neden tamamlanmıyor ve sıvasız boyasız şekilde yaşamını sürdürüyor? Bu da şu demek oluyor ki bir şeyler ilimizde aksıyor. Yapıların yüz aldıkları yollardan çekme yapılmadan inşa edilmektedir. Binaların kapıları yollara açılmaktadır. Kamu alanları, sosyal yaşam alanları, yeşil alanları yoktur. Arsalara gereğinden daha fazla ve büyük yapılar yapılmaktadır. Bu yapılar kente ve kent dokusuna zarar verecek şekilde inşa edilmektedir. Kentin estetiğinden bahsedecek isek Yapıların Sıvası ve boyasız olması gelmeden önce bu konuların çözülmesi sağlıklı yaşanabilir çevreler inşa edilmesini sağlamak gerekmektedir. Kentteki yapıların çevreye ve şehre her şeyden önce canlıların yaşam hakkına saygılı olması gereklidir.” diye belirtti.

 

 

KESER: BİR KİŞİYE ÇIKAR SAĞLAMADAN, TOPLUMA YARAR SAĞLAYALIM

Kentteki yapıların durumu ile ilgili uygulayıcı olan belediyelerin; STK’lar ve özellikle Mimarlar Odası’nın görüşlerini dikkate alması gerektiğini ifade eden Keser, “Uygulayıcı olan belediyeler, kentteki bütün bileşenlerle birlikte çözüm yolları bulması gerekiyor. Belediyeler bu konularda samimi olması gereklidir. Belediyelerimizin yeni yöneticilerinin bu anlamda samimi olacaklarını umut ediyorum. Belediyeler halkla bütünleşip, kamu yararı gözetilerek yaşanabilir çevreler oluşturabileceğini ve kent estetiği oluşturabileceğini. Kanunlar ve kurallar çerçevesinde halk yararına uygulamalar yapılması gerekiyor. Böylece daha yaşanabilir güzel kentler oluşturabiliriz. Bir kişiye bir rant sahibine çıkar sağlamadan, topluma yararı sağlayalım.” dedi.

 

 

İŞLEVSİZ VE BAKIMSIZ...

Kentteki yapılar da denetim noktasında aksaklık yaşandığına değinen Keser, bakım ve onarım eksikliği olan yapılarla ilgili uygulayıcı belediyelerin ve yerel idarelerin bu anlamda adım atması gerektiğini vurguladı. Keser,“Yapılar sadece kısa süreli rant gözetilerek bilinçsiz şekilde değil, imara uygun mimarlık bilimimin ve sanatının ilkeleri ile tasarlanmalıdır. Bu şekilde tasarlanan ve inşa edilen yapılar kullanım amacına ulaşacak maksimum ömürde topluma fayda sağlayacak ve görevini tam olarak yerine getirdiği için de uzun yılar bakım onarım eksikliği yaşamayacaktır. Zaten bu ilkeler doğrultusunda inşa edilen yapılar, kendine baktırıyor, onartıyor, boyatıyor ve bakım onarımını yaptırıyor. Fakat işlevsiz, imarsız sadece kısa süreli rant gözetilerek, kanunların esnetilerek, mal ve rant sahiplerini memnun etmek amaçlı yapılmış yapılar bir süre sonra fonksiyon olarak çöküyor, işlevsiz bakımsız bir hale geliyor. İlimiz Beşyol mevkiinde bulunan ‘Donat İş Merkezi’ buna örnektir. 25-30 metre genişliğinde 100 metre derinliği olan devasa bir yapı neden çalışmıyor, neden kullanılmıyor.” diye ifade etti.

 

 

 

 

KESER: EN KISA ZAMANDA KENT ESTETİK KURULU OLUŞTURULMASI GEREKİYOR

 

 

Keser, son olarak belediyelerin estetik kurulunun oluşturması gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kent estetik kurullarının amacı; belediye yetki ve görev sınırları içerisinde 2863 sayılı kanun kapsamı dışında kalan yerlerde estetiğe, tarihi ve doğal değerlere uygun ilke kararları geliştirmek, büyükşehir sınırları içerisinde yerleşik ve yerleşime yeni açılacak alanlardaki meydan, bulvar, cadde ve anayollara cephesi bulunan yapıların şehircilik, mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığı disiplinlerinin, katılım ve sentezi ile yaratıcı ve estetik çözümlere dönük bina cepheleri ile örnek kent mekânları ve kentsel tasarım projeleri elde etmek için görüş bildirmektir. Belediyeler kanunda da yer alan kent estetik kuruları az önce bahsettiğim amaçları yerine getirmek üzere oluşturulması gerekiyor. Kent estetik kuruları bir an önce hayat geçirilmeli kent konusunda söz sahibi ve gözlemci olup belediyeleri yönlendirmelidir yaşanabilir çevreler estetik bir kent için bu kurular olmasa olmazlardır.” dedi.

 

 

 

 

VATANDAŞ BU KONUYA NASIL BAKIYOR?

 

 

Vatandaş, kent estetiğine zarar veren sıvasız yapıların kentin görüntüsüne zarar verdiğini ve bu tür yapıların tadilat yapılarak kent estetiğine yakışır bir şekilde kazandırılmasını istiyor. İnşaat halinde görünümlü yapıların kent estetiğine zarar verdiğini dile getiren Taner Girgin adlı esnaf, “Cadde üzerinde bulunan neredeyse tüm binalarda aynı sorun mevcut. Dönem dönem binaların ön cephelerinde çeşitli düzenlemeler yapılıyor fakat binanın sağına soluna baktığınızda caddeden görünen kısımlarının tümünde kırmızı tuğlalar ciddi anlamda bir görüntü kirliliği yaratıyor. Bunu daha öncede dile getirdik ama bina sahibi siz olmayınca yapacağınız fazla bir şey kalmıyor. Yüksek kiralar ödemek zorunda kalıyoruz her ayın sonunda fakat verdiğimiz kiraların karşılığında yarı boyalı yarı yıkık görüntülü iş yerlerini kullanmak zorunda kalıyoruz. Birçok şehirde binalarda asılı olan tabelaların bile görüntü kirliliği yaratmaması adına tek bir çeşit olarak belirlendiği haberlerini okuyoruz fakat bizim en işlek caddemizde hala yapıldığı günden beri bir sıva çekilmemiş binalar var.” dedi.

 

 

 

 

“NEDEN DÜZENLEME VE TADİLAT YAPILMIYOR?”

 

 

Kent imajına yakışmayan görüntü kirliliğine neden olan yapıların müdahale edilerek düzeltilmesi gerektiği vurgusu yapan Muhammed Ataş adlı vatandaş, “Van’ın en işlek caddesi hatta dışarıya görünen yüzü olarak bilinen Cumhuriyet Caddesi’nde başınızı havaya kaldırdığınızda şehrin imajına adeta bir yara gibi açılmış olan binaların sıvasız yüzlerini rahatlıkla görebiliyorsunuz. Yani bir vatandaş olarak baktığınızda bile herkes biliyor ki yıllardır Cumhuriyet Caddesi’nde bazı istisnalar dışında yeni bir bina yapılmadı. Yani hali hazırda hizmet veren binalar yıllardır bu caddede bulunan binalardır. Bu yapılarda bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen neden bir düzenleme ya da tadilat yapılmıyor?” diye belirtti.

 

 

 

 

AYDIN: KENTİN VİTRİNİ OLAN CUMHURİYET CADDESİ’NE YAKIŞMIYOR

 

 

Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan yapılan ilk günden itibaren kötü bir izlenim sergilediğini ifade eden Bahtiyar Aydın adlı esnaf, “Tüm samimiyetimle söylemek istiyorum ki şu an Cumhuriyet Caddesi gibi bu kentin vitrindeki yüzü konumunda olan bir cadde hala yapıldığı, inşa edildiği ilk günde üst üste konulan ve o günden bu yana bir daha el değmemiş briketler var. Cumhuriyet Caddesi’nin de kaç yıllık bir geçmişe sahip olduğunu Van hakkında az çok bilgisi olan herkes bilir. Tarihi dokular önemlidir ama siz bunu şehrin en işlek caddesi üzerinden de bunu şekilde düşünemezsiniz. Her geçen gün daha da değişen çağın, teknolojinin getirileri ile birlikte sizin bu gelişmelere ayak uydurmanız gerekiyor. Ama biz hala Cumhuriyet Caddesi’nde bir inşaattan farkı olmayan yapılar görüyoruz. Bu yapılar ya yeni bir imara tabi tutulmalı ya da deprem döneminde hasar alan binalara uygulandığı gibi bir tadilat yaptırılmalı.” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

DİĞER HABERLER

Copyright © 2017 İlaç Radyo Her Hakkı Saklıdır İlaç Radyo Bir Altınradyo ve Tv Yayıncılık A.Ş. Kuruluşudur